Konuyu İstanbul özelinde tartışırsak bence en uygunu iki özel bölge yani doğu - batı özel idaresi şeklinde bir yapılanmaya gidilmeli.
Bugün uydudanda bakıldığında Hereke, Şirinyalı bölgesi İstanbul şehrinin doğal sınırı olarak gözükmekte.Dolayısıyla Gebze vs. kurulacak olan Batı İstanbul yönetimine katılarak hizmetteki tuhaf bölünmelerin önüne geçilmelidir.Aksi halde bir caddenin bir tarafı bir ilde diğer tarafı başka bir ilde olması gibi absürdlükler doğmaktan başka işe yaramaz bu bölgede kurulacak bir il ile.
Mevcut büyükşehir yasasıyla günümüz il sınırlarında da çok büyük tezatlar mevcut. Dünyadaki mevcut ülkelerin bazılarıyla eşit alana sahip Konya'da büyükşehir Kocaeli gibi küçük bir ilde. Şehir merkezine 2 saatten bile fazla uzak olan bir köy mahalle statüsünde. Mevcut yasayla devam edilecekse illerin sınırları ve bağlı olduğu merkezler çok iyi ayarlanmalı.Oluşturulacak merkezler il veya ilçe bu kritere göre belirlenip gerekirse yeni ve tenha yerlere yatırım yapılmalı.
Kendi yaşadığım il Ankaradan örnek vereyim.Nallıhan Ankara'ya ortalama 160km. Eskişehir'e 120km. Bolu'ya 100km. bile yok..Nallıhan, Şereflikoçhisar gibi başka şehrin hinterlandındaki yerleri sosyokültürel aidiyetinide göz önüne alarak ivedilikle gerekli merkezlere bağlamalı Çayırhan, Eryaman, Çayyolu gibi büyüme potansiyelli yerlerde ilçe merkezi kurulmalıdır..
Tüm bu işlemler yapıldıktan sonra belirlenen bir kilometre baz alınıp başka merkez yoksa ordaki yüksek nüfuslu yer il merkezi yapılmalı nüfus düşük kalıyorsa çeşitli OSB benzeri yerlerle burdaki gelişim desteklenmelidir.
Bunun için Eskişehir - Afyon karayolu üzerindeki Gülçayır civarı güzel bir örneklem alana dönüştürülerek ilk defa planlı bir şehirleşme kurulabilir.Gülçayır örneğinde olduğu gibi ana yollar üzerindeki uzun süren ıssız alanlarda planlı küçük merkezler kurularak yığılıp kalmış nüfuslar dengelenebilirler...