Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'nın yazdığı "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" isimli eserde şu ifade mevcuttur.
İslam İşbirliği Teşkilatı ile ilgili bir ÖN YARGIYA vurgu yapmayı gerekli görüyorum.
İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkeleri arasında işbirliğini esas alan bir teşkilat değil, İslam ülkeleriYLE işbirliğini esas alan bir teşkilattır.
Farklı şekilde söyleyecek olursak, günümüzde sadece İslam ülkelerinin üye olduğu bir teşkilat olsa da, diğer dinlerin yaygın olduğu ülkelerinde üye olmasına imkan veren bir yapıdadır.
Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı'nın zaman zaman toplanıp, KINAMA MESAJLARI yayınlamak dışında bir faaliyeti olmadığı ÖN YARGISI mevcuttur.
Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler ile ilgili şöyle bir hayali vardır:
BM'nin 3 te 2 üye çoğunluğu olan en az 130 ülke ile bir toplantı yapılmasını sağlayıp, bu toplantıda 5 daimi üyenin veto hakkının kaldırılması yönünde karar aldırmak.
Doğal olarak, 5 daimi üyenin bu kararı veto etme yetkisi olacak.
Eğer 5 daimi üyenin hepsi bir anda intihar etmeye karar vermezse, 5 daimi üyeden en az birinin veto etmesiyle bu karar uygulanmayacaktır.
Cumhurbaşkanımızın beklentisi de bu yöndedir.
Bu durum gerçekleştiğinde, bakın BM'ler çağa ayak uyduramıyor.
Şurada hazır İslam İşbirliği Teşkilatımız var.
Gelin bu teşkilata üye olun, Dünya'yı teşkilatım yönetsin. Pardon, pardon yani birlikte yönetelim.
diyecek.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetlerinden haberdar olmayanlar, teşkilatın Birleşmiş Milletlere Alternatif olmasını bir hayal olarak tanımlayacaklardır.
Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetlerini analiz ederek alternatif olup olmadığına karar verelim.
70-80-90 yıllarda her hangi bir ülkede karışıklık çıktığında, ülke yöneticileri BM müracaat ederek, "BARIŞ GÜCÜ" talep ederlerdi.
Barış gücü genellikle batı ülkelerinin askerlerinden oluşurdu. Karışıklık anında sonlanırdı.
1994'te bölgedeki karşıklıklara engel olmak için konuşlandırılmış olan BM Barış Gücü askerleri geri çekildi.
Bu çekilme Ruanda soykırımının gerçekleşmesine zemin hazırladı.
BM Barış Gücü askerlerinin, Temmuz 1995'te Bosna–Hersek'in Srebrenitsa kasabasında yaşanan katliamı SEYRETMELERİ bardağı taşıran damla olmuştur.
O tarihten sonra BM güven kalmadığı için, hiç bir ülke BARIŞ GÜCÜ talep etmemiştir. Bu durum BM'nin İŞLEVSİZ HALE gelmesinin temel sebebidir.
BM alt kuruluşlarıyla, bazı faaliyetlerde bulunsa da, İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulan uluslararası dernek ve vakıflar BM'nin bu faaliyelerini gölgede bırakmıştır.
İnşaAllah yarından itibaren, Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatının benzer ve farklı yönlerini analiz ettikten sonra, 107 hedef ile ilgili bilgileri paylaşacağım.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'nın yazdığı "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" isimli eserde şu ifade mevcuttur.
Yeni Zelanda’da Müslümanlara yönelik terör saldırısının yıldönümü olan 15 Mart tarihinin,
BM tarafından “İslam Düşmanlığına Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olarak ilan edilmesi çağrımızı tekrarlıyoruz.
BM’den sonra en büyük ikinci uluslararası kuruluş olan İslam İşbirliği Teşkilatı, bu günü resmen kabul etmiştir.
İslam İşbirliği Teşkilatı ile ilgili bir ÖN YARGIYA vurgu yapmayı gerekli görüyorum.
İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkeleri arasında işbirliğini esas alan bir teşkilat değil, İslam ülkeleriYLE işbirliğini esas alan bir teşkilattır.
Farklı şekilde söyleyecek olursak, günümüzde sadece İslam ülkelerinin üye olduğu bir teşkilat olsa da, diğer dinlerin yaygın olduğu ülkelerinde üye olmasına imkan veren bir yapıdadır.
Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı'nın zaman zaman toplanıp, KINAMA MESAJLARI yayınlamak dışında bir faaliyeti olmadığı ÖN YARGISI mevcuttur.
Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler ile ilgili şöyle bir hayali vardır:
BM'nin 3 te 2 üye çoğunluğu olan en az 130 ülke ile bir toplantı yapılmasını sağlayıp, bu toplantıda 5 daimi üyenin veto hakkının kaldırılması yönünde karar aldırmak.
Doğal olarak, 5 daimi üyenin bu kararı veto etme yetkisi olacak.
Eğer 5 daimi üyenin hepsi bir anda intihar etmeye karar vermezse, 5 daimi üyeden en az birinin veto etmesiyle bu karar uygulanmayacaktır.
Cumhurbaşkanımızın beklentisi de bu yöndedir.
Bu durum gerçekleştiğinde, bakın BM'ler çağa ayak uyduramıyor.
Şurada hazır İslam İşbirliği Teşkilatımız var.
Gelin bu teşkilata üye olun, Dünya'yı teşkilatım yönetsin. Pardon, pardon yani birlikte yönetelim.
diyecek.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetlerinden haberdar olmayanlar, teşkilatın Birleşmiş Milletlere Alternatif olmasını bir hayal olarak tanımlayacaklardır.
Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetlerini analiz ederek alternatif olup olmadığına karar verelim.
70-80-90 yıllarda her hangi bir ülkede karışıklık çıktığında, ülke yöneticileri BM müracaat ederek, "BARIŞ GÜCÜ" talep ederlerdi.
Barış gücü genellikle batı ülkelerinin askerlerinden oluşurdu. Karışıklık anında sonlanırdı.
1994'te bölgedeki karşıklıklara engel olmak için konuşlandırılmış olan BM Barış Gücü askerleri geri çekildi.
Bu çekilme Ruanda soykırımının gerçekleşmesine zemin hazırladı.
BM Barış Gücü askerlerinin, Temmuz 1995'te Bosna–Hersek'in Srebrenitsa kasabasında yaşanan katliamı SEYRETMELERİ bardağı taşıran damla olmuştur.
O tarihten sonra BM güven kalmadığı için, hiç bir ülke BARIŞ GÜCÜ talep etmemiştir. Bu durum BM'nin İŞLEVSİZ HALE gelmesinin temel sebebidir.
BM alt kuruluşlarıyla, bazı faaliyetlerde bulunsa da, İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulan uluslararası dernek ve vakıflar BM'nin bu faaliyelerini gölgede bırakmıştır.
- İslam İşbirliği Teşkilatı, ilk on yıllık eylem programını 2005 yılında kabul etti. (2006-2015 dönemi için).
- 2016-2025 dönemi için, OIC-2025: Programme of Action belgesi, 13. İslam Zirvesi’nde, İstanbul’da 14-15 Nisan 2016’da kabul edildi.
- Bu belge, İslam İşbirliği Teşkilatına üye devletlerinin karşı karşıya olduğu modern ve küresel düzeydeki zorluklara karşı ortak bir yol haritası sunmayı amaçlıyor.
- Belge 18 öncelikli alan içeriyor. Bu 18 alan altında 107 hedef tanımlanmış durumda.
İnşaAllah yarından itibaren, Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatının benzer ve farklı yönlerini analiz ettikten sonra, 107 hedef ile ilgili bilgileri paylaşacağım.