Suriye'nin Yeniden İnşaası (İnşaat Ve Mimari)

Suriye'nin yeni Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu​

Halep'in yeni Valisi Şamiye Genel Komutanı Azzam Garib, Bingöl Üniversitesi ilahiyat yüksek lisans mezunu

Birçok atama, Türkiye'de okumuş isimlerden oluşuyor.

​

Yolu Türkiye'den geçenler Suriye'yi yönetecek​

​

Suriyeli Dernekler Platformu Başkanı Ayşe Eldibs, Kadın İşleri Ofisi Başkanı olarak belirlendi.​

Esad sonrası özgürlüğüne kavuşan Suriye’nin ilk kadın üst düzey yetkilisi, yıllarca Türkiye’de yaşamış bir isim oldu.

Ayşe Eldibs, ,Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin kurduğu Suriyeli Dernekler Platformu’nun başkanlığını yapmıştı.

'SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ GEREKEN TALİMATI VERMİŞTİR'​

"Öncelikle ülkenin güvenliğinin tesisi gerekmektedir. Suriyelilerin öncülüğü ve ev sahipliğinde hiçbir etnik grubun dışlanmadığı kapsayıcı bir ülke gerekmektedir.

Türkiye olarak tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. AFAD ve özel şirketlerimizle somut çalışmalara destek vermek istiyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız tüm devlet kurumlarına gereken talimatı vermişlerdir.

Suriye'nin yeniden inşası için de gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerekmektedir. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmeleri ancak bu şekilde sağlanacaktır.

Uluslararası toplum yeni Suriye hükümetiyle iş birliği içinde olmalıdır. Zaman bekle ve gör dönemi değildir. Bir an önce harekete geçmeliyiz."

Hakan Fidan - Dışişleri Bakanı

Zaten öyle yapılır ama maddiyatı kim karşılayacak

400 milyar dolar ile 800 milyar dolar arasında bir rakam.

SETA Araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir :

"Öncelikle Suriye'de enerji iş birliği dediğimizde ilk düşünmemiz, ilk aklımıza gelmesi gereken şey şu anda Suriye'nin mevcut altyapısı. Sayın Bakanımız da zaten bugün yaptığı açıklamada bunu da ifade etmiş kendisi. Öncelikle Suriye'deki mevcut petrol, doğalgaz ve elektrik altyapısının ivedillikle incelenmesi gerekiyor. Tabii bir hükümet tesis edilmesinin ardından. Ülkede şu anda birçok yerde hala kesintisiz elektrik temini söz konusu değil maalesef.

Şu anda veriler çok sağlıklı olmamakla birlikte Uluslararası Enerji Ajansı'nın 2022 yılına ait son verilerine göre ülkede elektrik enerjisi üretiminin %60'a yakını petrolden geri kalan yaklaşık %30'luk kısmı da doğalgazdan ve küçük bir kısmı da hidroelektrik yanındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. (2:47) Yalnız bu petrol ve doğalgazın çok büyük bir kısmı ithal. Özellikle İran'dan ithal edilen petrol ile elektrik enerjisi üretildiğini söyleyebiliriz.

"TÜRKİYE TPAO İLE UZUN YILLARDIR TECRÜBELİ"

En son savaş öncesindeki verilere göre bazı yapılmış çalışmalara göre ülkede yaklaşık 2,5 milyar varillik bir petrol rezervi ve yaklaşık 300 milyar metreküplük de bir doğalgaz rezervi olduğu ifade ediliyor. Ancak bu rakamlar dediğim gibi 2011 iç savaştan öncesine ait.Dolayısıyla ilk önce bu rezervlerin de net bir şekilde tespitinin yapılması gerekiyor

Ardından hükümetin de destekleyeceği, işbirliği yapacağı ülkelerle, şirketlerle birlikte gerekli seismik arama çalışmalarının yapılmasının ardından sondaj çalışmaları ve üretim çalışmalarına başlanabilir. Bu açıdan Türkiye uzun yıllardır TPAO ile birlikte hem yurt içinde hem de bildiğiniz gibi yurt dışında da aslında oldukça tecrübeli. Bugün biz Gabar sahasında örneğin çok ciddi petrol üretimi sağlıyoruz.Türkiye Suriye'de de buradaki petrollerin üretilmesinde Suriye hükümetine destek sağlayabilir.

Bunun yanında yine TPAO ve BOTAŞ'ın bildiğiniz gibi Sakarya gaz sahasındaki Sakarya gazının üretimi dolayısıyla da Karadeniz'deki. Offshore konusunda da yaklaşık son 2-3 yıldır tecrübe sahibiyiz. Bu konuda hala tecrübe edinmeye devam ediyoruz.

"AKDENİZ'DE POTANSİYEL REZERVLER VAR"

Suriye'nin şu anda Akdeniz'de keşfedilmeyi bekleyen, henüz hiçbir sondaj çalışması yapılmamış olan rezervleri olduğu düşünülüyor. Potansiyel rezervler var. Dolayısıyla burada Suriye'nin de öncelikle deniz sınırlandırılması anlaşması yapmasının ardından Türkiye'nin özellikle TPAO'nun da desteğiyle birlikte, örneğin diğer ülkelerin desteğiyle birlikte buradaki rezervlerin açığa çıkarılmasıyla ilgili bir çalışması söz konusu olabilir. Türkiye bu konuda tabii ki destek olmak için zaten gönüllü olduğunu ifade etti."

- Alt yapı sorunlarının çözümü
- 2,5 milyar varillik bir petrol rezervi
- 300 milyar m3 doğalgaz rezervi
- Sismik arama çalışmaları
- Potansiyel rezervler
- İnşaat malzemeleri
- Mühendislik ve mimarlık desteği
- Düzenli ordu eğitimi
- Tıbbi malzeme satışı

Bu konularda Türkiye ile görüşmeler yakında başlayacak. Hatta şimdiden gizli görüşmelerin olduğunu düşünüyorum.
Maddiyat kısmı bir şekilde karşılanır. Suriye'de potansiyel doğalgaz rezervinin 1 trilyon m3 olduğu, hali hazırda 300 milyar m3 doğalgaz rezervi olduğu söyleniyor.

Türkiye olarak, Türkiye-Libya Arasında İmzalanan Münhasır Ekonomik Bölge
Anlaşması’nın bir benzerini Mısır, Lübnan, Suriye ile dörtlü olarak imzalamalıyız.
Sonra da Somali ve Libya'da olduğu gibi Suriye ve Lübnan ile kazan kazan ilkesine dayalı anlaşmalar yapmalıyız. Suriye, Lübnan ve biz kazanırken bir yandan da Suriye ve Lübnan'ın ayağa kalkması için kaynak elde edebiliriz. Suriye ve Lübnan karasularında Türkiye olarak bu ülkelerle yapacağımız anlaşmalarla petrol ve doğalgaz araması yapmalıyız. Hem biz kazanacağız, hem bu iki ülke bizim hikayemizde ayağa kalkacaklar. Biz hem para kazanıp hem ticareti ilerletip hem de gücümüzü gösterebileceğiz.

Hepsi Türkiye'nin olamaz zaten. Türkiye olarak hem pay alacağız, hem de Suriye'nin elde edeceği gelir ile Suriye'nin inşaasında ödeme yapabilmesini sağlayacağız.