Tema düzenleyici

Levant 4 Önerisinden Levant Bölgesinde Kapsamlı Bir Serbest Ticaret Anlaşmasına Türkiye’nin Rolü

turgutkuzan

Teğmen
Katılım
9 Mar 2024
Mesajlar
798
Beğeni
441
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

14 Mayıs 2028 tarihinde yapılması gereken Genel seçimler öncesinde sağ ve sol kanatlarda yeni partiler kurulacağı ve seçimlerin favori partilerinin bunlar olacağı yönünde bir öngörüm var.

Muhtemelen 2026 sonbaharında yapılacak Anayasa referandumu sonrasında bu partilerin kuruluşu hakkındaki bilgiler kamuoyu ile paylaşılmaya başlanacaktır.

Bu gelişmenin beni ilgilendiren kısmı, bu partilerin SÖYLEMLERİNİN ne olacağıdır?

Yaptığım araştırmalar, AB tam üyeliği ve İslam İşbirliği Teşkilatının siyasi bir birliğe dönüşmesi ihtimallerinin düşük olduğunu gösteriyor.

Ekonomik göstergeler dikkate alındığında, yeni ekonomi politikaları, pandemi dönemi, asrın felaketi ile bozulan ekonominin, seçim döneminde rayına oturmuş olması yüksek ihtimal. Yani partilerin ekonomi konulu vaatleri pek karşılık bulmayacaktır.

Bununla birlikte yargı alanında, yayılan uygulamaların büyük bir kısmının seçim dönemine kadar devam edeceği ön görüldüğünde, yargı düzenlemeleri kaynaklı vaatler karşılık bulacaktır. Bununla birlikte bu vaatler toplumun büyük kısmının ilgisini çekmeyecektir.

Bu nedenle yeni kurulan partilerin, toplumun büyük kısmını heyecanlandıracak, harekete geçirecek, FARKLI bir / birkaç vaatte bulunmasına ihtiyaç vardır.

Yaptığım araştırmalar “Levant” kavramını karşıma çıkardı. Kökeni 2010’lu yıllara dayanan bu kavramın güncellenerek yeni kurulan partilerden birinin SÖYLEMİ olmasını ihtimal dâhilinde buluyorum. Bu düşüncemi forumdaşlarımla paylaşarak düşüncelerini öğrenmek istiyorum.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

2010’lu yıllarda Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği (TURAB), “Levant 4” adında bir proje önerisi yapmış; bu öneride Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında sınır ticareti, serbest dolaşım, ticari entegrasyon gibi hedeflerin yer alacağı ifade edilmiş.

2019 yılında RAND Corporation (Amerikan düşünce kuruluşu) “Levant Entegrasyonunun Ekonomik Faydalarının Tahmini” başlıklı bir rapor hazırlıyor. Raporda “Levant ülkeleri” grubu Türkiye, Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Mısır ve ayrıca İsrail-Filistin olarak tanımlanıyor.

14 Ekim 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye, Katar ve Mısır tarafından imzalanan Gazze ateşkes anlaşmasının Levant Projesinin gerçekleşmesi yolunda bir adım olduğu iddiaları mevcut. İddiaya göre, Levant projesi ile Ortadoğu barışı sağlanarak Amerika’nın pasifik savaşına hazırlanmasının zemini hazırlanacak.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beyrut’ta kaldığı Inter Continantal Otel’de düzenlenen Arap Bankalar Birliği Konferansı’nda “2010 Liderlik Ödülü”nü aldıktan sonra yaptığı 26 Kasım 2010 tarihli konuşmada, bölgede Schengen tarzı yapılanma oluşturulması gerektiğini, bunun tüm bölgenin çıkarına olduğunu söylemiş.
Biz de ‘Schengen’ kuralım
Son dönemde arka arkaya Suriye, Libya, Ürdün ve Lübnan ile vizelerin kaldırıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle dedi:
“Hiçbir zararını görmedik. Tam tersine bu vizelerin ne kadar anlamsız olduğunu net gördük.
Vizeleri kaldırmadık halklarımız arasındaki 100 yıllık hasreti kaldırdık. Halklarımız kucaklaşıyor.
İşadamlarımız serbestçe gidip geliyor. Bütün bölgenin insanları hep birlikte kazanıyoruz.
AB ‘Schengen’ diyor. Tamam biz niye kendi aramızda bunun benzerini rahatlıkla yapamıyoruz.
Nedir bu korku, çekince? Bunu anlamak mümkün değil. Bütün bunlardan kimse rahatsızlık duymasın.
Biz bölgede barış, huzur ve istikrar istiyoruz. ”

Türkiye Bağlamında “Levant 4” Projesi: Medya & Analizlerde Geçenler​


  • TURAB’ın “Levant 4” önerisi
    Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği (TURAB), “Levant 4” adında bir proje önerisi yapmış; bu projede Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında sınır ticareti, serbest dolaşım, ticari entegrasyon gibi hedeflerin yer alacağı ifade edilmiş.
    Projeyle ilgili sunumlarda, Türkiye’nin coğrafi ve stratejik konumunun avantajı vurgulanmış; proje İstanbul merkezli başlatılmış gibi anlatılmış.
    TURAB’ın açıklamasında, dışişleri bakanları düzeyinde bu dört ülke arasında “uzun vadeli stratejik ortaklık + ekonomik entegrasyon” hedefi içeren bir deklarasyon yapıldığı da belirtilmiş.
  • “Levant Doğu Akdeniz Dörtlüsü / Levant Dörtlüsü” adıyla benzer öneriler
    Bazı medya kaynaklarında “Levant Doğu Akdeniz Dörtlüsü Projesi” ya da “Levant Dörtlüsü” ifadeleri kullanılıyor; bu projede de Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün’ün bir işbirliği platformu kurması öngörülüyor.
    Bu projede önerilen adımlar arasında:
    • Mersin-Halep-Şam-Amman-Akabe hattı otoyolu/demiryolu bağlantısı,
    • Hicaz demiryolunun rehabilitasyonu,
    • Feribot / Ro-Ro bağlantıları (Mersin-Beyrut, Mersin-Suriye),
    • Ortak bankacılık sistemleri, sınır kapılarının açılması, mal/hizmet standardizasyonu gibi uygulamalar yer alıyor.
    Ayrıca “Levant İş Forumu” gibi bir yapı kurulması, 4 ülkenin iş dünyası temsilcilerinin birlikte çalışması, 14 başlıkta 75 proje belirlenmesi gibi ifade edilen hedefler var.
    Bu önerilerin bazıları gazetecilik ve analiz düzeyinde dile getirilmiş; ancak henüz bu fikirlerle resmi devletlerarası anlaşmaların somutlaştığına dair güçlü kanıtlar görünmüyor.
  • “Schengen’e Karşı Levant Dörtlüsü” gibi kavramsal kullanımlar
    “Schengen’e karşı Levant Dörtlüsü” başlıklı yazılarda, Türkiye-Suriye-Lübnan-Ürdün’ün birlikte sınırların açılması, kişilerin ve malların serbest dolaşımı, altyapı projeleri gibi işbirlikleriyle Schengen tipi yerel bir entegrasyon kurması gerektiği önerilmektedir.
    Bu yazılar arasında önerilen adımlarda Mersin-Basra demiryolu, otoyol, uçuş bağlantıları, ortak banka, yatırım teşvikleri gibi hususlar yer alıyor.
  • Zaman & aktiflik açısından gerilik
    TURAB’ın “Levant 4” projesi ile ilgili açıklamalar 2010’lu yıllara dayanıyor; kamuoyunda daha çok fikir düzeyinde konuşulmuş. Bu yüzden günümüzde bu kavramın resmi dış politika belgelerinde öncelikli bir “strateji” olarak yer aldığını gösteren güncel kaynaklar çok sınırlı.

Değerlendirme: Türkiye Perspektifinden “Levant 4”ün Gerçekliği, Güçlü ve Zayıf Yanları​

Güçlü yanları​

  1. Coğrafi avantaj
    Türkiye, doğu-batı ekseninde bir köprü konumunda. Levant bölgesi ile ulaştırma, liman, lojistik rotalarında doğal bir bağlantı noktası. TURAB’ın açıklamalarında bu vurgulanmış.
  2. Ekonomik entegrasyon potansiyeli
    Sınır ticareti kolaylığı, ulaştırma hatlarının açılması, banka ve kredi sistemlerinin entegrasyonu gibi adımlar potansiyel ekonomik fayda sağlayabilir.
  3. Diplomatik imaj & bölgesel rol vurgusu
    Türkiye’nin bölgesel rolünü genişletme, “etki alanı” algısını güçlendirme, komşularla bağlantıları derinleştirme stratejisine uygun bir tez olarak kullanılabilir.

Zayıf yönleri / Engeller​

  1. Siyasi ve güvenlik riskleri
    Suriye iç savaşı, sınır çatışmaları, rejimlerle ilişkiler gibi unsurlar. Suriye’nin istikrarsızlığı bu dört ülke arasında ciddi bir bariyer olarak duruyor.
  2. Egemenlik ve sınır politikaları
    Vize kolaylıkları, sınır kapılarının açılması gibi adımlar, güvenlik endişelerini doğurur; bazı devletler egemenlik kaygısıyla temkinli olur.
  3. Farklı ekonomik düzey ve altyapı eksiklikleri
    Lübnan, Suriye gibi ülkelerin mali krizleri, altyapı zayıflığı, yatırım bütçesi eksikliği gibi sorunlar; bu ülkelerin entegrasyon kapasitesini sınırlı kılar.
  4. Uygulama eksikliği / resmi sahiplenme yokluğu
    “Levant 4” adıyla çok fazla resmi belge, anlaşma veya devlet tasarısı bulunmuyor; genelde düşünce kuruluşu / iş çevresi / medya önerisi düzeyinde kalıyor.
  5. Uluslararası aktörlerin tutumu
    ABD, Rusya, İran gibi aktörlerin bölgedeki çıkarları, bu tür bir entegrasyonun nasıl şekilleneceğini etkileyebilir.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Levant Entegrasyon Projesi ya da RAND Raporu’nun “Levant Economic Integration” çalışması adını taşıyan önerisi, Doğu Akdeniz-Levant bölgesindeki ülkeler arasında ekonomik entegrasyon yoluyla bölgesel istikrarı, kalkınmayı ve refahı artırma hedefi taşıyan bir fikir / yol haritasıdır. Aşağıda projenin temel analizi, öngörülen faydaları, zorlukları ve mevcut durumuna dair bilgiler var.

Temel Tanım ve Kapsam​

  • RAND Corporation tarafından hazırlanan “Estimating the Economic Benefits of Levant Integration” başlıklı rapor, Levant bölgesinde kapsamlı bir Serbest Ticaret Anlaşması (Free Trade Agreement — FTA) aracılığıyla ticaret, yatırım, turizm & seyahat ile vize kolaylıklarını içeren bir entegrasyon öneriyor.
  • Bu “Levant ülkeleri” grubuna tipik olarak Türkiye, Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Mısır ve ayrıca İsrail-Filistin de dahil ediliyor.

Önerilen Unsurlar​

Şöyle başlıca mekanizmalar öneriliyor:
UnsurAçıklama
Tarife veya Gümrük Vergisi KaldırılmasıTicarette gümrük engellerinin azaltılmasıyla malların serbest dolaşımı.
Ticaret Dışı Engellerin AzaltılmasıStandartlar, düzenlemeler, izinler gibi engellerin kolaylaştırılması.
Yatırımın TeşvikiSınır ötesi yatırımların önünün açılması; yabancı yatırımın, sermaye akışlarının artması.
Turizm ve Seyahat KolaylıklarıVize uygulamalarının gevşetilmesi, sınır geçişlerinin kolaylaştırılması.

Beklenen Faydalar​

RAND raporunda öngörülen bazı faydalar şöyle:
  • Bölge ülkelerinin ortalama GSYİH’si %3-7 arası artabilir.
  • Entegrasyon gerçekleştiği takdirde, 0,7 ila 1,6 milyon yeni iş imkânı oluşabilir.
  • Bölgedeki işsizlik oranlarında %9-20 düşüş potansiyeli öngörülüyor.
  • Özellikle Suriye’nin yeniden inşası ve genç nüfusun ekonomiye katılımının artması büyük katkı alanları olarak belirtiliyor.

Zorluklar ve Engeller​

Her ne kadar faydaları büyük görünse de, projenin önünde bir dizi ciddi engel var:
  1. Politik İstikrarsızlık
    Suriye iç savaşı, İsrail-Filistin çatışmaları, Lübnan’daki ekonomik kriz gibi bölgedeki çatışma ve belirsizlikler entegrasyon projelerini zorlaştırıyor.
  2. Güvenlik ve Egemenlik Meseleleri
    Ülkelerin sınır güvenliği, vize ve göç politikaları gibi konularda egemenlik kaygıları yüksek, kontrolün paylaşılması veya gevşetilmesi kolay değil.
  3. Altyapı ve Kurumsal Kapasite
    Limanlar, sınır kapıları, ulaştırma yolları, gümrük işlemleri gibi altyapılar ve bürokratik süreçler, serbest ticaretin gerektirdiği hız ve kolaylığı sağlayacak durumda olmayabilir.
  4. İşbirliği ve Güven Eksikliği
    Bölgede ülkeler arasında siyasi güvensizlik, geçmişteki sınır anlaşmazlıkları, dış müdahaleler vs., karşılıklı işbirliğinin önünü kesen faktörler.
  5. Uluslararası Aktörler ve Jeopolitik Rekabet
    Bölgeye dışarıdan müdahil olan güçlerin çıkarları projenin yönünü ve kapsamını etkileyebilir; bazılarının bu tür entegrasyon projelerine şüpheyle yaklaşması muhtemeldir.

Mevcut Durum ve Uygulanabilirlik​

  • Rapor öneri düzeyindedir; projelerin somut politikalarla, anlaşmalarla ya da kurumlarla tam anlamıyla uygulamaya konduğu bir aşamaya gelmemiştir.
  • Ancak bu tip öneriler, bölgesel entegrasyon fikrini kamuoyunda, akademide ve politika yapıcılarda tartışmaya açmıştır. Özellikle Türkiye’de ve bazı Arap ülkelerinde bu entegrasyona dair fikirsel ilgi var.
  • Uygulamanın başarıya ulaşabilmesi için, hem politik irade hem de uzun vadeli planlama, ekonomik, lojistik ve kurumsal altyapı yatırımı gerekmektedir.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Aşağıda RAND Corporation’un “Estimating the Economic Benefits of Levant Integration” adlı raporu hakkında derinlemesine bir özet ve analiz bulabilirsin:

RAND Raporu: Temel Bilgiler​

  • Raporun tam adı: Estimating the Economic Benefits of Levant Integration
  • Yazarlar: Daniel Egel, Andrew Parasiliti, Charles P. Ries, Dori Walker
  • Yayın tarihi: 2019
  • Kurum: RAND Corporation (Amerikan düşünce kuruluşu)
  • Amaç: Levant bölgesi ülkeleri arasında kapsamlı bir serbest ticaret / entegrasyon senaryosunun ekonomik etkilerini nicel olarak tahmin etmek.
Raporda, farklı ülkeler arasındaki ticaret engellerinin kaldırılması, yatırım serbestliği, vize kolaylıkları gibi adımlarla entegrasyonun bölge ekonomilerine nasıl etki edebileceği analiz ediliyor.
RAND, aynı zamanda bu modelin senaryolarını sınamak için bir çevrim içi Levant Economic Integration Calculator (Levant Ekonomik Entegrasyon Hesaplayıcısı) da geliştirmiştir.

Raporun İçeriği ve Yaklaşımları​

Modelleme ve Senaryolar​

  • Rapor, “temkinli senaryo” ile “iyimser senaryo” gibi farklı varsayımlar altında entegrasyonun etkilerini inceliyor.
  • Temel değişkenler arasında: tarife indirimi, yatırım engellerinin kaldırılması, gümrük dışı ticaret engellerinin azaltılması, vize kolaylıkları gibi mekanizmalar var.
  • Kullanılan zaman ufku genellikle 10 yıl gibi orta vadeli etkiler üzerine.

Öngörülen Etkiler​

Raporda entegrasyon gerçekleşirse bölge ekonomisinde beklenen bazı etkiler şöyle:
  • Levant ülkelerinin ortalama GSYİH’si %3 ila %7 arasında artabilir.
  • Bölgede 0,7 milyon ile 1,7 milyon arasında yeni istihdam yaratılabileceği tahmin ediliyor.
  • İşsizlik oranlarında %8 ila %18 arasında düşüş olabileceği öngörülüyor.
  • Bu etkiler, entegrasyonun derinliğine, hangi engellerin kaldırıldığına ve ülke bazında uygulama kapasitesine bağlı olarak değişiyor.
Rapor aynı zamanda ülkeler arasındaki farklılıkları da vurguluyor: örneğin Mısır, Irak, Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye gibi farklı ekonomik büyüklük ve yapıya sahip ülkeler entegrasyondan farklı derecelerde fayda sağlayabilir.

Güçlü Noktalar / Katkılar​

  • Rapor, nicel analizle entegrasyonun olası ekonomik faydalarını somut rakamlarla göstermeye çalışıyor ki bu, tartışmalarda argümanların sağlamlaşmasına katkı sağlar.
  • Çevrim içi hesaplayıcı ile farklı senaryoların test edilmesine olanak tanıyor. Karar vericiler ya da araştırmacılar parametrik değişikliklerle “ne olur?” sorularına bakabiliyorlar.
  • Rapor, entegrasyonun sadece ekonomik değil, sosyal, istihdam, yeniden yapılandırma gibi çok boyutlu etkilerini de dikkate alıyor.

Eleştiriler & Sınırlılıklar​

  • Rapor bir modeldir; gerçek dünyadaki politik, sosyal ve güvenlik engellerini tam şekilde modele yansıtmak zordur.
  • Entegrasyonun olası faydalarını maksimize edebilmek için istikrar, siyasal işbirliği, güven ortamı gibi unsurların varlığı gereklidir. Rapor da bu şartlara dikkat çekiyor.
  • Modelin varsayımları (örneğin tüm tarifelerin kaldırılması, tüm engellerin eşzamanlı azaltılması) bazı ülkeler açısından aşırı iyimser olabilir; pratikte adım adım uygulanma gerekebilir.
  • Bazı ülkelerde altyapı eksikliği, kurumsal kapasite yetersizlikleri, risk ve güvenlik problemleri entegrasyonun getirisini düşürebilir.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Levant Entegrasyon Projesi (veya RAND’ın “Levant Economic Integration” modeli) ekonomik olarak cazip görünse de, uygulamaya geçme olasılığı düşük ama tamamen imkânsız değil. Bu olasılığı belirleyen unsurların büyük kısmı jeopolitik, güvenlik, ekonomi ve diplomasi alanlarındaki engellerle ilgilidir.
Aşağıda konuyu gerçekçi analiz, ülke bazlı durum, olasılık tahmini ve gelecek senaryoları çerçevesinde özetledim:

🔹 1. Uygulama Olasılığını Etkileyen Temel Faktörler​

🧭 a. Politik İstikrar ve Bölgesel Güvenlik​

  • Suriye iç savaşı, İsrail-Filistin çatışması, Lübnan’ın çöküşteki ekonomisi gibi krizler, bölgesel entegrasyonu fiilen imkânsızlaştırıyor.
  • RAND raporu, entegrasyonun ekonomik faydasını yüksek bulsa da, **ön koşul olarak “sürdürülebilir barış”**ı şart koşuyor.
  • Şu anda Levant bölgesi, hem İran-İsrail hem Türkiye-Suriye hem de ABD-Rusya çekişmelerinin sahnesi olduğundan politik konsensüs yok.
📉 Sonuç: En büyük engel bu — politik istikrar sağlanmadan ekonomik entegrasyon mümkün değil.

💰 b. Ekonomik Kapasite ve Altyapı Eşitsizliği​

  • Türkiye ve İsrail dışındaki bölge ülkelerinin çoğu (Lübnan, Suriye, Ürdün, Irak) borç yükü, yolsuzluk, üretim düşüklüğü, altyapı eksikliği sorunları yaşıyor.
  • Serbest ticaret için modern gümrük sistemleri, lojistik ağlar, dijital altyapı, finansal sistem entegrasyonu gerekiyor.
  • Bu farklar, kısa vadede “ekonomik birlik” değil, ancak “ikili anlaşmalar” düzeyinde işbirliğine olanak verir.
📉 Sonuç: Ekonomik altyapı açısından eşitsizlik yüksek → uygulama zor.

🏛️ c. Egemenlik ve Güvenlik Kaygıları​

  • Ortadoğu’daki devletler genelde ulus egemenliği ve sınır güvenliği konularında son derece hassas.
  • Vize kolaylıkları, mal-sermaye-serbest dolaşımı gibi adımlar, iç güvenlik endişeleri nedeniyle dirençle karşılanıyor.
  • Örneğin Suriye, Türkiye veya İsrail’in karşılıklı sınırlarını ticarete açması politik olarak çok hassas.
📉 Sonuç: Güvenlik politikaları uyum sağlamadığı sürece proje ilerleyemez.

🌍 d. Küresel Güçlerin Çıkar Çatışması​

  • ABD, Rusya, İran, Çin ve AB’nin bölgeye dair çıkarları birbiriyle çelişiyor.
  • RAND raporu ABD kaynaklı olduğu için, bazı bölge ülkeleri bunu Amerikan stratejik çıkarlarının aracı olarak görüyor.
  • Bu nedenle, özellikle İran, Suriye, Lübnan gibi ülkelerin politik direnç göstermesi bekleniyor.
📉 Sonuç: Jeopolitik rekabet, işbirliği zeminini zayıflatıyor.

🔹 2. Ülke Bazlı Yaklaşım​

ÜlkeTutum / PotansiyelDeğerlendirme
TürkiyeBölgesel lojistik merkezi olma avantajı var; ekonomik olarak faydalı bulabilir, ama Suriye politikası nedeniyle ihtiyatlı.⚖️ Orta olasılık
İsrailEntegrasyonun güvenlik risklerini yüksek görür; sadece Mısır, Ürdün gibi müttefiklerle sınırlı işbirlikleri mümkün.⚠️ Düşük olasılık
ÜrdünCoğrafi olarak merkezde, olumlu bakabilir ama ekonomik etkisi sınırlı.✅ Orta olasılık
LübnanFinansal kriz ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle entegrasyona hazır değil.❌ Düşük olasılık
SuriyeRejim istikrarsızlığı, yaptırımlar ve savaş sonrası durum nedeniyle katılım olasılığı yok denecek kadar az.❌ Çok düşük
IrakSınır güvenliği ve mezhepsel sorunlar büyük engel.⚠️ Düşük olasılık
MısırTurizm ve ticaret açısından fırsat görse de, siyasi rekabet nedeniyle çekingen davranır.⚖️ Orta olasılık

🔹 3. Genel Uygulama Olasılığı (2025 itibarıyla tahmini)​

DönemUygulama OlasılığıAçıklama
Kısa vadede (2025–2030)🔴 %10–15Politik çatışmalar, savaşlar ve ekonomik krizler nedeniyle düşük
Orta vadede (2030–2040)🟠 %30Barış süreçleri, yeniden inşa ve altyapı yatırımları artarsa mümkün
Uzun vadede (2040 sonrası)🟢 %50+Bölge istikrar sağlarsa, enerji-ticaret entegrasyonu gerçekleşebilir

🔹 4. Olası Uygulama Senaryoları​

  1. Kademeli Ekonomik İşbirliği Modeli:
    Türkiye-Ürdün-Irak arasında ticaret ve ulaşım altyapısı (ör. Kalkınma Yolu, Basra–Mersin hattı) gibi adımlar, “Levant Entegrasyonu”nun pratik başlangıcı sayılabilir.
  2. Alt Bölgesel Mini Bloklar:
    Tam entegrasyon yerine, 2-3 ülke arasında mini anlaşmalar (örneğin Türkiye-Irak; Mısır-Ürdün-İsrail) kurulabilir.
  3. Uluslararası Finans Kuruluşları Desteğiyle Yeniden İnşa:
    Dünya Bankası, IMF, AB, Körfez fonları aracılığıyla bölgeye yatırım akışı olursa, ekonomik bağlar güçlenir ve entegrasyon zemini doğar.

🔹 5. Sonuç​

  • Şu anki jeopolitik ortamda Levant Entegrasyon Projesi’nin uygulanabilirliği çok düşüktür.
  • Ancak bölgesel barış anlaşmaları, enerji koridoru işbirlikleri (ör. Türkiye-Irak Kalkınma Yolu, Doğu Akdeniz doğalgaz hattı), ve yeni ekonomik ittifaklar (ör. BRICS+ genişlemesi) bu entegrasyonu dolaylı yoldan destekleyebilir.
  • Yani proje fiilen değil ama kavramsal olarak bölgesel entegrasyon tartışmalarında yaşamaya devam ediyor.
 
Konu sahibi
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Halit Ahmet ÇİFTÇİ’nin yazdığı “LEVANT’IN KUTSAL KİŞİLERİ VE MEKÂNLARI” isimli kitapta yer alan içerik aşağıdaki şekildedir.




GİRİŞ

TEMEL KAVRAMLAR

Coğrafi Olarak Levant Bölgesi

Bir Fenomen Olarak Kutsal

Kutsal Kişi

Kutsal Mekân

Dağlar

Nehirler/Su Kaynakları

Kutsalın Deneyimi: Hac

Yahudilikte Hac

Hıristiyanlıkta Hac

Hıristiyanlıkta Hac Literatürü

Çeşitli Dinlerde Hac

Hac Merkezlerine Yönelişin Sebepleri

BİRİNCİ BÖLÜM PEYGAMBERLER

Hz . Dâvûd

Hayatı ve Kişiliği

Mescid i Aksâ

Hz. Dâvûd’un Türbesi

Hz. Süleyman

Hayatı ve Kişiliği

Mescid i Aksâ

Hz. Zekeriyyâ

Hayatı ve Kişiliği

Hz. Zekeriyyâ’nın Mihrabı ve Türbesi

Hz. İsa

Hayatı ve Kişiliği

Doğuş Kilisesi/Mağarası

Mehd i İsa

Kutsal Kabir Kilisesi (Kıyame(t) Kilisesi)

Zeytin Dağı

Getsemani Bahçesi

Getsemani Mağara Kilisesi

Siyon Kilisesi

Emeviyye Camii

Zakkay’ın Evinin Kilisesi

Hz . Yahyâ

Hayatı ve Kişiliği

Vaftizci Yahyâ Manastır Kilisesi

Vaftizci Yahyâ Kilisesi

Emeviyye Camii

Zeytin Dağı

Ürdün Nehri (Şeria Irmağı)

Hz . Hârûn

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Harun Manastırı

Cebel Harun (Hor Dağı)

Hz . İlyas

Hayatı ve Kişiliği

Kora Vadisi

Hz . Elyesa

Hayatı ve Kişiliği

Dotan Köyü

Hz

Elyesa’nın Mezarı

Hz . Eyyûb

Hayatı ve Kişiliği

Hz. Eyyûb’un Mezarı

İKİNCİ BÖLÜM

HAVARİLER, HZ. MERYEM VE AZİZLER

Havari Yakub

Hayatı ve Kişiliği

Siyon Dağı

Aziz Yakub Ermeni Kilisesi

Aziz Pavlus

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Hananya Şapeli

Aziz Pavlus Şapeli

Havari Petrus

Hayatı ve Kimliği

Aziz Petrus Kilisesi

Havari Yuhanna

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Yuhanna Manastırı

Hz. Meryem

Hayatı ve Kişiliği

Meryem Ana Türbesi

Milk Grotto (Crypta Lactea)

Mecdelli Meryem

Hayatı ve Kişiliği

Mecdelli Meryem Kilisesi

Lazarus

Hayatı ve Kişiliği

Lazarus’un Mezarı

Aziz Lazarus Kilisesi ve Manastırı

Aziz Simeon

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Simeon Manastır Kilisesi

Ashâb ı Kehf

Hayatları ve Kimlikleri

Ashâb ı Kehf’in Çeşitli Kültürlerdeki Yansımaları

Greko Romen

Yahudi Geleneği

Ashâb ı Kehf Mağaraları

Saint George

Hayatı ve Kişiliği

Saint George ile Çeşitli Kültlerin Karşılaştırması

Saint George Kilisesi (Kudüs)

Saint George Kilisesi (Lydda)

Jifna Köyü (Ramallah)

Emeviyye Camii

Saint George ile İlişkilendirilen Diğer Mekânlar

Diğer Kutsal Kişiler ve Mekânları

Atalar Mağarası (Makpela Mağarası) (Cave of the Patriarchs)

Peygamberler Mescidi, Hz. Yusuf’un Kuyusu ve Hz. Salih’in Kabri

Nebo Dağı

Gazze Manastırları

GİRİŞ

TEMEL KAVRAMLAR

Coğrafi Olarak Levant Bölgesi

Bir Fenomen Olarak Kutsal

Kutsal Kişi

Kutsal Mekân

Dağlar

Nehirler/Su Kaynakları

Kutsalın Deneyimi: Hac

Yahudilikte Hac

Hıristiyanlıkta Hac

Hıristiyanlıkta Hac Literatürü

Çeşitli Dinlerde Hac

Hac Merkezlerine Yönelişin Sebepleri

BİRİNCİ BÖLÜM PEYGAMBERLER

Hz . Dâvûd

Hayatı ve Kişiliği

Mescid i Aksâ

Hz

Dâvûd’un Türbesi

Hz. Süleyman

Hayatı ve Kişiliği

Mescid i Aksâ

Hz. Zekeriyyâ

Hayatı ve Kişiliği

Hz. Zekeriyyâ’nın Mihrabı ve Türbesi

Hz. İsa

Hayatı ve Kişiliği

Doğuş Kilisesi/Mağarası

Mehd i İsa

Kutsal Kabir Kilisesi (Kıyame(t) Kilisesi)

Zeytin Dağı

Getsemani Bahçesi

Getsemani Mağara Kilisesi

Siyon Kilisesi

Emeviyye Camii

Zakkay’ın Evinin Kilisesi

Hz . Yahyâ

Hayatı ve Kişiliği

Vaftizci Yahyâ Manastır Kilisesi

Vaftizci Yahyâ Kilisesi

Emeviyye Camii

Zeytin Dağı

Ürdün Nehri (Şeria Irmağı)

Hz . Hârûn

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Harun Manastırı

Cebel Harun (Hor Dağı)

Hz . İlyas

Hayatı ve Kişiliği

Kora Vadisi

Hz . Elyesa

Hayatı ve Kişiliği

Dotan Köyü

Hz

Elyesa’nın Mezarı

Hz . Eyyûb

Hayatı ve Kişiliği

Hz. Eyyûb’un Mezarı

İKİNCİ BÖLÜM

HAVARİLER, HZ. MERYEM VE AZİZLER

Havari Yakub

Hayatı ve Kişiliği

Siyon Dağı

Aziz Yakub Ermeni Kilisesi

Aziz Pavlus

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Hananya Şapeli

Aziz Pavlus Şapeli

Havari Petrus

Hayatı ve Kimliği

Aziz Petrus Kilisesi

Havari Yuhanna

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Yuhanna Manastırı

Hz. Meryem

Hayatı ve Kişiliği

Meryem Ana Türbesi

Milk Grotto (Crypta Lactea)

Mecdelli Meryem

Hayatı ve Kişiliği

Mecdelli Meryem Kilisesi

Lazarus

Hayatı ve Kişiliği

Lazarus’un Mezarı

Aziz Lazarus Kilisesi ve Manastırı

Aziz Simeon

Hayatı ve Kişiliği

Aziz Simeon Manastır Kilisesi

Ashâb ı Kehf

Hayatları ve Kimlikleri

Ashâb ı Kehf’in Çeşitli Kültürlerdeki Yansımaları

Greko Romen

Yahudi Geleneği

Ashâb ı Kehf Mağaraları

Saint George

Hayatı ve Kişiliği

Saint George ile Çeşitli Kültlerin Karşılaştırması

Saint George Kilisesi (Kudüs)

Saint George Kilisesi (Lydda)

Jifna Köyü (Ramallah)

Emeviyye Camii

Saint George ile İlişkilendirilen Diğer Mekânlar

Diğer Kutsal Kişiler ve Mekânları

Atalar Mağarası (Makpela Mağarası) (Cave of the Patriarchs)

Peygamberler Mescidi, Hz. Yusuf’un Kuyusu ve Hz. Salih’in Kabri

Nebo Dağı

Gazze Manastırları
 
Geri
Üst