Tema düzenleyici

Birleşmiş Milletlerin Alternatifi İslam İşbirliği Teşkilatı

turgutkuzan

Teğmen
Katılım
9 Mar 2024
Mesajlar
769
Beğeni
432
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'nın yazdığı "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" isimli eserde şu ifade mevcuttur.

Yeni Zelanda’da Müslümanlara yönelik terör saldırısının yıldönümü olan 15 Mart tarihinin,
BM tarafından “İslam Düşmanlığına Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olarak ilan edilmesi çağrımızı tekrarlıyoruz.
BM’den sonra en büyük ikinci uluslararası kuruluş olan İslam İşbirliği Teşkilatı, bu günü resmen kabul etmiştir.

İslam İşbirliği Teşkilatı ile ilgili bir ÖN YARGIYA vurgu yapmayı gerekli görüyorum.

İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkeleri arasında işbirliğini esas alan bir teşkilat değil, İslam ülkeleriYLE işbirliğini esas alan bir teşkilattır.

Farklı şekilde söyleyecek olursak, günümüzde sadece İslam ülkelerinin üye olduğu bir teşkilat olsa da, diğer dinlerin yaygın olduğu ülkelerinde üye olmasına imkan veren bir yapıdadır.

Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı'nın zaman zaman toplanıp, KINAMA MESAJLARI yayınlamak dışında bir faaliyeti olmadığı ÖN YARGISI mevcuttur.

Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler ile ilgili şöyle bir hayali vardır:
BM'nin 3 te 2 üye çoğunluğu olan en az 130 ülke ile bir toplantı yapılmasını sağlayıp, bu toplantıda 5 daimi üyenin veto hakkının kaldırılması yönünde karar aldırmak.
Doğal olarak, 5 daimi üyenin bu kararı veto etme yetkisi olacak.
Eğer 5 daimi üyenin hepsi bir anda intihar etmeye karar vermezse, 5 daimi üyeden en az birinin veto etmesiyle bu karar uygulanmayacaktır.

Cumhurbaşkanımızın beklentisi de bu yöndedir.
Bu durum gerçekleştiğinde, bakın BM'ler çağa ayak uyduramıyor.
Şurada hazır İslam İşbirliği Teşkilatımız var.
Gelin bu teşkilata üye olun, Dünya'yı teşkilatım yönetsin. Pardon, pardon yani birlikte yönetelim.
diyecek.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetlerinden haberdar olmayanlar, teşkilatın Birleşmiş Milletlere Alternatif olmasını bir hayal olarak tanımlayacaklardır.

Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetlerini analiz ederek alternatif olup olmadığına karar verelim.

70-80-90 yıllarda her hangi bir ülkede karışıklık çıktığında, ülke yöneticileri BM müracaat ederek, "BARIŞ GÜCÜ" talep ederlerdi.
Barış gücü genellikle batı ülkelerinin askerlerinden oluşurdu. Karışıklık anında sonlanırdı.

1994'te bölgedeki karşıklıklara engel olmak için konuşlandırılmış olan BM Barış Gücü askerleri geri çekildi.
Bu çekilme Ruanda soykırımının gerçekleşmesine zemin hazırladı.

BM Barış Gücü askerlerinin, Temmuz 1995'te Bosna–Hersek'in Srebrenitsa kasabasında yaşanan katliamı SEYRETMELERİ bardağı taşıran damla olmuştur.
O tarihten sonra BM güven kalmadığı için, hiç bir ülke BARIŞ GÜCÜ talep etmemiştir. Bu durum BM'nin İŞLEVSİZ HALE gelmesinin temel sebebidir.
BM alt kuruluşlarıyla, bazı faaliyetlerde bulunsa da, İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulan uluslararası dernek ve vakıflar BM'nin bu faaliyelerini gölgede bırakmıştır.

  • İslam İşbirliği Teşkilatı, ilk on yıllık eylem programını 2005 yılında kabul etti. (2006-2015 dönemi için).
  • 2016-2025 dönemi için, OIC-2025: Programme of Action belgesi, 13. İslam Zirvesi’nde, İstanbul’da 14-15 Nisan 2016’da kabul edildi.
  • Bu belge, İslam İşbirliği Teşkilatına üye devletlerinin karşı karşıya olduğu modern ve küresel düzeydeki zorluklara karşı ortak bir yol haritası sunmayı amaçlıyor.
  • Belge 18 öncelikli alan içeriyor. Bu 18 alan altında 107 hedef tanımlanmış durumda.

İnşaAllah yarından itibaren, Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatının benzer ve farklı yönlerini analiz ettikten sonra, 107 hedef ile ilgili bilgileri paylaşacağım.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Özellikle son yıllarda İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT, İngilizcesi OIC – Organisation of Islamic Cooperation) bazı uluslararası krizlerde “alternatif diplomasi kanalı” gibi görülmeye başlandı. Aşağıda İİT’nin Birleşmiş Milletler’e (BM) alternatif olup olamayacağına dair kapsamlı bir analiz yer almaktadır:

🔹 I. Genel Tanımlar​

ÖzellikBirleşmiş Milletler (BM)İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)
Kuruluş yılı19451969
MerkezNew York, ABDCidde, Suudi Arabistan
Üye sayısı (2025 itibarıyla)193 devlet57 devlet
Üyelik kriteriEvrensel (tüm egemen devletler)Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan veya İslam Konferansı’na bağlı devletler
Kuruluş amacıKüresel barış, güvenlik, kalkınma, insan haklarıMüslüman ülkeler arası dayanışma, Filistin’in korunması, İslam dünyasının çıkarlarını savunma
Resmî dilArapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça, İspanyolcaArapça, İngilizce, Fransızca

🔹 II. Temel Farklılıklar​

1. Kapsam ve Evrensellik

  • BM, evrensel bir teşkilattır; bütün devletleri temsil eder. Küresel meşruiyet ve uluslararası hukuk açısından “üst otorite” kabul edilir.
  • İİT ise dini-kültürel temelli bir birliktir; sadece Müslüman ülkeleri kapsar. Bu durum, evrensel değil bölgesel/medeniyet temelli bir örgüt yapısı oluşturur.

2. Yetki Alanı ve Etki Gücü

  • BM Güvenlik Konseyi, bağlayıcı karar alma yetkisine sahiptir (örneğin yaptırımlar, barış gücü görevlendirmeleri).
  • İİT kararları ise tavsiye niteliğindedir, bağlayıcılığı yoktur. Bu, İİT’nin siyasi gücünü sınırlayan en temel farktır.

3. Finansal ve Kurumsal Kapasite

  • BM’nin bütçesi 3 milyar doların üzerindedir ve onlarca alt kuruluşu vardır (UNICEF, UNESCO, WHO, FAO, UNDP vb.).
  • İİT’nin kurumsal kapasitesi sınırlıdır. Alt organları (ör. SESRIC, COMCEC, IDB – İslam Kalkınma Bankası) olsa da, uygulama ve yaptırım gücü zayıftır.

4. Siyasi Tarafsızlık

  • BM teoride tarafsızdır, fakat Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyelerin (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere) vetosu bu tarafsızlığı fiilen bozmaktadır.
  • İİT, ideolojik/dini yakınlık temelinde kurulduğundan “tarafsızlık” ilkesinden ziyade dayanışma üzerine kuruludur.

5. Kriz Yönetimi ve Barış Gücü

  • BM’nin kendi barış gücü askerleri (Blue Helmets) vardır.
  • İİT’nin böyle bir askeri mekanizması yoktur; sadece üyeler arası diplomatik arabuluculuk yapabilir.

🔹 III. Benzerlikler​

  1. Uluslararası dayanışma hedefi:
    Her iki örgüt de “barış, güvenlik, kalkınma” kavramlarını merkezine alır.
  2. Genel Kurul yapısı:
    İİT’nin “Dışişleri Bakanları Konseyi” yapısı, BM’nin Genel Kurulu’na benzer şekilde çalışır.
  3. Özel organlar ve alt kuruluşlar:
    • BM → WHO, UNESCO, UNDP
    • İİT → SESRIC (istatistik), IDB (kalkınma), COMCEC (ekonomi işbirliği)
      Her ikisi de teknik organlarla politika üretir.
  4. İnsani yardım ve kalkınma:
    İİT, özellikle IDB aracılığıyla Afrika ve Asya’da kalkınma projeleri yürütür; bu yönüyle BM’nin UNDP veya World Bank yapısına benzer.

🔹 IV. İİT’nin BM’ye Alternatif Olma Potansiyeli​

Güçlü Yanlar

  • Ortak değerler ve kimlik bilinci: İslam dünyasında kültürel birlik duygusu vardır. Bu, dayanışma açısından motivasyon sağlar.
  • Doğal kaynak gücü: Üye ülkelerin çoğu enerji kaynakları açısından zengindir (Suudi Arabistan, İran, Katar, Endonezya, Nijerya).
  • Nüfus potansiyeli: 57 ülke, dünya nüfusunun yaklaşık %25’ini temsil eder.

Zayıf Yanlar

  • Siyasi bölünmüşlük: Üyeler arasında ciddi ideolojik ve jeopolitik farklar vardır (ör. Suudi Arabistan–İran, Türkiye–Mısır gerilimleri).
  • Kurumsal bağlayıcılığın olmaması: İİT kararlarının uygulanması gönüllülüğe bağlıdır.
  • Küresel meşruiyet eksikliği: BM’nin sahip olduğu uluslararası hukuk temeli İİT’de yoktur.
  • Batı kurumlarına ekonomik bağımlılık: Üye ülkelerin çoğu ticari-finansal olarak Batı sistemine entegredir.

🔹 V. Alternatif Senaryolar​

SenaryoAçıklama
1. Paralel İşbirliği ModeliİİT, BM’ye rakip değil, “tamamlayıcı” olur. Müslüman ülkelerin BM içinde daha organize bir şekilde hareket etmesini sağlar.
2. Alternatif Kurumsal Blok ModeliİİT, ekonomik ve savunma mekanizmalarını güçlendirirse (ör. ortak İslam Barış Gücü, İslam Kalkınma Fonu), BM’ye bölgesel alternatif olabilir.
3. Medeniyetler İttifakı RolüİİT, sadece siyasi değil kültürel bir “medeniyet diplomasisi” yürütürse, BM’nin “Batı merkezli” yaklaşımına denge unsuru olabilir.

🔹 VI. Sonuç​

İslam İşbirliği Teşkilatı, henüz Birleşmiş Milletler’in doğrudan alternatifi değildir, çünkü:
  • bağlayıcı karar alma gücü yoktur,
  • kurumsal kapasitesi sınırlıdır,
  • üye ülkeler arasında ortak siyasi vizyon eksikliği vardır.
Ancak uzun vadede, İİT ekonomik, bilimsel ve savunma alanında entegrasyonunu derinleştirirse, “medeniyet temelli alternatif bir küresel sistemin” çekirdeğini oluşturabilir.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Aşağıda, “İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Birleşmiş Milletler’e Alternatif Olabilmesi İçin Stratejik Adımlar” başlıklı kapsamlı bir politika ve reform öneri raporu yer almaktadır:

🕌 İİT’nin BM’ye Alternatif Olabilmesi İçin Stratejik Adımlar Raporu​

🔹 I. Kurumsal Reformlar​

  1. Bağlayıcı Karar Mekanizması Oluşturulmalı
    • İİT Konseyi’nin aldığı kararlar “tavsiye” niteliğinden çıkarılıp belirli koşullarda bağlayıcı hale getirilmelidir.
    • Bunun için bir “İİT Şartı Revizyonu” gereklidir.
    • Her üye devlet, belirli konularda (örneğin Filistin, İslam karşıtı saldırılar, insani krizler) ortak tutum almakla yükümlü kılınabilir.
  2. Güvenlik ve Arabuluculuk Konseyi Kurulmalı
    • BM Güvenlik Konseyi’ne benzer şekilde, kriz bölgelerinde hızlı müdahale yapabilecek “İİT Barış ve Güvenlik Konseyi” kurulmalıdır.
    • Bu yapı, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da çıkan iç savaşlarda İslam ülkeleri arasında arabuluculuk yapabilir.
  3. İİT Barış Gücü (Islamic Peacekeeping Force)
    • Tarafsız İİT üyesi ülkelerden gönüllü askerî birlikler oluşturularak İİT şemsiyesi altında konuşlandırılabilir.
    • Görevi: Savaş sonrası istikrarı sağlamak, insani yardımları korumak, ateşkes süreçlerini denetlemek.
  4. Kalıcı Sekreterya Reformu ve Bölgesel Ofisler
    • Cidde merkezli yapı, Asya (Kuala Lumpur), Afrika (Dakar), Avrupa (İstanbul) gibi bölgelerde kalıcı temsilcilikler açmalıdır.
    • Bu, hem diplomatik görünürlüğü artırır hem de bölgesel koordinasyonu kolaylaştırır.

🔹 II. Ekonomik ve Finansal Güçlendirme​

  1. İslam Kalkınma Bankası (IDB) Güçlendirilmeli
    • BM’nin Dünya Bankası’na karşı alternatif olarak, IDB’nin sermaye yapısı büyütülmeli, İİT içi kalkınma projelerine daha fazla kaynak aktarılmalıdır.
    • “İİT Yatırım Fonu” kurulabilir.
  2. Ortak Para Birimi veya Takas Mekanizması
    • Üye ülkeler arası ticarette dolar bağımlılığını azaltmak için “İslam Dinarı” benzeri dijital bir takas sistemi geliştirilebilir.
    • Bu, BRICS’in “yerel para ile ticaret” modeline benzer şekilde çalışabilir.
  3. Ekonomik Dayanışma Kuşağı
    • Enerji, gıda, teknoloji ve ilaç sektörlerinde ortak üretim ve tedarik zincirleri kurulmalıdır.
    • “İİT Ekonomik Topluluğu” (OIC Economic Community) fikri güçlendirilebilir.
  4. İslami Teknoloji ve Bilim Fonu (ITBF)
    • Genç araştırmacıları, yapay zekâ ve yeşil enerji projelerini destekleyen fon oluşturulmalıdır.
    • Bu fon, BM’nin UNDP ve UNESCO yapısına alternatif bir inovasyon merkezi işlevi görebilir.

🔹 III. Diplomatik ve Kültürel Stratejiler​

  1. Ortak Dış Politika Platformu
    • Filistin, Keşmir, Rohingya gibi konularda tek sesli diplomasi yürütülmelidir.
    • Bu platform, BM’deki Müslüman ülkelerin oy birliğiyle hareket etmesini sağlayabilir.
  2. Medeniyet Diplomasisi ve Kültürel Güç
    • “Medeniyetler Diyaloğu” girişimleri güçlendirilerek, Batı dünyasına karşı yumuşak güç (soft power) stratejisi geliştirilmelidir.
    • İİT Kültür Ajansı kurulabilir (UNESCO benzeri).
  3. İslami Medya Ağı
    • Küresel kamuoyuna hitap eden, bağımsız ve çok dilli bir medya kuruluşu oluşturulmalıdır.
    • Bu yapı, İİT’nin sesini küresel sahnede duyurmasını sağlar.
  4. İİT Gençlik ve Eğitim Programları
    • Üniversiteler arasında “İİT Erasmus Programı” oluşturulabilir.
    • İslami bilimlerin yanı sıra modern bilimlerde de burs ağları genişletilmelidir.

🔹 IV. Savunma ve Güvenlik İşbirliği​

  1. Ortak Savunma Anlaşması
    • NATO benzeri bir “İİT Savunma Paktı” (Islamic Defense Alliance) kademeli olarak oluşturulabilir.
    • Bu pakt, sadece savunma amaçlı olmalı ve üye ülkelerin egemenliğini garanti altına almalıdır.
  2. Siber Güvenlik ve İstihbarat Paylaşımı
    • İİT Siber Güvenlik Merkezi kurulmalıdır.
    • Üye ülkeler arası dijital güvenlik tehditleri (siber saldırılar, dezenformasyon) konusunda ortak koruma mekanizması geliştirilmelidir.

🔹 V. İnsani Yardım ve Sosyal Adalet​

  1. İİT İnsani Yardım Ajansı (OIC Aid)
    • BM’nin UNHCR veya WFP kurumlarına alternatif, İslam dünyasında mülteci ve yoksulluk sorunlarına odaklı bir yapı oluşturulmalıdır.
  2. Afet Yönetimi ve Acil Müdahale Mekanizması
    • Deprem, sel, savaş gibi durumlarda hızlı müdahale edebilecek “İİT Afet Koordinasyon Birimi” kurulmalıdır.
    • Türkiye, Endonezya ve Malezya bu yapının öncüsü olabilir.
  3. Kadın ve Gençlik Odaklı Politikalar
    • Kadınların eğitimi ve genç girişimciliği için “İİT Sosyal Kalkınma Programı” uygulanmalıdır.

🔹 VI. İmaj ve Meşruiyet Stratejisi​

  1. BM ile Rekabet Değil, Denge Politikası
    • İİT, doğrudan rakip gibi değil, “medeniyetler arası denge kurucu” bir rol üstlenmelidir.
    • BM’de gözlemci statüsünü koruyarak “çok kutuplu dünya” vizyonuna katkı sunabilir.
  2. Küresel İmaj Kampanyası
    • İslamofobiye karşı ortak medya dili geliştirilmeli.
    • İİT, “barış dini” vurgusuyla küresel kamuoyunda yeni bir anlatı inşa etmelidir.
  3. Sivil Toplum Entegrasyonu
    • İİT, yalnızca devletler arası değil, STK’lar, akademi, düşünce kuruluşları ile sürekli diyalog halinde olmalıdır.

🔹 VII. Sonuç​

Eğer İİT:
  • karar alma mekanizmalarını güçlendirir,
  • ortak ekonomi ve savunma altyapısı kurar,
  • küresel kamu diplomasisini modernleştirirse,
önümüzdeki 20–30 yıl içinde BM’ye “medeniyet temelli alternatif” bir küresel örgüt haline gelebilir.
Ancak bu, siyasi birlik ve güven inşası olmadan mümkün değildir.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Organisation of Islamic Cooperation (OIC) son on yılda (“2015–2025” arası) birçok önemli girişim ve faaliyet gerçekleştirmiştir. Aşağıda bu faaliyetlerden öne çıkanları birkaç başlıkta — tarih, amaç ve özetle — bulabilirsiniz.

1. Stratejik Planlama ve Programlar​

  • OIC, 2016 yılında 13th Islamic Summit (İstanbul, 14-15 Nisan 2016) kapsamında “OIC-2025: Programme of Action” başlıklı on yıllık stratejik yol haritasını kabul etti.
  • Bu program, 18 öncelikli alan ve 107 hedef içeriyor: barış ve güvenlik, Filistin/El Kuds, yoksullukla mücadele, terörle mücadele, yatırım/finans, gıda güvenliği, bilim-teknoloji, iklim değişikliği, kadın-genç çalışmaları vb.
  • Ayrıca “İçerik olarak” OIC üyesi ülkeler arasında ekonomik, sosyal, kültürel işbirliğini artırmayı hedefliyor.
Önemi: Bu gibi stratejik planlamalar, OIC’nin yalnızca krizlere tepki veren bir yapı olmaktan çıkarak, proaktif işbirliği, kalkınma ve entegrasyon alanında adımlar atma kararlılığını gösteriyor.

2. Filistin / El Kuds ve Krizlere Müdahale​

https://azertag.az/files/2017/3/1200x630/15131563566445313625_1200x630.jpg

  • 13 Aralık 2017’de İstanbul’da yapılan Sixth Extraordinary Session of the Islamic Summit Conference ile El Kuds’ün özgürlüğü meselesi gündeme alındı.
  • 18 Ekim 2023’te Cidde’de yapılan Ninth Extraordinary Session of the Islamic Summit Conference, Gazze savaşı bağlamında acil toplantı niteliğindeydi.
  • 2024’te Riyad’da ve 2025’te İstanbul’da yapılan toplantılar kapsamında (“OIC-AL” ortak zirve vb.) Filistin devletinin BM üyeliği, savaş suçları soruşturması, uluslararası baskı mekanizmaları gibi adımlar da gündeme getirildi.
Önemi: OIC, üyeleri arasındaki ya da İslam dünyasının genel çıkarlarına ilişkin önemli krizlerde artık daha aktif şekilde toplanıyor ve ortak tutum belirlemeye çalışıyor. Bu, örgütün “sadece danışma” değil “tepki ve koordinasyon” kapasitesini geliştirmeye yöneldiğini gösteriyor.

3. Ekonomik ve Ticari İşbirliği​

  • Standing Committee for Economic and Commercial Cooperation of the OIC (COMCEC) 2-5 Kasım 2024’te İstanbul’da “Dijital Ödeme Sistemlerinde Dönüşüm” temalı 40. Bakanlar Toplantısı’nı gerçekleştirdi.
  • OIC’ye üye ülkeler arasındaki toplam ticaretin, üye ülkelerin dış ticaretindeki payı 2023’te %19.16 iken 2024’te %20.36’ya yükseldiği bildirildi.
  • İstanbul’da 11 Kasım 2021’de OIC Arbitration Centre hizmete açıldı.
Önemi: Ekonomi-ticaret alanında somut ilerlemeler var: dijitalleşme, ticaret payının artırılması, arabuluculuk mekanizmasının kurulması. Bu, OIC’nin sadece siyasi birlik değil “ekonomik işbirliği” açısından da hareket etmek istediğini gösteriyor.

4. Bilim-Teknoloji, eğitim ve kültür​

  • 10-11 Eylül 2017’de Kazakistan’ın Astana şehrinde yapılan First OIC Summit on Science and Technology bilim-teknoloji, inovasyon ve modernleşme temalıydı.
  • Bilim-teknoloji işbirliği ağı içinde Standing Committee on Scientific and Technological Cooperation (COMSTECH) gibi yapıların aktif olduğu ve üye ülkeler arasında ağlar kurduğu bildirildi.
Önemi: Bu faaliyetler, OIC’nin “medeniyet ve kalkınma” yönünü öne çıkarma çabasının somut işaretleri. Eğitim, teknoloji, gençlik gibi alanlar örgütün gündeminde daha görünür hâle geliyor.

5. Uluslararası İşbirliği, İnsan Hakları ve Kültür​

  • European External Action Service (EEAS) ile OIC arasında yürütülen işbirliği çerçevesinde Aralık 2022’de kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için ortak bir atölye çalışması yapıldı.
  • OIC, İslamofobiye karşı kampanyalar yürütüyor ve özellikle Müslüman azınlıkların hakları, din-inanç özgürlüğü gibi alanlarda aktif olmaya başladı.
Önemi: Bu, OIC’nin sadece üye ülkelerle değil, küresel düzeyde diğer örgütler ve aktörlerle işbirliği alanlarını genişlettiğini, insan hakları-kültürel boyutu da gündeme taşıdığını gösteriyor.

6. Pandemi ve Küresel Krizlere Koordinasyon​

  • OIC, üye ülkeler arasında COVID-19 salgını sırasında dayanışma, sağlık işbirliği, ekonomik iyileşme gibi alanlarda koordinasyon çağrıları yaptı.
  • Afrika’daki yoksulluk, doğal afetler, kriz bölgelerine yönelik OIC’nin kalkınma ve insani yardım yönlü programları var. Örneğin OIC-2025 programında “doğal afetler, yoksullukla mücadele” gibi başlıklar var.
Önemi: Küresel krizler karşısında Müslüman ülkeler arasında bir koordinasyon mekanizması işlevi görme çabası, OIC’nin çevresel ve insani boyutunu öne çıkarıyor.

7. Kurumsal Gelişim ve Mekanizmalar​

  • İstanbul’da 2021’de OIC Tahkim Merkezi (OIC Arbitration Centre) faaliyete geçti.
  • Türkiye’de OIC’ye bağlı birçok yapı (örneğin SESRIC, IRCICA, SMIIC) aktif hâle geliyor veya gelişiyor.
Önemi: Bu tür kurumlar, OIC’nin yalnızca diplomatik deklarasyonlarla değil, “uygulama kapasitesi olan” mekanizmalarla donanmak istediğini gösteriyor.

📝 Özetle​

Son on yıl içerisinde OIC:
  • Stratejik bir yol haritası benimsedi (OIC-2025)
  • Filistin/El Kuds gündeminde artan aktivite gösterdi
  • Ekonomik ve ticari işbirliğini somutlaştırdı
  • Bilim-teknoloji ve gençlik/kültür alanlarını gündemine aldı
  • İnsan hakları, İslamofobi, azınlıklar gibi başlıklarda küresel işbirliği geliştirdi
  • Pandemi ve insani krizlere yönelik koordinasyon kapasitesini artırdı
  • Kurumsal altyapısını ve uygulama mekanizmalarını güçlendirdi
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Organisation of Islamic Cooperation (OIC) –​

https://www.oic-oci.org/upload/news/photos/DSC_0010%20%281%29.JPG

https://www.oic-oci.org/upload/news/photos/image%2835%29.jpeg

https://sesricdiag.blob.core.windows.net/sesric-site-blob/imgs/news/439-imgxb.jpg

Aşağıda OIC-2025: Programme of Action (PoA) belgesinin amacı, kapsamı, öncelikleri, hedefleri, uygulama ve izleme mekanizmalarıyla ilgili detaylı bilgiler yer alıyor.

1. Belgenin Genel Tanımı ve Arka Planı​

  • OIC, ilk on yıllık eylem programını 2005 yılında kabul etmişti (2006-2015 dönemi için).
  • Ardından 2016-2025 dönemi için, OIC-2025: Programme of Action belgesi, 13. İslam Zirvesi’nde, İstanbul’da 14-15 Nisan 2016’da kabul edildi.
  • Bu belge, OIC üye devletlerinin karşı karşıya olduğu modern ve küresel düzeydeki zorluklara karşı ortak bir yol haritası sunmayı amaçlıyor.
  • Belge, OIC Şartına (Charter) dayanıyor ve örgütün hedefleri ile ilkelerine uygun olarak hazırlanmıştır.

2. Hedefler, Öncelikler ve Kapsam​

  • OIC-2025 PoA, 18 öncelikli alan içeriyor.
  • Bu 18 alan altında 107 hedef tanımlanmış durumda.
  • Bazı başlıca öncelikli alanlar şunlardır:
    • Barış ve güvenlik (Peace & Security)
    • Filistin ve El Kuds (Palestine & Al-Quds
    • Yoksullukla mücadele (Poverty Alleviation)
    • Ticaret, yatırım ve finans (Trade, Investment & Finance)
    • Bilim, teknoloji ve inovasyon (Science, Technology & Innovation)
    • Kadınların ilerlemesi, aile refahı ve sosyal güvenlik (Advancement & Empowerment of Women, Family Welfare & Social Security)
    • Şiddet, aşırılık, terörizm ve İslamofobiyle mücadele (Counter-Terrorism, Extremism, Radicalization & Islamophobia)
    • İnsan hakları, iyi yönetişim ve hesap verilebilirlik (Human Rights, Good Governance & Accountability)

3. Bazı Somut Hedef Örnekleri​

  • Ticaret ve yatırım alanında: Üye devletlerarası ticareti artırmak için “intra-OIC trade” i yükseltmek gibi hedefler belirlenmiş. Örneğin “…further increase intra-OIC trade by 6% up from the current percentage in 2015.” gibi bir hedef yer alıyor.
  • Çevre ve iklim değişikliği özelinde: “Sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerini teşvik etme”, “su kaynaklarının üretken kullanımını maksimize etme” gibi hedefler tanımlanmış.
  • Yoksullukla mücadele alanında: “Ekstrem yoksulluğu iki‐üçte bir oranında azaltma”, “temel hizmetlere erişimi artırma” gibi hedefler bulunuyor.

4. Uygulama ve İzleme Mekanizmaları​

  • Uygulama için üye devletlerin kendi ulusal düzeyde “ulusal eylem planları” hazırlamaları öneriliyor.
  • OIC’nin sekretaryası ve ilgili teknik komiteleri (örneğin bilim-teknoloji komitesi, ekonomi ve ticaret komitesi) izleme ve koordinasyon görevini yürütüyor.
  • Ayrıca 2025 yılı itibarıyla “51st Session of the Council of Foreign Ministers” belgesinde OIC-2025 PoA’nın uygulamasını güçlendirme yönünde bir “sonuç kararı” (resolution) kabul edilmiştir.

5. Karşılaşılan Zorluklar ve Eleştiriler​

  • Üye ülkeler arasında sosyo‐ekonomik kapasiteler bakımından ciddi farklılıklar bulunuyor; bu da ortak hedeflerin gerçekleştirilmesini zorlaştırıyor.
  • Belgede çok sayıda hedef tanımlanmış olsa da “bağlayıcılık” yönünden sınırlılıkları var — kararlar büyük ölçüde gönüllü nitelikte.
  • Uygulama sürecinde sürekli izleme ve raporlama mekanizmalarının eksikliği eleştiriliyor; verilerin güncel olarak toplanması ve yayımlanması kimi zaman gecikiyor.
  • Coğrafi, kültürel ve politik çeşitlilik nedeniyle öncelikli alanların tümünde eş güdüm sağlamak oldukça karmaşık.

6. Türkiye Perspektifinden Bir Not​

  • Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynaklarında, OIC-2025 Programı’nın Türkiye dönem başkanlığı sırasında “Örgütün reformu, arabuluculuk, kadın ve gençlik meseleleri” gibi alanlara özel vurgu yaptığı belirtiliyor.
  • Türkiye’nin, programın uygulanması, izlenmesi ve Reform Süreci (Brainstorming Session on the Comprehensive Reform of OIC) gibi mekanizmalar üzerinden aktif katkı sağladığı görülüyor.

7. Değerlendirme ve Sonuç​

OIC-2025: Programme of Action, İslam dünyasında çok yönlü işbirliği ve kalkınma hedeflerini birleştiren, hem diplomatik-politik hem de ekonomik-sosyal alanları kapsayan geniş kapsamlı bir çerçevedir.
Başarı şansı yüksek olmakla birlikte gerçekleşme düzeyi büyük ölçüde üye devletlerin taahhütleri, kaynakları ve uygulama kapasitelerine bağlıdır. Bu açıdan, programın “stratejik yönetişim aracı” olarak görülmesi ve üye devletlerin ulusal düzeyde entegrasyon sağlaması kritik önemdedir.
 
Geri
Üst