II. Dünya Savaşı'nın en kanlı ve en kritik çatışmalarından biri olan Stalingrad Savaşı, 1942-1943 yılları arasında Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında gerçekleşti. Almanya’nın doğuya doğru ilerleyişini durdurmakla kalmayıp, savaşın tüm seyrini değiştiren bu savaş, aynı zamanda tarihin en kanlı şehir savaşlarından biri olarak kabul edilir. Bugünkü adıyla Volgograd olan Stalingrad, Volga Nehri kıyısında stratejik bir konumda bulunuyordu. Hitler için bu şehir sadece askeri bir hedef değil, aynı zamanda Sovyet lideri Stalin’in adını taşıdığı için ideolojik bir semboldü. Bu yüzden Naziler, şehri ele geçirmenin Sovyetler üzerinde psikolojik bir darbe yaratacağını düşünüyordu.
Alman 6. Ordusu’nun General Friedrich Paulus komutasında başlattığı kuşatma, 1942 yazında yoğun hava bombardımanlarıyla başladı. Ancak Sovyet direnişi beklenenden çok daha güçlü çıktı. Sokak sokak, bina bina süren çatışmalarda her iki taraf da ağır kayıplar verdi. Sovyet keskin nişancı Vasily Zaytsev’in adı bu savaşta efsaneleşti. Naziler ilerledikçe Stalingrad yıkıma uğradı fakat Sovyetler yılmadı. Kasım 1942'de Sovyetler, "Operasyon Uranüs" adı verilen büyük bir karşı saldırı başlatarak Alman birliklerini kuşattı. Stalingrad çevresinde sıkışan 6. Ordu, acımasız kış şartları, yiyecek sıkıntısı ve lojistik yetersizlik nedeniyle zayıf düştü.
Hitler'in geri çekilmeye izin vermemesiyle birlikte Alman askerleri tamamen savunmasız kaldı. Sonunda, 2 Şubat 1943’te General Paulus teslim oldu. Yaklaşık 300.000 Alman askerinden yalnızca 90.000’i esir alındı ve bunların çok azı hayatta kalabildi. Stalingrad Savaşı’nın sonuçları, sadece bir ordunun yok oluşu değil, aynı zamanda Nazi Almanyası’nın doğudaki ilerleyişinin durması ve Sovyetler Birliği’nin savaştaki inisiyatifi ele geçirmesi anlamına geliyordu. Bu zafer, Doğu Cephesi’nde Sovyetlerin büyük bir moral kazanmasını sağlarken, Almanya’nın geri çekilmeye başladığı süreci başlattı.
Bugün bile Stalingrad Savaşı, tarihin en yıkıcı ve öğretici savaşlarından biri olarak anılmaktadır. Hem askeri taktikler hem de insanlık dramı açısından derslerle dolu bu çatışma, savaş tarihine yön vermiştir.
Alman 6. Ordusu’nun General Friedrich Paulus komutasında başlattığı kuşatma, 1942 yazında yoğun hava bombardımanlarıyla başladı. Ancak Sovyet direnişi beklenenden çok daha güçlü çıktı. Sokak sokak, bina bina süren çatışmalarda her iki taraf da ağır kayıplar verdi. Sovyet keskin nişancı Vasily Zaytsev’in adı bu savaşta efsaneleşti. Naziler ilerledikçe Stalingrad yıkıma uğradı fakat Sovyetler yılmadı. Kasım 1942'de Sovyetler, "Operasyon Uranüs" adı verilen büyük bir karşı saldırı başlatarak Alman birliklerini kuşattı. Stalingrad çevresinde sıkışan 6. Ordu, acımasız kış şartları, yiyecek sıkıntısı ve lojistik yetersizlik nedeniyle zayıf düştü.
Hitler'in geri çekilmeye izin vermemesiyle birlikte Alman askerleri tamamen savunmasız kaldı. Sonunda, 2 Şubat 1943’te General Paulus teslim oldu. Yaklaşık 300.000 Alman askerinden yalnızca 90.000’i esir alındı ve bunların çok azı hayatta kalabildi. Stalingrad Savaşı’nın sonuçları, sadece bir ordunun yok oluşu değil, aynı zamanda Nazi Almanyası’nın doğudaki ilerleyişinin durması ve Sovyetler Birliği’nin savaştaki inisiyatifi ele geçirmesi anlamına geliyordu. Bu zafer, Doğu Cephesi’nde Sovyetlerin büyük bir moral kazanmasını sağlarken, Almanya’nın geri çekilmeye başladığı süreci başlattı.
Bugün bile Stalingrad Savaşı, tarihin en yıkıcı ve öğretici savaşlarından biri olarak anılmaktadır. Hem askeri taktikler hem de insanlık dramı açısından derslerle dolu bu çatışma, savaş tarihine yön vermiştir.