Iğdır Kayısısı
Iğdır Ovası’nın bereketli topraklarında, Aras Nehri’nin serin esintisiyle beslenen, güneşin altın rengini ödünç almış bir lezzet vardır: Iğdır kayısısı. Bu kayısı, yalnızca bir meyve değil; bölgenin kadim tarım kültürünün, güneşle harmanlanmış emeğin ve doğayla kurulan hassas dengenin canlı bir temsilidir.
Diğer kayısı türlerinden farklı olarak Iğdır kayısısı, iri yapısı, ince kabuğu ve yoğun aromasıyla öne çıkar. Ne Malatya'nın kurutmalığındaki sertlik vardır onda, ne de Akdeniz kayısısındaki hafiflik… Iğdır kayısısı, kendine has dengeli ekşiliği ve şeker tadıyla damağa oturur, tok bir meyve karakteri sunar.
Hasat zamanı geldiğinde Iğdır’ın bağrından yükselen kayısı kokusu, adeta yazın geldiğini müjdeler. Turuncuya çalan sarı rengi, meyvenin olgunluğunu ve güneşi nasıl içine çektiğini gösterir. Tek bir ısırıkla ağızda yayılan o yoğun tat, geçmişten günümüze taşınan bir coğrafya lezzetidir.
Iğdır kayısısı yalnızca sofralık değil; marmelatlarda, reçellerde ve yöresel tatlılarda da kullanılır. Aynı zamanda yurt içi ve yurt dışında giderek artan bir ticari öneme sahiptir. Ancak ne endüstriyel soğuk hava depolarında ne de market raflarında, taze dalından koparıldığı andaki o canlı dokusunu bulmak kolaydır.
Bu kayısıyı özel kılan şey yalnızca tadı değil, onu yetiştiren coğrafyadır da. Aras Vadisi’nin mikroklimatik özellikleri, gece-gündüz sıcaklık farkı ve mineralli toprak yapısı, bu meyveye karakter katar. Tüm bu doğa koşulları, onu sadece bir tarım ürünü değil; Iğdır’ın ruhunu taşıyan bir simge haline getirir.