Tema düzenleyici

Çalışma Hayatında Y Kuşağı vs. Z Kuşağı Çatışması

Emir

Moderatör
Yarbay
Katılım
19 Ara 2023
Mesajlar
4,536
Beğeni
10,766
Yaş
36
Konu sahibi
İş hayatının kadim arenasında, bir yanda "Çalışarak yükselme" mitine inanmış, sabrı ve sadakati meslek ahlakının mihenk taşı yapmış Y kuşağı; öte yanda ise hızın, dijital dünyanın ve özgürlüğün çocuğu, "esneklik olmadan başarı olmaz" diyen Z kuşağı. Peki bu iki farklı dünyanın çarpışmasında ortaya çıkan kıvılcımlar, modern iş yaşamının geleceğini aydınlatıyor mu, yoksa karanlığa mı sürüklüyor?

Y kuşağı, terfi basamaklarını tek tek tırmanmayı bir erdem olarak görürken; Z kuşağı, “Merdivenleri atlayarak çıkmak varken neden oyalanayım?” diye soruyor. Y kuşağı için iş, kimliğin ta kendisi; Z kuşağı içinse iş, yaşamın yalnızca bir parçası. Biri kök salmak ister, diğeri sürekli hareket etmek.

Ancak işverenlerin gözünden bakıldığında tablo daha karmaşık. Y kuşağı tecrübeyi, sabrı ve bağlılığı temsil ederken; Z kuşağı dinamizmi, yaratıcılığı ve dijital dünyadaki sezgisel hakimiyeti ile ön plana çıkıyor. Bu karşıtlık, aslında çatışma değil; doğru yönetildiğinde bir denge sanatı. Ama ne yazık ki iş yerlerinde bu denge çoğu zaman uyum yerine gerilime dönüşüyor.

“Biz zamanında sabahlara kadar çalışırdık, şimdi esnek saat istiyorlar.” diyen Y kuşağıyla; “Verimliysem neden masada oturayım?” diyen Z kuşağı, aynı masada ortak paydada buluşmakta zorlanıyor.

Sonuç mu?
Belki de cevap şu: İş hayatında artık tek tip bir başarı formülü yok. Geleneksel merdivenlerin yanına hızlı asansörler inşa ediliyor. Ve kim bilir, belki de geleceğin iş dünyası, bu iki kuşağın çatışmasından doğan kıvılcımlarla şekillenecek.
 
Z kuşağı, “Merdivenleri atlayarak çıkmak varken neden oyalanayım?” diye soruyor.
Emir yarbayım, yine bir gözlem ile açıklayayım naçizane, konuyla alakalı olup olmadığına siz karar verin.

Z kuşağı yeni mezun, iki adet mühendis (X ve Y) bir işletmeye isbaşı yapmıştı.

X başladığı günün ertesi, 1 oda, 1 masa, 1 sandalye, 1 Laptop talebinde bulundu. Çay ocağına da günde 3 kez türk kahvesi içmek istediğini söyledi. İşletme çalışanlarına daha ilk haftadan itibaren emrivaki taleplerde bulunmaya ve farklı raporlar istemeye başladı. Tabi bu durumun sonuçları oluyordu. Çalışanlar tarafından antipatik olarak görülmeye başlandı. İnsanların zaten işi başından aşkındı, onlara ek işler yüklemek hiç hoşlarına gitmiyordu. Farklı ortamlarda hakkında olumsuz yorumlar yapılmaya başlandı.

Y ise hiçbir talepte bulunmadı ve işletmeye yöneldi. İşçilerle muhabbeti ilerletmeye ve işi kaynağında öğrenmeye çalıştı. Kimseden bir talebi olmadığı gibi, kendi işini kendi yapmaya gayret edip, insanların sempatisini kazanmaya çalışıyordu.

Sonuç olarak X, işi kaynağında çabuk öğrendi ve önemli bir kimyasal firmasında satış müdürü oldu. Y ise işletme işletme gezip, işletme mühendisi olarak çalışmaya devam etti. Diğer işletmelerde de aynı tavrını sürdürdüğü ve işletme çalışanları tarafından çokta hoş karşılanmadığı için, gittiği yerlerde çok fazla tutunamadı.

Bu durum her işletme için geçerli değildir. Bazı işletmelerde tam tersi olup, Y'nin de başarılı olmuş örnekleri olabilir.

Ama işletmelerde yazılı olmayan kanunlar vardır :

- Mesela emir verdiğin kişilerden bazıları, patron veya üst düzey bir yönetici tarafından işletmeden bilgi almak için kullanılıyor olabilir. Sen ona ek bir iş yüklersen, o da bunu yukarıya üzerine eklemeler yaparak olumsuz yansıtıp, sana eksi yazdırabilir. Üst yönetim herkesi takip edemez o yüzden bu elemanların söylediklerine itimat ediyor olabilir.

- Çalışanları kazanırsan, işletmeyi de kazanırsın.

- Yönetimin elemanı olmasına da gerek yok, herhangi bir ortamda adın geçtiğinde, çok kişi olumsuz konuşuyorsa, işletme seni şutlamaya hazırlanıyor demektir.

- Yeni bir işletmeye başlayan birisinden daha önce, yeni başladığı işletmeye haberi gider. Yani mesela önceki işletmede eğer birini dövdüyse, yeni işletmeye daha işbaşı yapmadan, hakkında, filancayı dövdüğü haberi işbaşı yapmıştır bile...

- En önemli kanunlardan biri de, işletmelerde, yetki verilmez, alınır...
 
Konu sahibi
Bence Y ve Z kuşakları arasında çok keskin bir fark yok. X kuşağı fazla kuralcı gibi görülse de bu kuşaktan da işini savsaklayan, çalışanın hakkını gözetmeyen işveren bir hayli fazla.
 
Geri
Üst Alt