Gündüz insanın gözünün önüne serilen hayat, gece vardiyasında bambaşka bir boyut kazanır. İnsan, güneşin çekildiği saatlerde, sanki dünyanın geri kalanından kopar; zaman farklı işler, mekan farklı soluklanır. Gece vardiyası yalnızca çalışmanın değil, aynı zamanda varoluşun da sorgulandığı bir sahnedir.
Bir yanda makinaların monoton uğultusu, diğer yanda insan zihninin içsel uğultusu… Sessizliğin içinde daha yüksek sesle çarpan bir kalp, düşüncelere boğulan bir beyin, uykunun çağrısına direnen bir beden. Gecede çalışmak, aslında kendi benliğimizle daha sıkı bir hesaplaşma yapmaktır.
Gece vardiyası, görünmeyenlerin dünyasıdır:
Yalnızlık: Kalabalık gündüzlerin aksine, gece insanı kendi içine döndürür.
Zamanın Göreceliği: Saatler bazen akmaz, bazen şimşek hızıyla tükenir.
Mekanik Zihin: Sürekli tekrar eden görevler, insanda otomatikleşme hissi uyandırır.
Felsefi Uyanış: Birdenbire “Ben niçin buradayım?” sorusu zihinde yankılanır.
Belki de gece vardiyası, modern çağın en büyük meditasyon alanıdır. İnsan gündüz vakti gürültüde duyamadığı kendi sesini, gecenin sessizliğinde işitmeye başlar. Bu yüzden gece vardiyası, sadece bir iş düzeni değil, aynı zamanda varoluşun karanlıkla imtihanıdır.
Sizce gece vardiyası insana sadece yorgunluk mu verir, yoksa kendi içine açılan bir kapı mıdır?
Bir yanda makinaların monoton uğultusu, diğer yanda insan zihninin içsel uğultusu… Sessizliğin içinde daha yüksek sesle çarpan bir kalp, düşüncelere boğulan bir beyin, uykunun çağrısına direnen bir beden. Gecede çalışmak, aslında kendi benliğimizle daha sıkı bir hesaplaşma yapmaktır.
Gece vardiyası, görünmeyenlerin dünyasıdır:
Yalnızlık: Kalabalık gündüzlerin aksine, gece insanı kendi içine döndürür.
Zamanın Göreceliği: Saatler bazen akmaz, bazen şimşek hızıyla tükenir.
Mekanik Zihin: Sürekli tekrar eden görevler, insanda otomatikleşme hissi uyandırır.
Felsefi Uyanış: Birdenbire “Ben niçin buradayım?” sorusu zihinde yankılanır.
Belki de gece vardiyası, modern çağın en büyük meditasyon alanıdır. İnsan gündüz vakti gürültüde duyamadığı kendi sesini, gecenin sessizliğinde işitmeye başlar. Bu yüzden gece vardiyası, sadece bir iş düzeni değil, aynı zamanda varoluşun karanlıkla imtihanıdır.
Sizce gece vardiyası insana sadece yorgunluk mu verir, yoksa kendi içine açılan bir kapı mıdır?