Torosland Masalı: Disneyland Hayali Gerçeklerin Çarpanına Takıldı
Bir dönem Mersin gündemine bomba gibi düşen “Torosland” projesini hatırlayan var mı? Hani Toroslar’ın kalbine Disneyland benzeri bir eğlence parkı kurulacaktı da, bölge turizmde çağ atlayacaktı. Seçim meydanlarında rengârenk görsellerle, çocukların kahkahaları ve dönme dolap hayalleriyle süslenmiş bir vaatti bu. Ama ne oldu? Bir sabun köpüğü misali, çıktığı hızla söndü.
Aslında mesele, Disneyland esintili bir park fikrinin güzelliği değil. Kim istemez ki Mersin’de dünya standartlarında bir eğlence merkezi olsun? Ama işin acı tarafı şu: Toroslar’ın en temel sorunları çözülmeden, Torosland adını taşıyan ıslak bir rüyanın dillendirilmesi tam bir siyasi şovdu.
Bugün Toroslar’a bakıyoruz; altyapı sorunları hâlâ yakıcı, çarpık kentleşme diz boyu, gençler için istihdam alanı kısıtlı, sosyal tesisler yetersiz. Sokakların kaldırım taşları bile kimileyin eğri büğrü; ama biz Disneyland ölçeğinde roller coaster konuşuyorduk. Sanki mahalle çeşmesinden su akmıyormuş gibi değil de, Mickey Mouse kapıyı çalıyormuş gibi bir hava yaratıldı.
Torosland projesi, aslında Toroslar’ın geleceğini inşa etmekten çok, sandık başına oy inşa etmeye yarayan bir hayal balonuydu. Ve bugün görüyoruz ki o balon patladı, geriye sadece bir “hatırlayan var mı?” sorusu kaldı.
Mersin’in, hele de Toroslar’ın, ihtiyaç duyduğu şey bir masal parkı değil; önce altyapısı sağlam bir yaşam parkı. Disneyland değil, düzgün yollar; roller coaster değil, sağlam bir istihdam politikası; masal diyarı değil, güvenli mahalleler lazım.
Velhasıl, Torosland masalı bir kez daha bize şunu öğretti: Sandık meydanlarında anlatılan her peri masalı, ertesi gün Toroslar’ın gerçeklerine çarpıp dağılıyor.
Bir dönem Mersin gündemine bomba gibi düşen “Torosland” projesini hatırlayan var mı? Hani Toroslar’ın kalbine Disneyland benzeri bir eğlence parkı kurulacaktı da, bölge turizmde çağ atlayacaktı. Seçim meydanlarında rengârenk görsellerle, çocukların kahkahaları ve dönme dolap hayalleriyle süslenmiş bir vaatti bu. Ama ne oldu? Bir sabun köpüğü misali, çıktığı hızla söndü.
Aslında mesele, Disneyland esintili bir park fikrinin güzelliği değil. Kim istemez ki Mersin’de dünya standartlarında bir eğlence merkezi olsun? Ama işin acı tarafı şu: Toroslar’ın en temel sorunları çözülmeden, Torosland adını taşıyan ıslak bir rüyanın dillendirilmesi tam bir siyasi şovdu.
Bugün Toroslar’a bakıyoruz; altyapı sorunları hâlâ yakıcı, çarpık kentleşme diz boyu, gençler için istihdam alanı kısıtlı, sosyal tesisler yetersiz. Sokakların kaldırım taşları bile kimileyin eğri büğrü; ama biz Disneyland ölçeğinde roller coaster konuşuyorduk. Sanki mahalle çeşmesinden su akmıyormuş gibi değil de, Mickey Mouse kapıyı çalıyormuş gibi bir hava yaratıldı.
Torosland projesi, aslında Toroslar’ın geleceğini inşa etmekten çok, sandık başına oy inşa etmeye yarayan bir hayal balonuydu. Ve bugün görüyoruz ki o balon patladı, geriye sadece bir “hatırlayan var mı?” sorusu kaldı.
Mersin’in, hele de Toroslar’ın, ihtiyaç duyduğu şey bir masal parkı değil; önce altyapısı sağlam bir yaşam parkı. Disneyland değil, düzgün yollar; roller coaster değil, sağlam bir istihdam politikası; masal diyarı değil, güvenli mahalleler lazım.
Velhasıl, Torosland masalı bir kez daha bize şunu öğretti: Sandık meydanlarında anlatılan her peri masalı, ertesi gün Toroslar’ın gerçeklerine çarpıp dağılıyor.