Tema düzenleyici

Bursa Medreseleri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Rafet
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Konu sahibi
Yeşil Medresesi (Sultaniye Medresesi)

2.JPG

Çelebi Sultan Mehmet’in 1419 yılında, Yeşil Türbe’nin binalarından biri olarak cami, imaret, türbe ve han ile birlikte inşa ettirdiği Yeşil Medrese, günümüzde Türk-İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. 1930-1972 yılları arasında Bura Arkeoloji Müzesine ev sahipliği yapan ve genel bir müze özelliğinde olan bina 1975 yılından itibaren Türk İslam Eserleri Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Tarihi medresede 12. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan mâden, keramik, ahşap, işleme, silah, el yazması kitaplar, sikke, kitâbeler ve mezar taşları ile etnografik malzemeler sergilenmektedir.

(Kaynak: Yıldırım Belediyesi) Fotoğraf: Rafet
 
Son düzenleme:
Konu sahibi
Haraççıoğlu Medresesi

Cizyedarzâde Medresesi, Hüseyin Ağa Medresesi, Yeni Nakşibendî Tekkesi olarak da bilinir.
Osmangazi İlçesi Hisar bölgesinde Kavaklı cd. üzerinde yer almaktadır. Bursa Ayanlığı’nı yürüten Cizyedarzâde ailesinden Cizyedarzâde Hüseyin Ağa (vefatı 1783) tarafından zaviye olarak yaptırılan yapı, daha sonra medreseye çevrilmiştir. İlk yapılışında Nakşibendi Tekkesi olarak faaliyet gösterdiği de savunulmaktadır. İlk şeyhinin Küstahizâde Efendi (vefatı 1757), son şeyhinin ise Abdullah Efendi olduğu belirtilir.

İlk yapısı, uç tarafı güneye bakan ‘U’ şeklinde olan, ayrı dönemlere ait, inşası, mimarisi ve malzemesi bakımından birbirinden farklı iki binadan oluşmaktadır. 110 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 1110 metrekare alandan oluşmaktadır. Kütlenin kuzeyinde kalan yapının ilk zaviye yapısına ait olduğu sanılmaktadır. Duvarları, kesme taş arası üç sıra tuğladan yapılmış olan yapıdan diğer yapıya sivri kemer ile geçilmiştir. Kare plandan kubbeye geçiş elemanı olarak kullanılan tromplardaki detaylar özgünlüğünü koruyarak günümüze kadar gelebilmiştir.

1756 tarihinde, Cizyedarzâde Hasan Ağa tarafından bir kütüphane kurulmuş, zamanla zengin bir kütüphane haline gelmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1566 kitap sayısı ile Orhan Kütüphanesi’nden sonra ikinci sırada gelmekteydi. Günümüzde kitapların önemli bir kısmı İnebey Eski Yazma Eserler Kütüphanesinde bulunmaktadır. Zamanla ortadan kalkan medrese, rölöve, restorasyon ve restitüsyonu projelerini hazırlayan Osmangazi Belediyesi tarafından 2004 yılında ihya edilerek günümüzde kültür ve sanat etkinliklerinin düzenlendiği sosyal tesis olarak kullanılmaktadır.

(Kaynak: Osmangazi Kültür Sanat) Fotoğraf: Rafet

1.jpg
 
Son düzenleme:
Konu sahibi

Şair Ahmed Paşa Medresesi

Medrese, Fatih Sultan Mehmet döneminde büyük şairlerden Veliyüddin oğlu Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Geyikli Medrese adı ile anılmaktadır. Yapının XV. yüzyıla ait olduğu bilinmektedir. İlk yapılışından bu yana çeşitli maksatlarla kullanılmış, medreseye 1967 yılındaki onarımdan sonra Muradiye Halk Eğitim Merkezi olarak işlev verilmiştir. Kesme taş ve tuğla malzemenin bir arada kullanıldığı yapı, ana eyvan göz önüne alınmayacak olursa, dikdörtgen bir plan yansıtmaktadır. Giriş 7.56 metre genişliğinde bir açıklıktan sağlanır.
Medrese; girişin tam karşısında üzeri tek kubbeyle örtülü dershane, dikdörtgen biçimli avlunun iki yanında sivri kemerli, aynalı tonoz örtülü revaklar ile arkasında on bir hücre ve bir eyvandan oluşmaktadır. Revaklar hücrelerden daha yüksek tutulmuşlardır. Üzerleri tonoz ile örtülü hücreler birer kapı ile avluya açılmakta, aydınlanmayı birer adet küçük pencere sağlamaktadır. Her hücrede bir ocak ve birkaç tane niş bulunmaktadır.

Türkiye’deki ilk kıyafet müzesi olan Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi, tüm Osmanlı coğrafyasından yüzlerce değerli eseri sergiliyor. Şair Ahmet Paşa Medresesi içinde yer alan müzede, şu an 86 kıyafet yer alıyor. 130 kıyafet ise yer sıkıntısı nedeniyle depoda bekliyor.

(Kaynaklar: kultur portalı ve dergı bursa)
 
Son düzenleme:
Konu sahibi
Hançerli Medresesi

II. Bayezid’in oğlu Sultan Mahmud’un kızı Fatma Sultan tarafından XVI. Yüzyılın ilk yarısında yaptırılmıştır. Hançerli Medresesi, tek yapı olarak inşa edilmiş olan medreselerdendir. Klasik Medrese mimarisi özelliklerine sahip yapı, 14 oda ve bir eyvan/dershane olarak inşa edilmiştir. Yapı uzun süre amacına uygun olarak hizmet vermiş, zamanla vakıf mütevellilerinden kaynaklanan sebepler nedeniyle bakımsız, harap vaziyette kalmıştır. Aslına uygun biçimde yeniden inşa edilen Hançerli Medresesi; çeşitli toplantı ve kültürel etkinliklerin yapılmasına uygun şekilde düzenlenmiş ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden kent kültürüne kazandırılmıştır.

Yapı; 2016 yılından itibaren kent kültürüne katkılarını “Hançerli Medresesi Kültür Merkezi” adıyla sürdürmektedir.

(Kaynak: gotobursa .com tr)
 
Konu sahibi
Yıldırım Medresesi

1399 tarihinde Yıldırım Bayezıd tarafından yaptırılmış olup, son defa 1948 yılında onarılmıştır. Medrese dikdörtgen bir iç avluya üç taraftan saran revakların arkasında hücreler ile giriş hacmi ve tam karşına gelen kubbeli büyük bir dershaneden oluşan bir plan şeması yansıtmaktadır. Plan olarak diğer medreselere oranla oldukça uzun bir alan üzerine düzenlenmiştir. Taştan inşa edilmiş, üzeri kubbe ile örtülü giriş hacmi dikdörtgen plan göstermektedir. Sağ ve solunda ikişer adet stalaktitli niş bulunur. Giriş kemerinin iki yanında da sütunceler yer alır. 2.79 metre genişliğindeki basık kemerli kapıdan yine üzeri kubbe ile örtülü revaka, ardından da avluya geçilir.

Giriş hacminin yanında ikişer adet dikdörtgen planlı müderris odaları yer alır. Yan revaklar boyunca sağlı, sollu sekizer oda sıralanmıştır. Kuzeydekiler hacim itibarıyla biraz daha büyüktür. Odaların hepsi uzunlamasına tonoz örtülüdür. Birer pencereye sahip odalar revaka kapı ile açılmaktadır. Köşelerde pencereler ikişer adettir. Her odada iki niş ve bir ocak bulunmaktadır. Dershane, önü tümüyle açık 8.65 x 8.86 metre iç ölçüsünde üzeri kubbe ile örtülü büyük bir eyvandır. Kubbenin köşeleri onüç dizi petekle süslüdür. Ayrıca iri bademli bir kuşağı bulunmaktadır. Kubbeler dıştan kurşunla kaplıdır.

(Kaynak: Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü)
 
Konu sahibi
Muradiye Medresesi

Muradiye Medresesi, Sultan II. Murad tarafından 15. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Muradiye Camii ile beraber düzenlenen 1430 tarihli vakfiyesi, bugün vakıflar genel müdürlüğü arşivinde yer almaktadır. Muradiye Külliyesi’ni oluşturan yapılar topluluğunun önemli bir parçası olan medrese, Türk İslam coğrafyasının önemli eğitim kurumlarından birisi olarak bilinmektedir. Medresede, yüzyıllar boyunca birçok ilim adamı ders vermiş ve yetişmiştir.

Muradiye Medresesi revaklı, açık avlulu ve tek eyvanlı Osmanlı erken dönem medrese plan tipine sahip olup, kare bir avlu etrafında sıralanmış, on dört öğrenci hücresi, iki ara ve bir büyük eyvandan oluşmaktadır. Avlunun ortasında, mermerden sekizgen bir havuz bulunmaktadır.

Farklı zamanlarda çeşitli gerekçelerle tamir ve onarımlara tabi tutulan yapıda Cumhuriyet sonrasında ilk önemli müdahale 1951 yılında gerçekleşmiştir. Bu onarımdan sonra uzun yıllar Verem Savaş Dispanseri ve Kanser Erken Tanı Merkezi olarak sağlık hizmetlerinde kullanılmıştır. 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Külliye ile birlikte kapsamlı bir restorasyona tabi tutularak 2017 yılında uygulama çalışmaları tamamlanan yapı, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edilen alan içerisinde yer almaktadır.

MÜZE İÇERİĞİ

Muradiye medresesi restorasyondan sonra, yeniden işlevlendirilerek el yazmaları müzesi olarak 18 Ocak 2019 tarihinde hizmete açılmıştır. Büyükşehir belediyesi tarafından Bursa ya kazandırılan müze, konusu itibari ile Türkiye’de bu anlamda önemli örnekler arasında sayılmaktadır.

Muradiye El Yazmaları Müzesinde odalar ve revak tamamen sergi alanı olarak kullanılmaktadır. Üzeri kapatılan avluya ise etkinlik ve atölye alanı olarak yeniden işlev kazandırılmıştır. Medreseye giriş, sağ odadan başlanmak üzere sırası ile 10. odaya kadar, Kur’an -ı Kerim’in ilk nazil olduğu zamandan günümüze Kur’anın yazılışındaki aşamalar, hat sanatı yoluyla kronolojik olarak izlenmektedir.

Hat sanatıyla beraber diğer islam kitap sanatları arasında yer alan cilt ,tezhip, minyatür ve ebru sanatı ile ilgili örneklerin yanında, bu kitap sanatlarının yapım aşamalarını gösteren kısa video çekimlerine de yer verilmiştir. Medreseye girişin tam karşı cephesinde yeralan ana eyvanda ise 18. Yy dan kalan Hüdavendigar (1.Murad) sanduka örtüsü ve Bursa’da medfun olan diğer sultan isimlerinin yazılı olduğu levhalar sergilenmektedir.

ZİYARET


Neden Ziyaret Etmeliyim?

  • Bursa’nın son Osmanlı Külliyesi olması
  • Külliye içerisinde önemli hanedan mensuplarına ait türbelerin yer alması
  • Çevresinde önemli dini ve sivil yapıların yer alması
  • Şehir merkezinden kısa sürede ulaşımının olması
  • Semt olarak tarihi ve turistik değer taşıyan dokuya sahip olması
(Kaynak: bursamuze.com)
 
Geri
Üst Alt