Tema düzenleyici

Unutulan İstanbul Kokuları: Balık Ekmek, Kömür, Yağmur

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Emir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Emir

Moderatör
Yarbay
Katılım
19 Ara 2023
Mesajlar
4,723
Beğeni
11,074
Yaş
36
Konu sahibi
Bir zamanlar İstanbul’un kokusu vardı — evet, bildiğimiz anlamda bir “koku hafızası”. Şehrin sokaklarında dolaşırken burnuna karış karış hikâye dolardı. Şimdi o kokular, geçmişin rüzgârına kapılmış eski bir şarkı gibi, hatıraların arasına saklandı.

Galata Köprüsü’nün altında kızaran balıkların kokusuyla başlardı gün. O sıcak yağın tuzla, denizle, rüzgârla buluştuğu an… İnsan, sırf o kokunun peşine düşüp köprüde yürümek isterdi. Balık ekmek, yalnız bir yiyecek değil, kentin yoksul romantizminin simgesiydi. Ekmeğin arasına sadece balık değil, biraz umut, biraz deniz sisi de sıkıştırılırdı.

Sonra akşam inerdi, kömür kokusu sarardı mahalle aralarını. Her evin sobası bir başka hikâyeyi anlatırdı: kiminde yeni kaynamış bir çayın buharı, kiminde ısınmaya çalışan çocukların nefesi karışırdı o havaya. Şimdi o kömür kokusu yerini klimanın sessizliğine, ısı pompasının kokusuzluğuna bıraktı. Artık şehir ısınıyor ama ruhu üşüyor.

Ve sonra, yağmur… İstanbul’un yağmuru bir başka kokardı. Islanmış kaldırım taşlarından yükselen o toprakla karışık beton kokusu, vapur düdüğüne karışır, tramvay raylarında yankılanırdı. İnsan sanki geçmişine doğru yürürdü, her damla eski bir hatırayı uyandırırdı. Bir zamanlar ıslanmak, romantizmin en saf hâliydi; şimdi insanlar şemsiyelerini değil, anılarını açmaz oldular.

Unutulan İstanbul kokuları, birer birer siliniyor şehirden. Ama bazen, bir sonbahar akşamında deniz kenarında yürürken burnuna karışan o tanıdık koku—balık, kömür, yağmur—seni çocukluğuna, eski bir vapurun güvertesine, bir mendil kadar küçük ama bir ömür kadar sıcak bir zamana götürür.

Belki de İstanbul, hâlâ orada bir yerlerde o kokularla yaşıyordur… sadece biz unuttuk nasıl koklanacağını.
 
Geri
Üst Alt