Tema düzenleyici

Aşk Acısı Çekenlere Naçizane Tavsiyeler

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Emir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Bende son kez instagramdan gördüğüm sad editteki gerçekten anlamlı sözle toparlayayım

"Zaman Unutturmaz sadece alıştırır"

Zaman yaşadıklarınızı geçirdiğiniz her anı asla unutturmaz, bazen yoklar seni anımsatır acısıyla, tatlısıyla yaşananları, bazen de umurunda olmaz alıştırmıştır sana artık yokluğunu
 
Hocam toplum içinde ağlamak pek iyi değil erkek olarak ağlayacaksak bile kimse görmemeli bence
Yürüyüş için seçeceğiniz yer tabiki taksim gibi işlek yerler olmamalı. Mesela parklarda yürüyüş yoluyla ayrılmış yerler vardı. Çok insanın geçmediği göl/sahil kenarları da olabilir
 
Geçenlerde başka bir aşk konusunda anlattığım hanımefendiyi ölsemde unutmam fakat yarın bir gün karşılaşsam hiçbir duygu uyandırmaz bende.
Yanlış bilgi verdiğim için özür dilerim. Teoride böyleydi fakat gerçek hayat ve duygular teorilerden çok farklıymış. Gerçekten çok sevdiyseniz Duygular bir süre daha gitmiyormuş
 
Değilim diye beynim kendimi kandırıyormuş. Canlı göz göze gelince kalp gerçekleri beyin yerine söylüyor.
Nacizane psikoloji eğitimi almış bir arkadaşınız olarak şunu belirtmeliyim ki işte bu örnek aşk'ın kimyasal bir reaksiyon olduğunun en güzel tanımı. Aşk dediğimiz şey dopamin, serotonin, endorfin ve oksitosin hormonlarının zirve yaptığı geçici körlük sürecidir. Kısaca örneklemek gerekirse sigarayı bırakmak isteyen bir şahıs 2-3 hafta sigara içmediği zaman beyin nikotin kimyasalını yavaş yavaş unutmaya başlar. Ancak 2 ay falan sonra "yaa bir taneden birşey olmaz, yakayım bir tane" dediğimiz an beyin nikotin kimyasalını anında tekrar hatırlar ve sanki hiç bırakmamışsınız gibi yoksunluk hissetmeye geri döner.

Aşk denilen körlük süreci de böyledir işte. En geçerli çözüm uzaklaşmak ve ne sebeple olursa olsun asla iletişime geçmemektir. Nikotin yoksunluğu ile mücadele eden beynimize zırt pırt nikotini hatırlatmanın hiç bir mantığı yoktur. Bu sadece mazoşist bir işkence olur. Bir düşünün karşı dairenizde oturan komşunun kızına aşıksınız. Ama beraber olma ihtimaliniz yok. Her gün onu bir şekilde görerek mi daha kolay unutursunuz yoksa ailesiyle beraber başka bir şehire taşınıp gitse mi?

Olgun, mantıklı ve karşısındaki insana saygılı olan bir erkeğe yakışan "Bir şey bitmişse, bitmiştir" diyerek defteri kapatmaktır. Zira inanın bana "Bahaneler uydurup bir şekilde iletişim kurmaya çalışan, kendi kendine acıyan ve karşı taraf tarafında acımasını bekleyen, çizgiyi çekemeyen, sınırları belirleyip tavrını koyamayan" hiç bir prenses erkeği hiç bir aklı başında bir kadın istemez.

Bitmişse, bitmiştir. Geleceğe ve farklı konularda kendimizi geliştirmeye bakalım..

Sevgiler..
 
Son düzenleme:
Nacizane psikoloji eğitimi almış bir arkadaşınız olarak şunu belirtmeliyim ki işte bu örnek aşk'ın kimyasal bir reaksiyon olduğunun en güzel tanımı. Aşk dediğimiz şey dopamin, serotonin, endorfin ve oksitosin hormonlarının zirve yaptığı geçici körlük sürecidir. Kısaca örneklemek gerekirse sigarayı bırakmak isteyen bir şahıs 2-3 hafta sigara içmediği zaman beyin nikotin kimyasalını yavaş yavaş unutmaya başlar. Ancak 2 ay falan sonra "yaa bir taneden birşey olmaz, yakayım bir tane" dediğimiz an beyin nikotin kimyasalını anında tekrar hatırlar ve sanki hiç bırakmamışsınız gibi yoksunluk hissetmeye geri döner.

Aşk denilen körlük süreci de böyledir işte. En geçerli çözüm uzaklaşmak ve ne sebeple olursa olsun asla iletişime geçmemektir. Nikotin yoksunluğu ile mücadele eden beynimize zırt pırt nikotini hatırlatmanın hiç bir mantığı yoktur. Bu sadece mazoşist bir işkence olur. Bir düşünün karşı dairenizde oturan komşunun kızına aşıksınız. Ama beraber olma ihtimaliniz yok. Her gün onu bir şekilde görerek mi daha kolay unutursunuz yoksa ailesiyle beraber başka bir şehire taşınıp gitse mi?

Olgun, mantıklı ve karşısındaki insana saygılı olan bir erkeğe yakışan "Bir şey bitmişse, bitmiştir" diyerek defteri kapatmaktır. Zira inanın bana "Bahaneler uydurup bir şekilde iletişim kurmaya çalışan, kendi kendine acıyan ve karşı taraf tarafında acımasını bekleyen, çizgiyi çekemeyen, sınırları belirleyip tavrını koyamayan hiç bir prenses erkeği hiç bir kadın istemez.

Bitmişse, bitmiştir. Geleceğe ve farklı konularda kendimizi geliştirmeye bakalım..

Sevgiler..
Elinize sağlık üstadım yazı için. A'dan Z'ye kadar her noktasında haklısınız. Bayadır böyle güzel ve doğru yazı okumamıştım.

Burada da yalnızım ki, ne zaman mesaj yazsam kimse cevap vermiyor. Kendi kendime yazıyorum.
Ben elimden geldiğince herkese cevap yazmak için elimden geleni yapıyorum
 
İşimi değiştirmek en mantıklısı o zaman. Sözleşmem bitince istifamı vereceğim.
Abi işini neden değiştiriyorsun ki onunla aynı yerleri gittin diye hatırlatıcak kendini aynı yerlere gitmesen bile aklının bir kısmında yerleşecek
 
Olgun, mantıklı ve karşısındaki insana saygılı olan bir erkeğe yakışan "Bir şey bitmişse, bitmiştir" diyerek defteri kapatmaktır. Zira inanın bana "Bahaneler uydurup bir şekilde iletişim kurmaya çalışan, kendi kendine acıyan ve karşı taraf tarafında acımasını bekleyen, çizgiyi çekemeyen, sınırları belirleyip tavrını koyamayan" hiç bir prenses erkeği hiç bir aklı başında bir kadın istemez.
Bu arada söylemeyi unutmuşum. Kusura bakmayın B12 seviyem biraz düşük ara sıra cevap yazmayı unutuyorum. Ben görme aşamasından geçmeme rağmen artık o defteri kapatıyorum dedim ve kapattım.

Anlık olarak ufak bir kırıntı bile beslemiyorum. Uzunca oturup düşününce, seni sevmeyen biri için bu kadar kendini üzmeye ve hayatının sayılı zamanlarını çöpe harcamaya değer mi diye düşündüm. İçimdeki kendimle olan savaşı kazanınca da şuan daha mutlu bir hayatım var.

Ailem yanımda, sevdiklerim yanımda daha ne olsun. İlla karşıma zamanla biri çıkacaktır. Çıkmasa da sağlık olsun. Yalnız yaşamaya alışık biriyim. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Artık yeni sayfalara ve yeni insanlara yelken açma aşamasındayım. Yazı için de tekrardan teşekkür ederim. Burayı okuyacak biri için çok doğru bir yazı
 
Geri
Üst