Forum üyeleri, durumu acı bir tebessümle izliyorum. Gözlerinizi kapayın ve düşünün: Antalya denince aklınıza ne geliyor? Turkuaz sahiller, yıl boyu güneş, lüks oteller ve koskoca bir metropol... Peki ya spor? İşte orada yürek burkan bir sahneyle karşılaşıyoruz. Bu şehrin bir takımı, Serikspor, maçlarını Antalya’da değil, Bodrum’da oynuyor. Evet, yanlış duymadınız! Bir Antalya takımı, lig maçları için il sınırlarını terk edip başka bir ile, üstelik turizmde rakibi olan bir kente "misafir" oluyor. Bu, üzerine koca bir "AYIP" yaftası yapıştırılmış, spor tarihimize düşülecek kara bir lekedir!
Düşünün ki, eviniz var ama içinde yaşayamıyorsunuz. Komşunuzun salonunda oturup, "Benim evim aslında şurada" demek zorundasınız. Serikspor'un durumu aynen bu! Kökleri Serik'in bağrında filizlenmiş, Antalya'nın yerel gururu olan bu kulüp, kendi evinde, kendi seyircisiyle buluşamıyor. Bunun sebebi olarak stadının lige uygun hale getirilme çalışmaları gösteriliyor. Tamam, anlıyoruz, modernizasyon şart. Peki ama sorularımız burada başlıyor, ve cevaplar içler acısı:
Antalya'mızın Göbeğinde Bu Takımı Ağırlayacak Bir Stad Yok mu?
Antalya, milyonlarca nüfusu, devasa altyapısı, uluslararası arenada bilinen spor tesisleriyle bir metropol. Peki neden bu koca şehir, bir ilçesinin takımına kucak açamıyor? Antalya Stadyumu başta olmak üzere, lige uygun başka sahalar mevcutken, neden Serikspor'un önüne "Bodrum yolu" görünüyor? Bu, bir ilgisizlik ve sahipsizlik mi, yoksa üzerine düşünülmemiş, ötelenmiş bir "imar problemi" mi? Kulübü, taraftarıyla koparan, aidiyet duygusunu zedeleyen bu karar, hangi mantıkla verildi?
Bodrum, Ev Sahibi mi, Sürgün Yeri mi?
Serikspor'un Bodrum'da oynadığı her maç, aslında Antalya'nın spor adına yaşadığı büyük bir hezimetin ilanıdır. Taraftar, takımını görmek için Antalya'dan Bodrum'a yolculuk yapmak zorunda kalıyorsa, orada büyük bir sistem arızası var demektir. Bu durum, takım için de büyük bir dezavantaj. "İç saha" avantajı, sahilin serin meltemine karışıp gidiyor. Takım, "evim" diyebileceği bir tribünden destek sesi yükselmeden mücadele ediyor. Bu, bir takımı köklerinden koparmak, ruhsuz bırakmaktır.
Bu, Sadece Bir Altyapı Sorunu Değil, Bir Vefa Meselesidir!
Serikspor, sadece bir futbol kulübü değil; bir ilçenin, hatta Antalya'nın bir parçasının yüreği, heyecanı, sesidir. Onu başka bir şehrin sahasına mahkum etmek, o yüreği ana vücudundan uzakta atmaya benzer. Yetkilileri göreve davet ediyorum! Bu durum, spor tarihimizde anlatılacak utanç öykülerinden biri olarak kalmasın. Acilen, Antalya sınırları içinde, bu takıma layık, taraftarıyla buluşturacak bir çözüm üretilmeli. Stadyum çalışması bitene kadar geçici bir tahsisat neden yapılamaz?
Son sözüm o ki; Serikspor, Bodrum'un ışıltılı sahillerinde değil, Antalya'nın sıcak toprağında, kendi taraftarının coşkulu tezahüratlarıyla mücadele etmeli. Aksi, hem bu şanlı kulübe, hem de tüm Antalya halkına yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu ayıbı hep birlikte görelim ve sesimizi yükseltelim! Bu vefasızlık son bulsun!
Düşünün ki, eviniz var ama içinde yaşayamıyorsunuz. Komşunuzun salonunda oturup, "Benim evim aslında şurada" demek zorundasınız. Serikspor'un durumu aynen bu! Kökleri Serik'in bağrında filizlenmiş, Antalya'nın yerel gururu olan bu kulüp, kendi evinde, kendi seyircisiyle buluşamıyor. Bunun sebebi olarak stadının lige uygun hale getirilme çalışmaları gösteriliyor. Tamam, anlıyoruz, modernizasyon şart. Peki ama sorularımız burada başlıyor, ve cevaplar içler acısı:
Antalya'mızın Göbeğinde Bu Takımı Ağırlayacak Bir Stad Yok mu?
Antalya, milyonlarca nüfusu, devasa altyapısı, uluslararası arenada bilinen spor tesisleriyle bir metropol. Peki neden bu koca şehir, bir ilçesinin takımına kucak açamıyor? Antalya Stadyumu başta olmak üzere, lige uygun başka sahalar mevcutken, neden Serikspor'un önüne "Bodrum yolu" görünüyor? Bu, bir ilgisizlik ve sahipsizlik mi, yoksa üzerine düşünülmemiş, ötelenmiş bir "imar problemi" mi? Kulübü, taraftarıyla koparan, aidiyet duygusunu zedeleyen bu karar, hangi mantıkla verildi?
Bodrum, Ev Sahibi mi, Sürgün Yeri mi?
Serikspor'un Bodrum'da oynadığı her maç, aslında Antalya'nın spor adına yaşadığı büyük bir hezimetin ilanıdır. Taraftar, takımını görmek için Antalya'dan Bodrum'a yolculuk yapmak zorunda kalıyorsa, orada büyük bir sistem arızası var demektir. Bu durum, takım için de büyük bir dezavantaj. "İç saha" avantajı, sahilin serin meltemine karışıp gidiyor. Takım, "evim" diyebileceği bir tribünden destek sesi yükselmeden mücadele ediyor. Bu, bir takımı köklerinden koparmak, ruhsuz bırakmaktır.
Bu, Sadece Bir Altyapı Sorunu Değil, Bir Vefa Meselesidir!
Serikspor, sadece bir futbol kulübü değil; bir ilçenin, hatta Antalya'nın bir parçasının yüreği, heyecanı, sesidir. Onu başka bir şehrin sahasına mahkum etmek, o yüreği ana vücudundan uzakta atmaya benzer. Yetkilileri göreve davet ediyorum! Bu durum, spor tarihimizde anlatılacak utanç öykülerinden biri olarak kalmasın. Acilen, Antalya sınırları içinde, bu takıma layık, taraftarıyla buluşturacak bir çözüm üretilmeli. Stadyum çalışması bitene kadar geçici bir tahsisat neden yapılamaz?
Son sözüm o ki; Serikspor, Bodrum'un ışıltılı sahillerinde değil, Antalya'nın sıcak toprağında, kendi taraftarının coşkulu tezahüratlarıyla mücadele etmeli. Aksi, hem bu şanlı kulübe, hem de tüm Antalya halkına yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu ayıbı hep birlikte görelim ve sesimizi yükseltelim! Bu vefasızlık son bulsun!