Tema düzenleyici

Adana Artık Göç Alan Değil, Göç Veren Bir Şehir mi Oluyor?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Emir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Emir

Moderatör
Yarbay
Katılım
19 Ara 2023
Mesajlar
4,857
Beğeni
11,162
Yaş
36
Konu sahibi
Bir zamanlar “göç alan şehir” denildiğinde akla ilk gelen kentlerden biriydi Adana. Bereketli toprakları, sanayi kültürü, ticaret damarlarıyla çevresinden insan çekerdi. Fakat bugün tablo tersine dönmüş durumda. Artık Adana, sadece köylerinden değil; merkezinden, hatta üniversite mezunu gençlerinden bile göç veriyor.

adana-1279715_1280.jpg


Görsel: https://pixabay.com/tr/photos/adana-büyük-cami-1279715/

Sorun sadece ekonomik değil, yapısal. Şehrin merkez dışındaki ilçeleri — Ceyhan, Kozan, Karataş, Yumurtalık, Tufanbeyli — iş olanakları açısından giderek daralıyor. Sanayi yatırımları birkaç bölgeye sıkışmış, tarım ise artık eskisi kadar geçim kapısı olamıyor. Genç nüfus ne sanayide iş bulabiliyor ne de kendi ilçesinde bir gelecek kurabiliyor. Sonuç mu? “Adanalı ama Adana’da yaşamayan” yeni bir kuşak…

Bu göç hareketinin en acı tarafı, nitelikli insan kaybı. Üniversite bitirmiş, birikimli, üretken gençler artık Ankara, İstanbul ya da Mersin gibi şehirlere yöneliyor. Adana’nın nüfusu azalmıyor belki, ama artışı neredeyse durdu — çünkü gelen gidenin yerini dolduramıyor. Nitelikli beyinler gidiyor, yerine düşük gelirli, geçici iş gücü geliyor. Bu da sosyoekonomik dengeyi daha da kırılgan hale getiriyor.

Bir zamanlar göçle büyüyen Adana, bugün göçle kan kaybediyor.
Peki bu tabloyu değiştirecek yeni bir ekonomik vizyon, yeni bir yerel kalkınma modeli görebilecek miyiz? Yoksa Adana, tarihinin en sessiz beyin göçünü yaşıyor ama farkında mı değiliz?..
 
Bir zamanlar “göç alan şehir” denildiğinde akla ilk gelen kentlerden biriydi Adana. Bereketli toprakları, sanayi kültürü, ticaret damarlarıyla çevresinden insan çekerdi. Fakat bugün tablo tersine dönmüş durumda. Artık Adana, sadece köylerinden değil; merkezinden, hatta üniversite mezunu gençlerinden bile göç veriyor.

Ekli dosyayı görüntüle 85365

Görsel: https://pixabay.com/tr/photos/adana-büyük-cami-1279715/

Sorun sadece ekonomik değil, yapısal. Şehrin merkez dışındaki ilçeleri — Ceyhan, Kozan, Karataş, Yumurtalık, Tufanbeyli — iş olanakları açısından giderek daralıyor. Sanayi yatırımları birkaç bölgeye sıkışmış, tarım ise artık eskisi kadar geçim kapısı olamıyor. Genç nüfus ne sanayide iş bulabiliyor ne de kendi ilçesinde bir gelecek kurabiliyor. Sonuç mu? “Adanalı ama Adana’da yaşamayan” yeni bir kuşak…

Bu göç hareketinin en acı tarafı, nitelikli insan kaybı. Üniversite bitirmiş, birikimli, üretken gençler artık Ankara, İstanbul ya da Mersin gibi şehirlere yöneliyor. Adana’nın nüfusu azalmıyor belki, ama artışı neredeyse durdu — çünkü gelen gidenin yerini dolduramıyor. Nitelikli beyinler gidiyor, yerine düşük gelirli, geçici iş gücü geliyor. Bu da sosyoekonomik dengeyi daha da kırılgan hale getiriyor.

Bir zamanlar göçle büyüyen Adana, bugün göçle kan kaybediyor.
Peki bu tabloyu değiştirecek yeni bir ekonomik vizyon, yeni bir yerel kalkınma modeli görebilecek miyiz? Yoksa Adana, tarihinin en sessiz beyin göçünü yaşıyor ama farkında mı değiliz?..
Adana eskisi gibi yoğun göç alan bir şehir değil, fakat yazdığınız gibi (nitelikli insanlar hariç) yoğun göç veren bir şehir de değil. Hiçbir zaman da göç veren bir şehir olmadı. ADNKS verileri incelendiğinde Adana il genelinde son 15 yıldır genellikle 15 bin - 10 bin bandında yıllık nüfus artışı görebilirsiniz. 2018 yılında seçim nedeniyle yapılan ikametgah değişiklileri, 2021 yılında pandemi nedeniyle yavaşlayan bir artış ivmesi (ki bu yılda İstanbul'un nüfusu ilk defa az da olsa azalmıştı) ve 2023 yılında deprem nedeniyle geçici göç yüzünden azalan bir nüfus gözlemlenebilir. Deprem bölgesindeki diğer illere kıyasla hasarın az olması ve yaraların hızlıca sarılması sayesinde 2024 yılında Adana il nüfusu tekrar 10 bin artarak şimdilik eski düzenli artış ivmesine ulaşmıştır. Tabi bu ivmenin sürekli olup olmayacağını önümüzdeki Şubat ayındaki nüfus sayımı açıklandığında görebileceğiz.

Ekran görüntüsü 2025-10-13 122029.png

Adana'nın yıllara göre nüfusu. Kaynak: https://www.nufusune.com/adana-nufusu

Nitelikli insan kaybı konusu ise ülke genelinde olan bir sorun, sadece Adana'ya özgü değil. Adana, nüfusuna oranla nitelikli insan çıkarma konusunda köklü eğitim kurumları sayesinde ülke ortalamasının üzerinde. Adana'dan çıkan üniversite bitirmiş gençlerin (ben de o gençlerden biriyim) ağırlıklı olarak yurtdışına veya İstanbul'a gittiğini söyleyebilirim. Bu durum Mersin çıkışlı gençler için de geçerli. Nadiren de olsa Ankara, Bursa, Gaziantep gibi köklü sanayisi olan illere gideni veya tekrar Adana'ya döneni gördüm ama Mersin'e yönelene henüz rastlamadım. Çünkü mevcutta Mersin'de nitelikli iş gücünü çekebilecek MIP, Şişecam, Çukurova Tekstil gibi büyük işletmeler; irili ufaklı cam, gübre ve çimento sanayi dışında sürekli yerleşik nitelikli iş gücü gerektiren bir şey yok. Eskiden ATAŞ rafinerisi vardı fakat 2004 yılında kapatılıp depolama tesisine dönüştürülünce nitelikli iş gücü konusunda Mersin'e hatta Adana'ya bile darbe vurdu. Neyse ki yakın gelecekte Tarsus OSB Çamtepe yerleşkesi ve Akkuyu Nükleer Santrali devreye girdiğinde Mersin'e tarihindeki en büyük nitelikli göçten söz edeceğiz. Şu anlık Mersin'e gelen yoğun göç ağırlıklı olarak deprem bölgesinden kaçan vatandaşlardan kaynaklı. Bu tablo çok sürmeden değişecek.

Adana sanayisi özellikle 2003 yılında başlayan Irak Savaşı ve 2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı'nı da içeren son 25 yılda büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının yerinde saydığı veya kapandığı (ki bu süreçte Mersin ATAŞ rafinerisi Irak Savaşı sebebiyle petrol tedarikinde çıkan sıkıntılar yüzünden kapanmıştı), küçük ölçekli sanayi kuruluşlarının mantar gibi çoğaldığı bir süreçten geçti. Son 30 yılın modası olan "Adana öldü-bitti" savlarının sebebi Adana sanayisinde yaşanan bu dönüşümdür. Neyse ki son birkaç yıldır Irak Savaşı'nın tamamen bitmesi, Suriye İç Savaşı'nın büyük ölçüde bitmesi ile Çukurova bölgesi yeniden yatırımların odak noktası haline geldi. Büyük sanayi kuruluşlarının sayısı ve yatırımları tekrar artışa geçmeye başladı. Örneğin SASA Adana merkezdeki mevcut tesisini 20 kat büyüttü ve Ceyhan'da kurulan Petrokimya OSB alanında 25 milyar dolarlık yatırım yaptı. Ceyhan OSB, Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi ve Yumurtalık Kimya OSB tam anlamıyla devreye girdiğinde Adana, nitelikli iş gücünü daha önce görülmemiş miktarda çekecektir.
 
Geri
Üst Alt