Tema düzenleyici

Galatasaray 🟠🔴

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan wowuye
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Her ne kadar lige ambargo koyarlarsa koysunlar,ŞL'de Son 16'dan öteye yol yok onlar adına
Hocam, bunlar daha hazırlık maçları. Muhtemelen iyi bir kaleci alınacak. (Bu arada dün 2 golde de Günay'ın hatası yoktu bence) Daha en az 1-2 tane üst düzey oyuncu gelebilir. Sane tam adapte olacak. Osimhen vites arttıracak. Ben seviyeyi bir tık yükseltip, son 8 diyorum. Evet yok mu arttıran...(y)💛❤️
 
Bir konu daha var. Diğer takımlarda durum nedir çok bilmiyorum ama, Galatasaray formaları ile ilgili. Formaların hepsi çok güzel, eyvallah ama, en büyük beden niçin 3XL satılıyor. 4-5-6-7-8XL beden satın almak isteyen taraftar sayısı, 3XL bedene kadar forma almak isteyen taraftar sayısından daha çok olduğuna eminim ama ispat edemem. Sadece tavsiye naçizane...
 
Galatasaray'ın transferlerine devam etmesi lazım. Aşağıda yapacağım yorumlar şahsi görüşümdür.

Günay 34 yaşında yeni yerli bir kaleci transferi yapılmalı veya Batuhan Şen/ Jankat Yılmaz kupa maçlarında oynatılmalı.
Metehan Baltacı Abdulkerim Bardakçı ve Kaan Ayhan ile dönüşümlü oynatılmalı.
Defans'a yeni transferler yapılmalı.
Sol bekler şimdilik iyi gidiyor.
Sağ bekte Frankowski'nin ne yapacağı kapalı kutu.
Sane ve Oshimen'in transferleri Orta saha ve forvet hattına iyi bir takviye oldu.
 
Mesela Berke kardeş çok iyi bir kaleci. Bizde birinci ya da yedek kaleci olabilirmiydi? 5-10 maç oynamadan birşey demek zor. Galatasaray bir his takımıdır. Kalbiyle ve aidiyet ile oynayabilecek mi? Çok soru var bence...Asıl sorun şu, olası bir düşük performansta, (Ahmet Kutucu gibi) veya en küçük bir hatasında Fenerbahçe mazisi hatırlatılacak ve bu durum motivasyon ve performansına olumsuz yansıyacaktır. Hele Fenerbahçe maçlarında hatalı bir gol yerse neler konuşulur Allah bilir. Çok bilinmeyenli bir denklem gibi duruyor. Çözülebilir mi, çok zor...🤔🤔
 
Mesela Berke kardeş çok iyi bir kaleci. Bizde birinci ya da yedek kaleci olabilirmiydi? 5-10 maç oynamadan birşey demek zor. Galatasaray bir his takımıdır. Kalbiyle ve aidiyet ile oynayabilecek mi? Çok soru var bence...Asıl sorun şu, olası bir düşük performansta, (Ahmet Kutucu gibi) veya en küçük bir hatasında Fenerbahçe mazisi hatırlatılacak ve bu durum motivasyon ve performansına olumsuz yansıyacaktır. Hele Fenerbahçe maçlarında hatalı bir gol yerse neler konuşulur Allah bilir. Çok bilinmeyenli bir denklem gibi duruyor. Çözülebilir mi, çok zor...🤔🤔
Gs'ye kaleci önerisiyle geldim

Mads Hermansen
Yaş:25
Takım: Leicester
Uyruk 🇩🇰
Değeri :15 Milyon€
 
Leicester küme de düştüğüne göre Gs için pazarlık iyi olur
Üstad, küçük bir fıkra:
Dayının biri, yıllar sonra biriktirdiği parayla, elden düşme Murat 124 alır. Arabasıyla memleketine giderken araba arızalanır. Yolun kenarına çeker, motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanaşır:
— Hayrola hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı benimkine bağlayalım, çekeyim ilk tamirciye kadar.
dayı bu teklife çok sevinir. Ara halatı ile Murat'ı Ferrari' nin arkasına bağlarlar. Ferrari' nin sahibi genç uyarır:
— Ben hız yapmayı çok severim. Eğer farkında olmadan aşırı hız yaparsam, sen selektör yap beni uyar!
Dayı:
— Tamam der!
Yola koyulurlar. Bir süre sonra Ferrari gaza basmaya başlar, 60.80.100 derken, Murat124 arkadan selektör yapar.
Ferrari durumu anımsar ve yavaşlar, bir sure sonra Ferrari yeniden gaza basar, 60, 80,100... Selektör yeniden anımsatır.
Ferrari yavaşlar. Yolda bu şekilde ilerlerken bir Lamborghini Ferrari' ye yaklaşır:
— Kapışalım mı?
Ferrari yanıtlar:
— Nesine?
— 340 km. ötedeki benzinliğe ikinci varan, ilk varanın deposunu doldurur.
Ferrari hemen onaylar ve yarışa başlarlar. 120, 140, 180, 220...
O arada trafiği denetleyen helikopterdeki görevli polis, genel merkeze bilgi vermektedir:
- Komiserim, şehrin kuzeyindeki yolda trafik güvenliği tehdit altında! 3 araç yarış yapıyor.
Ferrari ile Lamborghini saatte 300 km hızla yan yana gidiyorlar, arkadan da Murat 124 onları geçmek için 10 dakikadır sellektör yapıp yol istiyor!...

Bahsettiğin kaleciyi tanımıyorum. Takımı küme düşmüş. Belki çok iyidir. Ama, nur yüzlü başkanım, Ferrari, Lamborghini ile seviyeyi arşa çıkarmışken, Murat 124 alırsak, Ferrari ve Lamborghini'ye selektör yapabilir mi? Ne dersin?;)😀
 
Mesela, 5 yıldızlı logo, çok özel ve spesifik bir durum. Keşke, Galatasaray'ın giydiği geçmiş (son 35-40 yıl olabilir) tüm formaların, üretici firmalarıyla ve o dönemki sponsorlarıyla (firma hala devam ediyorsa) anlaşılıp, 5 yıldızlı olarak birebir aynısı tekrar üretilip satışa çıksa ve makul bir fiyata (500-1000 TL arası) satılsa. Anlaşma çok zor olmaz diye düşünüyorum, tüm taraflar kazanacak sonuçta.

Öncelikle, her yıldan 10.000 adet üretilir. Hangisine talep az olursa onun ikinci 10.000 üretimi olmaz. Hangi yıl formasına daha çok talep gelirse, o formanın ikinci, üçüncü veya talebe göre kimbilir kaçıncı 10.000 üretimleri yapılabilir. Tahminimce, öyle bir talep olur ki, yaz bitmeden birçok transferin ücreti çıkmış olur. Ayrıca yeni nesillerin, eski dönemin formalarına ilgisinin fazla olabileceğini düşünüyorum. Düşünmesi bile heyecan verici. Eski formaları o kadar çok arayan var ki, birde 5 yıldızlı olunca, tadından yenmez, diye düşünmekteyim naçizane...
 
Üstad, küçük bir fıkra:
Dayının biri, yıllar sonra biriktirdiği parayla, elden düşme Murat 124 alır. Arabasıyla memleketine giderken araba arızalanır. Yolun kenarına çeker, motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanaşır:
— Hayrola hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı benimkine bağlayalım, çekeyim ilk tamirciye kadar.
dayı bu teklife çok sevinir. Ara halatı ile Murat'ı Ferrari' nin arkasına bağlarlar. Ferrari' nin sahibi genç uyarır:
— Ben hız yapmayı çok severim. Eğer farkında olmadan aşırı hız yaparsam, sen selektör yap beni uyar!
Dayı:
— Tamam der!
Yola koyulurlar. Bir süre sonra Ferrari gaza basmaya başlar, 60.80.100 derken, Murat124 arkadan selektör yapar.
Ferrari durumu anımsar ve yavaşlar, bir sure sonra Ferrari yeniden gaza basar, 60, 80,100... Selektör yeniden anımsatır.
Ferrari yavaşlar. Yolda bu şekilde ilerlerken bir Lamborghini Ferrari' ye yaklaşır:
— Kapışalım mı?
Ferrari yanıtlar:
— Nesine?
— 340 km. ötedeki benzinliğe ikinci varan, ilk varanın deposunu doldurur.
Ferrari hemen onaylar ve yarışa başlarlar. 120, 140, 180, 220...
O arada trafiği denetleyen helikopterdeki görevli polis, genel merkeze bilgi vermektedir:
- Komiserim, şehrin kuzeyindeki yolda trafik güvenliği tehdit altında! 3 araç yarış yapıyor.
Ferrari ile Lamborghini saatte 300 km hızla yan yana gidiyorlar, arkadan da Murat 124 onları geçmek için 10 dakikadır sellektör yapıp yol istiyor!...

Bahsettiğin kaleciyi tanımıyorum. Takımı küme düşmüş. Belki çok iyidir. Ama, nur yüzlü başkanım, Ferrari, Lamborghini ile seviyeyi arşa çıkarmışken, Murat 124 alırsak, Ferrari ve Lamborghini'ye selektör yapabilir mi? Ne dersin?;)😀
O zaman iş başka, bak elimde daha iyi kaleci var o zaman

Yine İngiltere'den
Dean Henderson
Crystal Palace'da, 20 Milyon değerli
Hadi bu iyi midir
 
Elinde kaleci mi var. Gardi! Sen misin yoksa? Nur yüzlü Gardi, bu sen isen, gel seninle 22 Milyonda, Lucas Chevalier için anlaşalım. Pazarlık sünnettir...
 
Ederson veya Emi'nin transferi faydalı olur, Galatasaray Latin/Güney Amerikalı kaleciler ile genellikle iyi iş çıkarıyor.
 
Yukarıdaki isimlere bir hisse senedi gibi bakarsak, bu saatten sonra, beklentisi çok fazla olmayan, fiyatı tavanda gezen hisseler. Her an taban taban gidebilir. Neden potansiyeli olan, patlamaya hazır, tanınıp bilinmediği için fiyatı uygun bir hisse senedi almayalım ki. Adamlar Yamalı bebek iken bulmuş, yoksa Barça bilmiyor mu, bas parayı al Mbappeyi, Edersonu?

1754333088022.webp
 
Scout Departmanı Emre Utkucan'ın X hesabına aşağıdaki yazıyı yazmıştım yakın bir tarihte;
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Sayın Emre Utkucan,

Scout departmanı ile ilgili, sevgili Galatasarayımıza, naçizane ve haddim olmayarak, kendi fikrimce, birkaç düşüncemi paylaşmak isterim.

Dünyada en yetenekli oyuncuların çıktığı, en az 10 ülkeye, (Güney Amerika, Avrupa, Afrika ve orta asya ülkeleri, vs.) ve her ülkeye de ayrı ayrı olmak üzere, en az 10'ar kişi göndermek gerekli...

O ülkedeki tüm ligleri, özellikle de alt ligleri çokta belli etmeden sürekli taramalı. Maçtan maça koşturmalı. Haftalık ve aylık rapor göndermeli. Oradaki çok yetenekli gençleri, yaşı kaç olursa olsun, uygun bir ücret karşılığı Kemerburgaz'a getirmeli.

Hatta, her kıtadan en yetenekli futbolcuların çıktığı bu ülkelerden, 2. veya 3.lig takımını, imkanlar dahilinde, satın alıp, önce burada değerlendirip, burada bir elemeden geçip, üst düzey yetenekli olanları Kemerburgaza göndermeli...

Bu gençler, bizim ya da Avrupa alt liglerine kiralanarak tecrübe kazanmaya ve kendilerini göstermeye başlamalı. Gerçek anlamda hak edenler ve gerçekten takımımıza katkı sağlayacağı düşünülen en üst düzey olanlar, A takıma alınmalı. Diğerleri yine alt liglerde pişmeye devam etmeli. En kötü ihtimalle, bu kardeşlerimiz, liglerimizde oynamaya devam ederler.

Mevcut scout departmanımızın, sayısını ve niteliğini daha da arttırıp, dünyada futbolcu taramasına çıkmalıyız, neden kendi Osimhen'imizi, Sane'mizi, Muslera'mızı, 100 bin euroya getirip, 15-20 M euroya biz satmayalım. Scouta harcanan paraya acınmaz. Sadece 1 futbolcu bulsan bile 10 senelik maliyet çıkabilir. Minimum hedef, en az 1'e 10 olmalı. Yani 1'e alınan en az 10'a satılmalı.

Bu scout ağına, önceki yıllarda bizde oynamış olan ve Galatasaray'a hala sempati ve aidiyet duyan, eski futbolcularımız da dahil edilmeli. Muslera, Tafarel, Melo, Elmander, Sneijder, Podolski, Mertens, Hagi ve Jardel ilk akla gelenler. Hatta bu isimler futbolun içinden geldikleri ve Galatasaray'a duydukları aidiyetten dolayı, öncelikle kendi bulundukları ülkede, daha da iyi futbolcular bile bulabilirler. Hem onlar kazanır, hem de biz...

Gardi şu ana kadar çok faydalı işler yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Gardi'yi bu scout ağına dahil edip, onun bu gücünü, sadece tanınan ve bilinen isimler ile birlikte, fazla tanınmayan, ama scout departmanımızın onayından geçen, genç ve potansiyelli isimleri de ikna etmede kullanmalı. Yine bu scout ağına Gardi ve Gardi ayarında en az 2 isim daha dahil edilmeli. Çünkü ileride ne olacağını bilemeyiz.

Kuvvetle muhtemeldir ki, bu yazıyı okuma ihtimaliniz, yüzde sıfırın, bir tık altında olacaktır. Ama eğer, bunlar zaten Galatasarayda yapılıyorsa, bu yazıyı yazarken kaybettiğim vakte üzülme oranım, bunların gerçekten yapıldığına sevinme oranınımın yanında, Kemerburgaz Tesislerindeki bir çim tanesi kadar küçük kalacaktır. Her şey Galatasarayımızın, dünyanın en büyük kulübü olması için yapılmalıdır. Ali Sami Yen'in dediği gibi, en önemli amaçlarımızdan bir tanesi, Türk olmayan takımları yenmektir. Hadi yenelim o zaman. Teşekkürler...
 
Paylaştığınız yazı gayet güzel. Dediğniz gibi olursa Ülkemizde futbol seviyesi yükselir.

Takımı daha önce yönetenler başkan ve teknik direktörlerinde hakkı var ancak, şahsi düşünceme göre Jupp Derwall ve onun vizyonu olmasa Galatasaray bu seviyede olamazdı, 2002 sonrasında Lucescu'nun kovulması Galatasaray'ın etksini azalttı ve ibre uzun bir süre Fenerbahçe'ye geçti. (2012-13'e kadar) Yanlış yatırımlar ve teknik direktörler ile Galatasaray'ın yılları adeta çalındı. Burak Elmas, Domenec Torrent gibi facia kararlar ile takımın ahı gitmiş vahı kalmıştı. Neyse'ki Erden Timur geldiği zaman takım nefes aldı, umalım da Dursun Özbek takımı merhum Mustafa Cengiz gibi düzgün yönetir.


(Not: Herhangi bir takımı tutmuyorum sadece Ülkemizin futbol tarihini araştıran biriyim o kadar.)
 
Son düzenleme:
Haklısınız üstad,

En büyük ateş 2000 yılında yanmıştı. Türk futbolu için büyük bir milattı. Ama UEFA kupasının ne ekmeğini yiyebildik, ne suyunu içebildik. Eğer o kupanın getirilerini kullanabilseydik, ve geldiğimiz seviyenin farkına varabilseydik, belki bir Real, Barça, City hala olamamıştık ama, dortmund, tottenham, atletico madrid seviyelerine gelip, orada kalıcı olabilirdik. Her yıl UCL de bir çeyrek final, ya da UEFA'da her sene yarı final kalıcı olabilirdi. Tabi çok iyi gelirler de cabası olurdu. Diğer takımlar da bizimle birlikte rekabetten dolayı çıtayı her sene daha yukarıya koyacaklar ve ligimizdeki rekabeti Avrupa'ya taşıyacak, belki 2 türk takımı UEFA'da final oynayacaktı. Olmadı, olduramadık...
 
Geri
Üst Alt