Tema düzenleyici

Elektrikli Arabalar Sizce Gerçekten Çevreci Mi?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan wowuye
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
W

wowuye

Konu sahibi
Bu konuda bir çok tartışma var tamam elektrikli araçlar çevreye her hangi bir gaz salgılamıyor ama ortalama 8 senede biten bu bataryalar doğada ne olacak ? Normal piller için bile ayrı çöpler mevcutken milyonlarca araba bataryası ne olacak ? Gerçekten elektrikli araçlar sizce çevre dostumu ? Ve elektriksel bir çok batarya pil kaynaklı yanan elektrikli araç videoları da mevcut…
 
Konu sahibi
Bataryalar çöp olunca önce batılı ülkeler Afrika ülkelerinde geri dönüşüm tesisi açarlar, sözüm ona orada geri dönüşüm yapılır. Ardından geri dönüşüm işi Latin Amerika ve Asya ülkelerine sıçrar. Elektrikli araçlara çevreci gözüyle bakamayanlardanım.
 
Konu sahibi
Avrupa bu konuda ısrar etsede elektirikli araba üretimi abd,japonya,kore ve bir çok büyük ülkede benzinli arabaların üretimini geçemeyecek avrupalı üreticilerin ben tamamen elektirikli araba üreteceklerinede inanmıyorum inanılmaz pazar payı kaybederler arabaları alanların çok memnun oldularınıda hiç bi yerde duymadım şarj sorunu batarya ömrünün bitmesi ve 8 yılda bir batarya değişimi gerçekten berbat bir olay otomobillerde dizel motorlar olmasa bile benzinli ve hybrit motorların uzun süre daha devam edeceğini düşünüyorum.Bu arabaların çevreci olmadıkları batarya değişiminden de belli zaten ben olsam hybrit arabaları 1.0 çevreci bir ufak benzinli motor ve ayrı bir elektirikli motorla yapıp menzili yarı yarıya paylaştırırım şuanki bataryalara göre daha küçük bir bataryayla daha az gaz salınımlı benzinli arabalar bu işin çözümüdür nissanın ürettiği e-power modelide geliştirilerek yine kullanılabilinir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üretim süreci, enerji kaynağı ve pil geri dönüşümü gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Elektrikli araçların çevre dostu olup olmadığı tam olarak belirlenemez, ancak genellikle daha sürdürülebilir bir seçenek olarak kabul edilirler.
 
Elektiriğin üretilmesi halen daha fosil yakıtlarla sağlanırken, elektirikli araçların çevreye sağladığı fayda onlar için elektrik üretilirken ortadan kalkacak zaten..
Ömrü biten bataryalardan da bahsedilmiş zaten.
Hibrit araçlar şu dönemde daha mantıklı bence..
 
Petrol yakıtlı araçların doğaya zararı yok zaten. Egzozdan çıkan CO gazı bitkiler için yararlıdır. CO gazına maruz kalan meyve ağaçları daha verimli meyve veriyor. Azot ve sera gazları zaten soluduğumuz havanın demirbaş elementlerinden. Araçlardan kaynaklanan hava kirliliği ağaçlandırma eksikliğinden kaynaklanıyor.

Elektrikli arabalar küresel kölelik sisteminin bir parçası sadece. Elektrikli arabalar ileride elektrik kotası getirilerek seyahat özgürlüğünün kısıtlanması için hazırlıktır. Belki bir miktar ekonomik olabilir ama tam özgür bir seyahat petrol yakıtlı arabalarla mümkündür.
 
Petrol yakıtlı araçların doğaya zararı yok zaten. Egzozdan çıkan CO gazı bitkiler için yararlıdır. CO gazına maruz kalan meyve ağaçları daha verimli meyve veriyor. Azot ve sera gazları zaten soluduğumuz havanın demirbaş elementlerinden. Araçlardan kaynaklanan hava kirliliği ağaçlandırma eksikliğinden kaynaklanıyor.

Elektrikli arabalar küresel kölelik sisteminin bir parçası sadece. Elektrikli arabalar ileride elektrik kotası getirilerek seyahat özgürlüğünün kısıtlanması için hazırlıktır. Belki bir miktar ekonomik olabilir ama tam özgür bir seyahat petrol yakıtlı arabalarla mümkündür.
Hibrit arabalar için ne düşünüyorsunuz?
 
Yıl olmuş 2025, bundan 30-40 yıl önce yapılan filmlerde, uçan arabalar, çöpten yakıtlarla çalışan arabalar falan filan. Madem yapmaya kaba etin yok ne filmini yapıyon o zaman. Yıl 2025, hala uranyum veya plutonyumun ikamesi olan ama radyoaktif olmayan, doğaya veya insana zarar vermeyen, bir yakıt bulunamamış. Mesela böyle bir yakıt olsa ismide sitemize itafen wowyum olsun. Gidicen Petrol ofisine usta ver ordan 100 gram wowyum diyicen, 100.000 km seni götürse, bir daha kaç yıl sonra uğrarsın benzinliğe. Ya da daha basiti, suyu kendini oluşturan elementlere ayırabilen bir motor yapılsa, bir tarafta Hidrojen, bir tarafta Oksijen, ikiside yanabilir, bunları birleştiren özel bir motor mekanizması ile, bir litre su ile 1000 km gitse. Neyse biz dizele devam...
 
Ben elektrikli araçlara oldum olası ısınamıyorum. Araba dediğin o motor sesini duyacaksın. Sadece Taycan'ı görüntüsünden seviyorum ama ses yok sanki oyuncak araba gibi. Ayrıca batarya yangınları 10 kat daha tehlikeli. Şuanlık biraz daha vakitlerinin olduğunu düşünüyorum henüz erken
 
Elektrikli araçlar ne yazık ki gelecek sayın forumdaşlar.

Şimdi şöyle düşünün normal bir araba kullanan insan ne ister?
  • Arabasının sorun çıkarmamasını
  • Çalıştırma maliyetinin düşük olmasını (yakıt/bakım)
  • Konforlu olmasını (Gerek malzeme kalitesi gerek kabin sessizliği)
Bunları düşününce elektrikli arabalar şu anda bile normal kişiler için mantıklı bir karardır.

Şimdi asıl konulara gelelim.
Elektrikli araçlar çevrecidir.
Uzun sürede evet, kısa sürede hayır. Bu araçlar İçten yanmalı olan kardeşlerine göre kullanım ömrü (240.000km veya 8-10 yıl [ABD]) içerisinde daha az karbon ayak izi sunarlar [1 , 2, 3]. Evet elektrikli araçlar ilk üretim esnasında daha fazla enerji ve karbon salınımı yapıyor fakat bu farkı kısa sürede kapatıyor [4].

Bataryaları hızlı bitiyor, ömürleri kısa.
Bu ne yazık ki ilk nesil olup iyi bakılmamış araçlarda olan bir problem fakat yeni araçlarda (2016 ve sonrası) bu o kadar da büyük bir sorun değil ki batarya garantileri 8-10 yıl iken ömürleri (kapasitenin %80 altına düşmesi) 15-20 yıl [5].
Fakat halen varolan bir sorun soğuk havalar. Batarya içerisinde kimyasal tepkime olduğu ve basit kimya yasaları nedeni ile (sıcaklık yani titreşim enerjisi azaldıkça tepkime yavaşlar) bataryaların kapasiteleri düşmekte [6]

Menzilleri yetersiz, Şarjı yavaş.

Uzun yol yapmadığınız sürece menzil problemi yaşamazsınız. Şarjı da zaten akşam evde (apartmanla konuşup sayaç taktırabilirsiniz.) veya işte takma şansınız olabilir bu durumda da zaman sıkıntı değil.
Sık sık uzun yol yapıyorsanız Elektrikli almayın! Ciddi. Ama arada bir ,özellikle ailecek, uzun yol yapıyorsanız ve menzili de 450km üzeri bir aracınız varsa sıkıntı çekmeden uzun yol yapabilirsiniz. Nasıl mı? Mola verdiğinizde aracı hızlı şarja takın, artık çoğu mola yerinde hızlı şarj var. Aracınız da el veriyorsa 30dk altında %10-%80 dolum yapabilir. Kimse de bana 30dk çokmuş demesin uzun yol molalarının 1 saatten az sürmediğini biliyoruz.


1) Petrol yakıtlı araçların doğaya zararı yok zaten. Egzozdan çıkan CO gazı bitkiler için yararlıdır. CO gazına maruz kalan meyve ağaçları daha verimli meyve veriyor. Azot ve sera gazları zaten soluduğumuz havanın demirbaş elementlerinden.

1) Doğaya direkt olarak zararı yok zaten [7], doğadaki CO ve NO oranlarını arttırdığı için sıkıntı var. Sera gazları olmasa zaten yaşayamayız (Dünya'yı yaşanılabilir sıcaklıkta tutuyor.) ama fazlası da aşırı ısıtıyor.

2)Araçlardan kaynaklanan hava kirliliği ağaçlandırma eksikliğinden kaynaklanıyor.
2) Hayır aşırı üretimden kaynaklanıyor ama buradaki tek suçlu araçlar değil [8]. Ayrıca dünyada en çok oksijen üretimi ve co2/co bozunumu ağaçlar tarafından değil planktonlar tarafından yapılıyor [9]
3) Elektrikli arabalar küresel kölelik sisteminin bir parçası sadece. Elektrikli arabalar ileride elektrik kotası getirilerek seyahat özgürlüğünün kısıtlanması için hazırlıktır. Belki bir miktar ekonomik olabilir ama tam özgür bir seyahat petrol yakıtlı arabalarla mümkündür.
3) Burası komplo teorisi sularına girdiği için dokunmuyorum.
4) Yıl olmuş 2025, bundan 30-40 yıl önce yapılan filmlerde, uçan arabalar, çöpten yakıtlarla çalışan arabalar falan filan. Madem yapmaya kaba etin yok ne filmini yapıyon o zaman. Yıl 2025, hala uranyum veya plutonyumun ikamesi olan ama radyoaktif olmayan, doğaya veya insana zarar vermeyen, bir yakıt bulunamamış. Mesela böyle bir yakıt olsa ismide sitemize itafen wowyum olsun. Gidicen Petrol ofisine usta ver ordan 100 gram wowyum diyicen, 100.000 km seni götürse, bir daha kaç yıl sonra uğrarsın benzinliğe.
4) Denenmişi var: Ford Nucleon
5)Ya da daha basiti, suyu kendini oluşturan elementlere ayırabilen bir motor yapılsa, bir tarafta Hidrojen, bir tarafta Oksijen, ikiside yanabilir, bunları birleştiren özel bir motor mekanizması ile, bir litre su ile 1000 km gitse. Neyse biz dizele devam...
5) Hidroliz işlemi için yüksek miktarda enerji harcanır bu enerjiyi araba içinde nereden almayı planlıyorsunuz?
Hidrojen evet yanıcı fakat oksijen yakıcı maddedir, kendi başına yanmaz.
Ben elektrikli araçlara oldum olası ısınamıyorum. Araba dediğin o motor sesini duyacaksın. Sadece Taycan'ı görüntüsünden seviyorum ama ses yok sanki oyuncak araba gibi.
Hocam sizi Hyundai Ioniq 5 N'e bakmanızı tavsiye ederim bakış açınız değişebilir.
6) Ayrıca batarya yangınları 10 kat daha tehlikeli.
6) Ne yazıkki Lityum İyon bataryalar için doğru, umarım yakın zamanda katıhal bataryaları görmeye başlarız.


Not: Galiba konu ilgi alanım olunca bir tık gaza geldim. evt.PNG
 
Astsubayım, adam denemiş evet, hepsi o kadar. 50'li yılların teknolojisi, şimdiki teknolojinin yanında gazoz kapağı sayılır. Mesela 50-60'lı yıllarda bir mp3'ü sığdırmak için bizim evin salonu kadar bir alan gerekliyken, şu anda o mp3'lerden zibilyon tanesini çekirdek kadar bir micro diske sığdırabiliyorsun. Benim bahsettiğim farklı bir element, ya da bileşik ne bileyim, mesela toryum bu konuda üzerinde rahatlıkla çalışılabilecek bir element, bir ara bu işlerle uğraşan bir prof. ve ekibi vardı, uçak kazasında kaybetmiştik. Bu prof.un bir noktaya kadar getirdiği çalışmaları kimse bilmiyor mu? Üzerine çalışılamaz mıydı? Türkiyede tonlarca toryum var.

Belki şu anda büyük bir alan kaplayan nükleer reaktörler, yakın bir gelecekte bir motor büyüklüğünde ve nükleer olmayan bir toryum özelinde üretilip, araçlara monte edilemez mi? Ya da ben fikrimi küçültüp cebime koyup, bir daha çıkarmamalı mıyım?
 
5) Hidroliz işlemi için yüksek miktarda enerji harcanır bu enerjiyi araba içinde nereden almayı planlıyorsunuz?
Hidrojen evet yanıcı fakat oksijen yakıcı maddedir, kendi başına yanmaz.
Komutanım, bahsettiğim olay tam da bu zaten, hidrolizden daha farklı, daha basit, daha ucuz, daha pratik bir yöntemin 2025'te hala bulunamamış olması. Şİmdiye kadar bunları gündelik hayatımızda sıradan motorlar olması lazımdı. Şimdi ben suyla çalışan motorumu, sanayideki Kadir Usta'ya götürüp, ustam bir baksana şu motora, 1000 km de 1 lt'den fazla yakmaya başladı dediğimde, ustanında bana gülerek, motorun arasına 500 TL sıkışmış abim, çıkardım düzeldi demesi lazımdı... :cool: ;)
 
Astsubayım, adam denemiş evet, hepsi o kadar. 50'li yılların teknolojisi, şimdiki teknolojinin yanında gazoz kapağı sayılır. Mesela 50-60'lı yıllarda bir mp3'ü sığdırmak için bizim evin salonu kadar bir alan gerekliyken, şu anda o mp3'lerden zibilyon tanesini çekirdek kadar bir micro diske sığdırabiliyorsun. Benim bahsettiğim farklı bir element, ya da bileşik ne bileyim, mesela toryum bu konuda üzerinde rahatlıkla çalışılabilecek bir element, bir ara bu işlerle uğraşan bir prof. ve ekibi vardı, uçak kazasında kaybetmiştik. Bu prof.un bir noktaya kadar getirdiği çalışmaları kimse bilmiyor mu? Üzerine çalışılamaz mıydı? Türkiyede tonlarca toryum var.

Belki şu anda büyük bir alan kaplayan nükleer reaktörler, yakın bir gelecekte bir motor büyüklüğünde ve nükleer olmayan bir toryum özelinde üretilip, araçlara monte edilemez mi? Ya da ben fikrimi küçültüp cebime koyup, bir daha çıkarmamalı mıyım?
Durumu şöyle izah ediyim Nükleer yakıt ile enerji üretimi belirli bir seviyede kontrol altında tutulduğu zaman güvenlidir. Nükleer santrallerin bu kadar büyük olmasının sebepleri arasında güvenlik ve soğutma sistemlerinin fazlalığı bulunmakta yoksa Nükleer santralin Nükleer tepkimesinin olduğu yer Büyük boy bir buzdolabı kadar.

Ayrıca Nükleer enerjiden Elektrik üretimi direkt olmuyor;
Nükleer Enerji -> Isı Enerjisi (su ısıtılır) -> Hareket Enerjisi(buhar türbini döndürür) -> Elektrik Enerjisi

Bir de olası bir kaza durumunda ortaya çıkacak saçılım problemi var. Elektrikli araçlar yangın durumunda böylesine sıkıntılı iken nükleer araçlar nasıl olacak.

Bir de araç içi küçük reaktörcüğümüzü nasıl soğutmayı planlıyorsunuz?
 
Durumu şöyle izah ediyim Nükleer yakıt ile enerji üretimi belirli bir seviyede kontrol altında tutulduğu zaman güvenlidir. Nükleer santrallerin bu kadar büyük olmasının sebepleri arasında güvenlik ve soğutma sistemlerinin fazlalığı bulunmakta yoksa Nükleer santralin Nükleer tepkimesinin olduğu yer Büyük boy bir buzdolabı kadar.

Ayrıca Nükleer enerjiden Elektrik üretimi direkt olmuyor;
Nükleer Enerji -> Isı Enerjisi (su ısıtılır) -> Hareket Enerjisi(buhar türbini döndürür) -> Elektrik Enerjisi

Bir de olası bir kaza durumunda ortaya çıkacak saçılım problemi var. Elektrikli araçlar yangın durumunda böylesine sıkıntılı iken nükleer araçlar nasıl olacak.

Bir de araç içi küçük reaktörcüğümüzü nasıl soğutmayı planlıyorsunuz?
Komutanım, değerli bilgileriniz için teşekkürler. Benim yazdığım olayda, başrole toryumu koydum zaten. Toryumun radyoaktivitesi düşük, farklı teknikler uygulayarak, röntgen cihazındaki (insana zarar vermeyecek) seviyelere pekala düşürülebilir. Enerjiler kendi aralarında dönüştürülebilir. Sizin de belirttiğiniz gibi, ısı enerjisini de önce hareket enerjisine çevrilerek araç hareket ettirilebilir. Belki toryumda, uranyum kadar yüksek ısılar ortaya çıkmayabilir bilemiyorum. Ayrı bir mühendislik ile ısı enerjisini, elektrik enerjisine çevirme işini de bir zahmet Harvard doktora öğrencileri yapıversin. Bugüne kadar yapılmalıydı diyorum, şu anki yapay zekadan da faydalınabilir.
 
Komutanım bizimkisi biraz Einstein-Bohr tartışmalarına benzedi haddim olmayarak diyicem ama malesef, bende ne Einstein ne de Bohr'un milyonda bir bilgisi var. Sizi bilemem gerçi... :D ;)
 
Komutanım, değerli bilgileriniz için teşekkürler. Benim yazdığım olayda, başrole toryumu koydum zaten. Toryumun radyoaktivitesi düşük, farklı teknikler uygulayarak, röntgen cihazındaki (insana zarar vermeyecek) seviyelere pekala düşürülebilir. Enerjiler kendi aralarında dönüştürülebilir. Sizin de belirttiğiniz gibi, ısı enerjisini de önce hareket enerjisine çevrilerek araç hareket ettirilebilir. Belki toryumda, uranyum kadar yüksek ısılar ortaya çıkmayabilir bilemiyorum. Ayrı bir mühendislik ile ısı enerjisini, elektrik enerjisine çevirme işini de bir zahmet Harvard doktora öğrencileri yapıversin. Bugüne kadar yapılmalıydı diyorum, şu anki yapay zekadan da faydalınabilir.
Böyle bir çalışma yapılacaktı zamanında Türkiye'de Isparta uçak kazasında hayatını kaybeden değerli hocalarımız akademisyenlerimiz yaşasalardı bu gündeme getirilecekti, Toryumun nükleer reaksiyona sokmak zor değil, bazı katalizör ve uygun nükleer reaktörde bu sağlanabilirdi. Teorik bilgileri Ege Üniversitesinde Doktora çalışması yapan üniversite arkadaşım var onun çalışmasını göz gezdirirken aklımda kalanları belirttim
 
Böyle bir çalışma yapılacaktı zamanında Türkiye'de Isparta uçak kazasında hayatını kaybeden değerli hocalarımız akademisyenlerimiz yaşasalardı bu gündeme getirilecekti, Toryumun nükleer reaksiyona sokmak zor değil, bazı katalizör ve uygun nükleer reaktörde bu sağlanabilirdi. Teorik bilgileri Ege Üniversitesinde Doktora çalışması yapan üniversite arkadaşım var onun çalışmasını göz gezdirirken aklımda kalanları belirttim
Benim söylediğim de tam olarak bu astsubayım. Allah rahmet eylesin ölenlere, Newton da 200 yıl önce öldü ama bulduğu ve geliştirdiği yasalar, teoriler kapı gibi hala duruyor. Mutlaka değişen ve gelişenleri olmuştur. Rahmetli prof. hanımefendi de mutlaka fani dünyayı bilip, birilerine anlatmış, makaleler yayınlamış, kitaplar yazmıştır. Belki de önemli aşama kaydetmiştir. Kalkülüs öğrenmek için Newton zamanına mı gidelim? Benim kafamda yapılabilir gibi duruyor, ya da pilotluk öğrenmeden, fazla uçmayı öğrendim...
 
Geri
Üst Alt