Tema düzenleyici

Bilgi Çağında Bilge Olabilmek

Emir

Moderatör
Yarbay
Katılım
19 Ara 2023
Mesajlar
4,932
Beğeni
11,273
Yaş
36
Konu sahibi

Selamlar,


Düşünün ki; tarihin hiçbir döneminde, insanlık bugün olduğu kadar devasa, sınırsız ve anbean yenilenen bir bilgi okyanusunun ortasına atılmamıştı. "Bilgi Çağı" olarak adlandırdığımız bu paradoksal zaman diliminde, her birimiz birer Dijital Midas'a dönüştük: Dokunduğumuz her şey enformasyona, veriye, içeriğe dönüşüyor. Peki, bu ışıltılı değme, gerçekten bir hikmete, bir bilgeliğe mi işaret ediyor?

Bilginin Enflasyonu ve Hikmetin İflası

Artık cevapları değil, soruları unuttuğumuz bir çağda yaşıyoruz. Google'ın her sorguyu nanosaniyeler içinde cevapladığı, algoritmaların zevklerimizi, korkularımızı ve inançlarımızı önceden biçimlendirdiği bu dijital agorada, "bilgi" ile "malumat" arasındaki kadim ayrım buharlaşıyor. Sahip olduğumuz şey, "bilgi"nin ta kendisi mi, yoksa sadece onun gürültülü, parıltılı, sürekli dolaşımda olan bir simülakrı mı?

İşte tam da bu noktada, "bilge olmak" kavramı radikal bir anlam dönüşümüne uğruyor. Bilgelik, artık çok şey bilmek değil; bilakis, bilginin labirentinde kaybolmadan, onu anlamlandırabilme, eleyebilme, sentezleyebilme ve nihayetinde "eyleme dökebilme" maharetidir. Antik Yunan'da "Sophia", Doğu'nun kadim geleneklerinde "İrfan" dedikleri şey, tam da bu derin idrak ve pratik hikmettir.

Dijital Çağın Bilgesinin Silüeti: Ne Yapmalı?

Peki, bu kaostan bir kozmos, bu gürültüden bir ahenk, bu veri yığınından bir hikmet çıkarabilir miyiz? İşte birkaç mühim soru ve teklif:

  1. Derin Okuma ve Dijital Diyet: Zihnimizi sürekli kısa, parçalı, dikkat çekici içeriklerle beslemek, fast-food ile beslenmek gibidir. Ruhumuzu doyurmaz, sadece şişirir. "Derin okuma"yı bir disiplin, bir nevi "zihinsel arınma ritüeli" haline getirebilir miyiz? Sürekli kaydırdığımız ekranların ötesinde, sayfaları çevirerek, satırların altını çizerek, düşüncelere dalarak bir "içe çekilme" pratiği geliştirmek zorunda değil miyiz?
  2. Eleştirel Düşüncenin Kılıcı: Karşımıza çıkan her "bilgi"yi, her "haber"i, her "teori"yi sorgusuz sualsiz kabul etmek, dijital köleliğin en acımasız biçimidir. Bilgeliğin ilk adımı, "kuşku"yu yitirmemektir. Kaynağı, niyeti, metodolojisi nedir? Bu bilgi beni nereye götürüyor? Bu soruları sormak, çağımız bilgesinin en keskin silahıdır.
  3. Sessizliğin Felsefesi: Sürekli dışarıdan gelen bir uyarana maruz kalan zihin, kendi iç sesini, kendi sezgisini duyamaz hale gelir. Bilgelik, sadece dışarıdakini özümsemek değil, aynı zamanda "içerideki boşluğu" dinleyebilmektir. Dijital detoks, bir lüks değil, varoluşsal bir zorunluluk haline geliyor.
  4. Sentezin Sanatı: Bilgiyi sadece tüketen değil, onu farklı disiplinlerle (felsefe, sanat, bilim, edebiyat) harmanlayarak yeni anlam katmanları yaratan kişi, bilgeliğe adım atıyordur. Bu, "bağlantılar kurma sanatı"dır.
Siz Ne Düşünüyorsunuz, Muhterem Forum Sakinleri?

  • Sizce dijital çağ, bir "bilgelik çağı" mı yoksa "cehaletin yeniden üretildiği bir çağ" mı?
  • Gündelik hayatınızda "bilgece" bir duruşu nasıl inşa ediyorsunuz? Hangi pratikler size rehberlik ediyor?
  • Sosyal medya, bizi "akıllı cahiller"e mi dönüştürüyor? Yoksa kolektif bir bilgeliğin zemini olabilir mi?
Bu soruların cevaplarını, hep birlikte, derinlikli ve nezaket dolu bir diyalogla arayalım. Çünkü belki de bilgeliğin ilk şartı, "her şeyi ben biliyorum" iddiasından vazgeçip, "birlikte öğrenmeye" açık olmaktır.

Fikirlerinizi merakla ve heyecanla bekliyorum.

Saygılarımla.
 
Gündelik hayatınızda "bilgece" bir duruşu nasıl inşa ediyorsunuz? Hangi pratikler size rehberlik ediyor?
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Günümüzde, iletişim sorunlarından biri, kavramları tanımlamamaktır.
Farklı şekilde söyleyecek olursam, kavram tanımında UZLAŞMA olmayınca, kişilerin kavramlara yükledikleri FARKLI anlamlar nedeniyle SAĞLIKLI bir iletişim kurulamıyor.

Örneğin mesajınızda "bilge olmak=sophia=irfan" tanımlaması mevcut.
Türk Dil kurumu "Bilge" kavramını
1. sıfat Geniş ve derin bilgi sahibi olan, bunu en doğru ve yararlı biçimde kullanan, iyi ahlaklı, olgun ve örnek (kimse); hakim.
2. sıfat Olayları erdem ve bilgiden gelen bir üstünlükle değerlendiren (kimse)
şeklinde tanımlamış.

Mesajınızdaki tanımlamada UZLAŞTIĞIMIZI varsayalım.
Bilgiyi, DELİLLERİNİ dikkate alarak, özümsenmiş bir bilgi olarak kalbimize yerleştirdiğimiz ve bunu "eyleme dökebildiğimiz" zaman bilge olmuş oluyoruz.
1. Bilgiyi nereden alacağız ya da bilgi nedir? Bilgi=malumat tanımlamasını kabul edip, uzlaşacak mıyız? Yoksa bilgi için başka bir tanım mı bulacağız?
2. Bilginin delillerini nereden temin edeceğiz? Yapay zekalara mı soracağız?
3. Bilginin ÖZÜNÜ nasıl belirleyeceğiz? Bilgi ile ilgili o kadar çok detaylar varken bir "ÖZ" den bahsedilebilir mi?
4. Üstüne üstlük "bilge" sıfatına sahip olabilmek için bir de bunu eyleme dökeceğiz öyle mi? Eylem nasıl bir şey? Mitinglerde slogan atıp, döviz taşırsak eylem gerçekleşmiş olur mu?
Ya da klavye silahşoru olmayı da eylem olarak tanımlayabilir miyiz?

Bizden "Bilge" olmaz diyeceğim ama Enfal suresi 29. ayet aklıma geliyor:

﴾29﴿ Ey iman edenler! Allah’a saygıda (takvâ) kusur etmezseniz, O size bir temyiz (iyiyi kötüden ayırabilme) kabiliyeti verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük lutuf sahibidir.

Ayetten anladığım kadarıyla bilgelik, takva sahibi olunduğunda rabbimizin bize verdiği bir kabiliyetmiş.
 
Geri
Üst Alt