Tema düzenleyici

Ardahan İlçeleri

WowTurkey

Yönetici
Katılım
15 Nis 2024
Mesajlar
514
Beğeni
1,091
Yaş
40
Konu sahibi

Cumayeri​

Cumayeri ilçesi 52 km² yüzölçümüne sahip olup, doğuda Çilimli, güneyde Gümüşova, batı ve kuzeyde Sakarya, kuzeydoğuda da Akçakoca ile çevrilidir. İlçenin 778 ha (%33) ormanlık alanı bulunmaktadır. İlçeden geçen Büyük Melen Nehri üzerinde rafting ve kano sporları oldukça gelişmiştir. Dokuzdeğirmen köyünde bu amaca yönelik olarak kurulmuş birçok tesis bulunmaktadır.

Cumayeri-Dokuzdeğirmen köyü yanından geçen Büyük Melen Nehri raftinge elverişli 13 km parkuru ile Türkiye’nin 3. büyük rafting sporlarının yapıldığı yerdir. İlçe merkezine 3 km mesafede bulunan Dokuzdeğirmen köyü, içinden geçen Melen Çayı üzerine kurulmuş 9 adet su değirmeninden dolayı bu isimle anılmaktadır. Yılın her döneminde profesyonel rafting ve kano yapılmaktadır.

Rafting_Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2).jpg
Rafting_Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2).jpg1000×562 154 KB


Kaynak: Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
 

Çilimli​

Çilimli ilçesi 100 km² yüzölçümüne sahiptir. İlçe, doğuda ve güneyde Merkez ilçe, batıda Cumayeri, güneydoğuda Gümüşova, kuzeyde ise Akçakoca ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin 806 ha (%35) ormanlık alanı bulunmaktadır. İlçede inanç turizmi açısından önem arz eden Şeyh Aliyyü-l Muslihiddin Hazretleri, Oğulları ve Torunları Türbeleri bulunmaktadır.

256777,cilimlijpg.png


Kaynak: DÜZCE İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
 
görüntü

Gölyaka​

Düzce’ye 20 km mesafede bulunan Gölyaka, Düzce İlinin en batı ucunda, İstanbul’a 200 km Ankara’ya 250 km mesafededir. İlçe, kuzeyde ve güneyde bulunan Bolu ve Köroğlu dağlarının uzantısı olan sıra dağlar arasında yer almaktadır. Gölyaka yemyeşil doğası, yaylaları, şelaleleri, gölleri, ormanları ve yerel yaşam tarzı ile hafızalarda iz bırakacak bir bölgedir. Öne çıkan başlıca turizm potansiyelleri; Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı, Efteni Gölü, Kardüz Yaylası Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi, Yanık, Unluk ve Kızık yaylaları, Kültür Park, Toptepe ve Muhap Dede Türbesidir.

görüntü


görüntü


Kaynak: DÜZCE İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
 

Ekli dosyalar

  • 18BCD0C2-EFF1-4F28-8772-72BB9017EA9D.jpeg
    18BCD0C2-EFF1-4F28-8772-72BB9017EA9D.jpeg
    90.1 KB · Görüntüleme: 83
Moderatör tarafında düzenlendi:

Gümüşova​

Gümüşova ilçesi, D-100 Karayolu üzerinde bulunmaktadır ve yüzölçümü 188 km²’dir. Düzce’nin güneybatısında yer alan Gümüşova, batıda Sakarya ili, güneybatıda Bolu ili, güneyde Gölyaka, doğuda Çilimli ve kuzeyde Cumayeri ilçeleriyle komşudur. İlçenin ormanlık alanı 3.992 ha (%33)dır. İlıwçe, Düzce il merkezine 20 km mesafededir. En önemli turizm potansiyeli Çaybükü köyünde bulunan Dedekoru piknik ve mesire alanıdır.

256894,gumusova-kolajjpg.png


Kaynak: DÜZCE İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
 

Kaynaşlı​

Kaynaşlı, Düzce Ovasının doğu uzantısı olarak Bolu Dağı eteklerine kadar uzanan bir vadi üzerine kurulmuştur. İlçe sınırları doğuda Bolu ili, batıda Düzce ili, güneyde Mudurnu ilçesi ve kuzeyinde Yığılca ilçesi ile çevrilidir. Ova sınırlarının bitiminden yüksek tepelere ve dağlık arazi yapısına rastlanır. Kaynaşlı, D-100 ve TEM Otoyolları İstanbul ve Ankara güzergahı üzerinde önemli bir destinasyon merkezidir.

Düzce’ye 15 km mesafede bulunan Kaynaşlı, bozulmamış doğası ve çevresindeki turizm potansiyelleri ile alternatif spor turizminin merkezi haline gelmiştir. İlçenin öne çıkan turizm potansiyelleri; Topuk Yaylası ve Göleti, Sakarca, İkizler, Eğrelti, Yeniyurt, Sinekli ve Yörükler Yaylaları, Kurugöl Tabiat Parkı, Dipsizgöl Göleti, Gırgın Çayırı ve Yazlık Köyü piknik ve mesire alanları, Karaçalı Orhangazi Cuma Camii, Kaynaşlı Motor Sporları Merkezi, Saz Köy ve Kaynaşlı Bolu Dağı mevkiinde bulunan el sanatları ve yöresel tatlarıdır.
görüntü


görüntü


görüntü


görüntü


Kaynak: DÜZCE İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
 

Yığılca​

Yığılca ilçemiz, 640 km² yüzölçümü ile ilimizin en büyük yüzölçümüne sahip ilçesidir. Kuzeyde Zonguldak, doğu ve güneyde Bolu illeri, güneybatıda Kaynaşlı, batıda Merkez ilçe, kuzeybatıda ise Akçakoca ilçeleriyle ile komşudur. 32.666 ha (%65) ormanlık alana sahip olup, ilimizin en fazla ormanlık alana sahip ilçesidir.

Yığılca, bal ormanları, Hasanlar Barajı, Saklıkent, Yoğunpelit ve Mengen Şelaleleri, Sarıkaya ve Gökçeağaç mağaraları ve Geyiklibel Kanyonu Tabiat Parkı gibi birçok doğal güzelliğe sahiptir. Yedigöller Milli Parkı’na 35 km mesafede bulunan Yığılca, bölgenin önemli destinasyon ayaklarından biridir.
görüntü


görüntü


görüntü


Kaynak: DÜZCE İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
 
görüntü


Çıldır Tarihçesi :
Çıldır, en eski Türk yerleşim merkezlerinden biridir. Heredot Tarihi’nde de bahsedildiği gibi, M.Ö. 650-700 yılları arasında bölgeye gelen Saka Türkleri, Çıldır’a ebedi Türk olma damgasını vurmuşlardır. Zaten Çıldır adı da oradan gelmektedir.
Çıldır, Oğuz Han’ın Çavuldur Boyundan gelmekte olup; Çavuldur isminin (Çaldur) Çıldır şeklinde fonetik bir değişikliğe uğramış biçimdir.
Çavuldur, Oğuz’un Gökhan’dan olma ikinci torunudur. Yöre halkının meskuniyeti, böylece 1071 Zaferi’nden çok daha gerilere gider. Öyle ki, Anadolu kapılarını ebedi olarak Türklere açacak olan Sultan Alpaslan’ın ordusu, Çıldır’a geldiğinde, Akçakale mevkiinde üç gün misafir edilir ve ordusuna takviye birlikler verilir.
14 Temmuz 1878’de yapılan Berlin anlaşmasıyla Ruslara savaş borcu olarak verilecek olan 245 milyon Osmanlı altınının 200 milyonunu karşılamak üzere 3 sancak denilen Kars, Çıldır ve Batum sancakları Ruslara teslim edildi.
Merkezi Erzurum’da olan 15. Kolordu, Kazım Karabekir komutasında Milli Şura kuvvetlerinin yardımı ile önce Ermenilerin sonrada Gürcülerin üzerine yürüdü. 25 Şubat 1921 günü Çıldır düşman işgalinden kurtularak Türk topraklarına katılmıştır.

Coğrafi Durumu :

Çıldır İlçe merkezi, ortalama 1950 m. yükseklikte düz bir alana kurulmuş, köyleri ise kısmen düz, kısmen de engebeli araziler üzerine kurulmuştur. İlçenin toplam yüzölçümü 752 km2 dir. İlçe sınırlarında bulunan göllerden Çıldır Gölü 120 km², Aktaş Gölü ise 27 km2 alana sahiptir. Bu göllerden Aktaş Gölü’nün yarısı Gürcistan sınırlarında kalmaktadır. Bölgenin en yüksek dağı Keldağ ve Gökdağdır. Her iki dağın yüksekliği de 3000 m. civarındadır. İlçe sınırlarından Kura ve Karasu akarsuları geçmektedir.
Çıldır İlçemiz sınır komşularımız olan Gürcistan ile 66 km, Ermenistan ile 13 km sınır uzunluğuna sahiptir.

Kaynak: T.C Ardahan Valiliği
 
görüntü


görüntü





görüntü


Çıldır Gölü, Ardahan ve Kars il sınırları içerisinde kalan göl, 123 km2 alanı ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük tatlı su ve en büyük ikinci göldür. Deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikte bulunan gölün en derin noktası 42 metredir. Çıldır Gölü, bir lâv akıntısı ile bir moloz mahrutu tarafından müştereken meydana getirilmiş bir doğal set gölüdür. Birçok dere ve pınarlarla beslenmekte olan gölün tek çıktısı kuzey batısında yer alan Ermenistan sınırında bulunan Arpaçay kolu olan Telek Çayı’dır. En büyük olanı Akçakale harabelerinin yanında yer alan adadır. Göl etrafında çok az bitki örtüsü gelişmiştir ancak gölü çevreleyen otlaklarda yoğun hayvancılık yapılmaktadır.

Yılın dört mevsiminde yapılabilen balıkçılık yöre halkı için önemli bir ekonomik gelir kaynağı teşkil etmektedir. Gölde balıkçılık önemli bir insan aktivitesi olup, kışın buz tutan gölde kalın buz tabakası kırılarak balık avlanmaktadır. Gölde yakalanan en önemli balık türü (aynalı) Sazan (Cyprinus carpio). Ancak kurak geçen mevsimlerde, göl seviyesi hızla çekilmekte ve bu nedenle sazan gibi türlerin üremesi için gerekli sazlıklar daralmaktadır. Bununla beraber, birçok balıkçının yasaklara uymayarak kontrolsüz avlanmaları balık stoklarını olumsuz etkilemektedir.

Gölün sadece kuzey batısında seddeyle ayrılmış bataklık ve sulak çayırlar bulunur. Genelde göl çevresi mera vasıflı olup, sert bölge iklimi tarıma olanak vermez.

Kaynak: T.C Çıldır Kaymakamlığı
 

Ekli dosyalar

  • 16A94E99-0572-4735-A8F6-004B459B497F.jpeg
    16A94E99-0572-4735-A8F6-004B459B497F.jpeg
    69.6 KB · Görüntüleme: 116
  • B1DCDD4E-727D-4106-BCC5-05A7D6AC5084.jpeg
    B1DCDD4E-727D-4106-BCC5-05A7D6AC5084.jpeg
    105.7 KB · Görüntüleme: 128
  • D2571BAF-76E9-4302-A1C0-BE257EC28FA1.jpeg
    D2571BAF-76E9-4302-A1C0-BE257EC28FA1.jpeg
    93.2 KB · Görüntüleme: 121
görüntü


görüntü


görüntü


Damal
Tarihçesi :
Kod:
     Damal ve yöresi Orta Asya’dan Avrupa’ya göç eden Türk boylarının geçiş güzergahında bulunan yerleşim alanlarıdır.
Tarihte Ardahan-Posof Sancaklarına bağlı Yukarı Kur’a ya da Meşe Ardahan adı ile anılan bölge 1064 yılında Sultan Alparslan tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır.
Akkoyunlu Uzun Hasan döneminde (1453) Maraş yöresinden gönüllü olarak getirilen Dulkadurlu-Ulusu topluluğundan “Türkmenler” bu yöreye yerleşmişler, Ulgar ve Cin Dağlarını yaylak edinip zamanla Damal bölgesinde köyler kurarak günümüze kadar kendi gelenek ve göreneklerini yaşatmışlardır. Yöre halkı İstanbul ağzına yakın Maraş şivesini günümüzde dahi kullanmaktadır. Geneli Hüseyni-Bektaşi olan Alevilik inancındaki yöre halkının kadın giyimleri Orta Asya’dan gelen eski Oğuz geleneklerini yansıtmaktadır. Bölge 1876-1920 tarihleri arasında Rusların istilasına uğramıştır. Halen halk arasında 93 kırgını olarak anılan Osmanlı-Rus Savaşında 44 yıl istila ve Rus zulmü yaşamasına rağmen yöre halkı gelenek ve göreneklerinden taviz vermemiştir. Bolşevik ihtilalinden sonra Rus ordusunun çekilmesiyle İngiliz desteğindeki Ermeni ve Gürcü işgali devam etmiştir. Bu işgale karşı Ardahan da Milli İslam Şurası kurulup, oluşturulan yerel komiteler tarafından siyasi ve askeri mücadele yapılarak Kazım KARABEKİR komutasında ki Türk Ordusunun Rus ordusunu yenilgiye uğratıp 1 Mart 1921 Yılında bölgeyi kurtarmasına kadar bölge halkının direnişi sürmüştür.

Coğrafi Durumu :
Kod:
    Damal kuzey de Posof, doğu da Gürcistan ve Çıldır, güney de ve batıda Hanak ile komşu olup toplam 74 Km kara sınırına sahiptir. İlçenin toplam yüz ölçümü 329 km² olup, rakımı 2.000 metredir. Arazi plato görünümünde olup, İlçenin bitki örtüsü ilkbahardan sonbahara kadar yeşil  çayır görümündedir.
Yörede karasal iklim hüküm sürer, yağış ülke ortalamasının altındadır. Sıcaklık kış mevsiminde eksi (-) 30-35 dereceye kadar düşer. Yazları serin, kışları ise soğuk ve yağışlıdır.
İlçe sınırlarında Çikora Suyu ve Bağırsak Çayı adında iki akarsu bulunmaktadır.

Kaynak:T.C Ardahan Valiliği
 
görüntü


görüntü


görüntü


Göle Tarihçesi

Göle Küçük Ardahan Sancağı adıyla 1551 de Erzurum’ a, 1579 da Kars eyaletine bağlanmıştır. 1828’de Rus işgalinde çok zarar görmüş halk dağılmıştır. 1830 da merkezi Dedeşen köyü olarak Çıldır sancağına, 1866 da nahiye olarak Ardahan kazasına verilmiştir. 1878 de Rus işgaline kaza merkezi merdinik köyü (şimdiki ilçe merkezi) olmuştur. 30 Eylül 1920 de Rus işgalinden kurtulan Göle İlçe Merkezinde belediye teşkilatı 1926 da kurulmuştur. En son olarak ilçemiz 27.05.1992 tarihinde 3806 Sayılı Kanun ile İl statüsüne kavuşan Ardahan İline bağlanmıştır.

Coğrafi Durum :

İlçemizin yüzölçümü 1400 km2 olup, denizden yüksekliği 2.030 metredir. Arazinin % 81’i orman örtüsü ile diğer kısımları ise çayır ve mera ile kaplıdır. Kışları uzun ve sert, yaz mevsimi ise çok kısadır. İlçenin güneyinde Allahuekber dağları uzanır, İlçe kuzeyinde Ardahan İli, Doğusunda Kars İli Batısında Erzurum İli ile sınırdır.

Kaynak: T.C Ardahan Valiliği
 
görüntü


görüntü


görüntü


Hanak Tarihçesi
M.Ö. 680’ li yıllara kadar Urartu hakimiyetinde kalan Hanak’ ın yazılı kaynaklarda bilinen ilk ismin Kırmalar mevkiindeki kaya yazıtından alınan Urartuca bilgilere dayanılarak “ Tarju” olduğu anlaşılmaktadır.

Çeşitli medeniyetlere beşiklik eden Hanak, Oğuzların eline geçtikten sonra farklı isimlerle anılmıştır. (Kanak- Kanık) Oğuz boylarından (Kıpçak) ağzıyla “ KHANAH” oymağından kalma olduğu sanılmaktadır. Zamanla baştaki “ K” harfi düşüp ismin sonundaki “H” harfi telaffuz zorluğundan dolayı “K” harfine dönüşerek Türkçe büyük ses uyumuna uygun hale gelmiş ve “Hanak” olmuştur.
Hanak İlçesi 1 Mart 1921 tarihinde Milli Kuvvetlerimiz tarafından düşman işgalinden kurtarılmış olup, 18 Mart 1921 Moskova Antlaşmasıyla durum siyasi sonuca bağlanmıştır. Ardahan İlçesine bağlı bir nahiye iken 1958 yılında İlçe yapılarak idari bakımdan Kars’a bağlanan Hanak, 1992 yılında Ardahan’ın İl olması ile birlikte Ardahan’a bağlanmıştır.

Coğrafi Durum :

Hanak’ ın Doğusunda Çıldır ilçesi, Batısında Artvin İli, Kuzeyinde Damal İlçesi Güneyinde ise Ardahan İli ile çevrili olup, ilçemizin Batısında Cin Dağı, Doğusunda Yelatan Dağı ve Oğuz yaylaları yer almaktadır. Yüzölçümü 547 km2 olan İlçede Cin dağlarından çıkan ve ilçeyi geçen Hanak Çayı bulunmaktadır. Rakımı ise 1800 Metredir.

Kaynak: T.C Ardahan Valiliği
 
görüntü


görüntü


görüntü


görüntü


Posof Tarihçesi

Posof’un kuruluşu çok eski çağlara dayanır. Posof adı eski Türk dilinde Buşetkehv (Büşe-Bişe) meşe ve ormanlık dere anlamındadır. Zaman zaman şekil değiştirerek Postkov-Poskhov ve 1928 yılında harf inkılabından sonra resmi kayıtlara Posof olarak işlenmiştir. 1080 yılında Selçukluların Gürcülerin elinden alması ile Posof Türk hakimiyetine girmiştir. Osmanlı Devletinin son dönemlerinde Rus ve Gürcülerin işgaline uğrayan İlçe son olarak 2 Mart 1921’de Gürcülerin işgalinden kurtarılarak Anavatana dahil edilmiştir.
1992 yılına kadar Kars iline bağlı olan Posof, 1992 yılında Ardahan’ın İl olmasından sonra idari bakımdan Ardahan’a bağlanmıştır.

Coğrafi Durumu :

Posof Ardahan’ın kuzey kısmında yer alıp deniz seviyesinden 1.583 metre yükseklikte ve 623 km2 yüz ölçüme sahiptir. Akarsu olarak sadece ilçenin Ardahan tarafından girişinde Posof Çayı bulunmaktadır. Engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olan Posof’ta iklim olarak Ardahan yöresinin Karasal ikliminden çok Karadenizin ılıman iklimi hakimdir. Yılın büyük bölümünde yüksek kesimlerde kar hakimdir. İlçe güney ve doğusunda 2.540 rakımlı Ilgar Dağı Batısında Arsiyan (Göze ) Dağı, Kuzeybatısında 3.500 rakımlı Gırma (Til) Dağı arasında kalan vadide konuşlandırılmıştır.

Bölgedeki diğer yerleşim birimlerinden daha sıcak bir iklime sahip olan İlçede yer yer sebze ve meyve üretimi yapılmaktadır.

Kaynak: T.C Ardahan Valiliği
 
Geri
Üst