Merhaba arkadaşlar,
Son zamanlarda hem çevremde hem de sosyal medyada sık sık duyduğum bir cümle bu: "Kiraya verdiğim parayla bankaya taksit öderim, en azından sonunda bir evim olur." Kulağa son derece mantıklı ve hatta kazançlı bir fikir gibi geliyor, değil mi?
Peki, bu kadar yaygın olan bu mantık gerçekten doğru mu? Yoksa içinde gizli riskler barındıran bir tuzak mı? Gelin, bu düşünceyi birlikte masaya yatıralım ve her açıdan inceleyelim.
"Kira Ödemektense Taksit Ödeyim" Diyenlere Hak Veren Avantajlar
- Bir Varlık Sahibi Olursunuz: Bu, en büyük ve en tartışmasız avantaj. Kira ödediğinizde, o para bir daha geri gelmez. Ancak konut kredisi taksiti ödediğinizde, her ay evinize olan ortaklığınızı artırırsınız. Kredi süresi sonunda sıfırdan bir mülk sahibi olursunuz.
- Enflasyona Karşı Korunursunuz: Türkiye gibi enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde, sabit bir kredi taksitiyle ev almak akıllıca bir yatırım olabilir. Kiranız her sözleşme yenilendiğinde artarken, konut kredisi taksitiniz (faiz oranları değişmediği sürece) aynı kalır. Bu, uzun vadede sizi kira artışlarına karşı korur.
- Güvenlik ve Özgürlük Duygusu: Kendi evinizde istediğiniz gibi dekorasyon yapabilir, tadilat yapabilir, kuralları siz koyarsınız. Ev sahibi ile yaşanan problemler, kiraya zam yapılması endişesi veya çıkma riski gibi streslerden uzaklaşırsınız.
"Aman Dikkat!" Dediğimiz Gizli Riskler ve Dezavantajlar
- Görünmeyen Masraflar: Kira öderken sadece kira ve aidat ödersiniz. Ancak kendi evinizde;
- Emlak Vergisi
- Aidat (çok daha yüksek olabilir)
- Sigorta giderleri
- Olağan bakım ve onarım masrafları ( Kombi bozuldu, tesisat arızalandı... Tüm sorumluluk size ait.)
gibi ekstra maliyetlerle karşılaşırsınız. Bunları hesaplamazsanız bütçeniz sıkışabilir.
- Faiz Maliyeti Çok Yüksek Olabilir: "Kiraya verdiğim parayla taksit öderim" derken, ödediğiniz toplam faiz miktarını hafife almayın. 500.000 TL'lik bir konut kredisinin, 10 yılda ödeyeceğiniz faizi, anaparaya yakın olabilir. Yani evin gerçek maliyeti çok daha yüksektir.
- Finansal Esneklik Kaybı: Kira öderken, işinizde ya da hayatınızda bir değişiklik olduğunda daha uygun bir eve taşınma lüksünüz vardır. Ancak bir krediye bağlandığınızda, özellikle ilk yıllarda evi satıp çıkmak çok zor olabilir. Satıştan elde edeceğiniz para, kalan kredi borcunu kapatmayabilir (bu duruma "ters ipotek" denir).
- Peşinat ve Masraflar Engeli: Ev almak için sadece taksit ödemek yetmez. Yüksek bir peşinat, ekspertiz ücreti, tapu harcı, banka masrafı gibi ön ödemeleri karşılayacak nakit paraya ihtiyacınız var. Bu, birçok kişi için önündeki en büyük engeldir.
Peki, Ne Yapmalı? Karar Vermeden Önce Kendine Şu Soruları Sor!
- Acil Durum Fonum Var mı? İşsiz kalırsanız en az 6 aylık kredi taksitlerinizi ve giderlerinizi karşılayacak bir birikiminiz olmalı.
- Peşinat ve Masrafları Karşılayabilecek miyim? Evin %20-30'u kadar peşinatı rahatlıkla ödeyebiliyor muyum?
- Taksit, Net Gelirimizin %35'ini Geçiyor mu? Finansal olarak zorlanmamak için, aylık kredi taksitiniz, hanenizin net gelirinin %35'ini geçmemeli.
- Bu Eve En Az 5-10 Yıl Kalabilir miyim? Kısa vadeli düşünmeyin. Ev almanın mantıklı olması için, orta-uzun vadede o evde oturmayı planlamalısınız.
Sonuç ve Forum Görüşü
"Kira ödemektense taksit ödeyim" mantığı, doğru koşullar altında kesinlikle doğru ve akıllıca bir harekettir. Ancak bu, herkes için her zaman doğru bir strateji olduğu anlamına gelmez.- Uzun vadeli, istikrarlı bir geliriniz varsa,
- Yeterli peşinat ve acil durum fonunu biriktirdiyseniz,
- Ve en az 5-10 yıl aynı evde oturmayı planlıyorsanız, bu mantık sizin için DOĞRU olabilir.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bu mantıkla ev aldınız mı? Pişman mısınız, yoksa en iyi kararı mı verdiniz? Deneyimlerinizi ve görüşlerinizi yorumlarda paylaşın, hep birlikte öğrenelim!