Tema düzenleyici

Kalabalık Gruplarda Hikâye Anlatıcılığı Teknikleri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Emir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Emir

Moderatör
Yarbay
Katılım
19 Ara 2023
Mesajlar
4,587
Beğeni
10,825
Yaş
36
Konu sahibi
Bir kalabalığın ortasında sözcüklerinizi birer kıvılcım gibi etrafa saçmak, onların yüreklerinde yankılar bırakmak öyle kolay değildir. Zira kalabalık, daima hem bir imtihan hem de bir imkândır. Öyle anlar vardır ki bir tek söz, yüzlerce kişiyi aynı anda büyüleyebilir; kimi zaman da yanlış seçilmiş bir kelime, topluluğun dikkatini rüzgâra savrulan yaprak misali dağıtabilir.

Kalabalık gruplarda hikâye anlatıcılığı, sadece kelimelerin değil, ses tonunun, beden dilinin, hatta bakışların da bir armoni hâlinde birleşmesidir. Öncelikle anlatıcı, hikâyesini sahneye koyan bir oyuncu misali sesini iniş çıkışlarla süslemeli, sessizlikleri ise bir müzik eseri içindeki dramatik duraklar gibi kullanmalıdır. “Duraksamanın kudreti”, kalabalığın merakını diri tutar.

Bir diğer incelik ise göz temasıdır; yüzlerce gözün arasından seçilen birkaç bakış, anlatıcı ile dinleyici arasında gizli bir köprü kurar. Bu köprüden geçen her söz, daha sahici ve daha sarsıcı bir tesir bırakır.

Elbette, kalabalık içinde anlatılan hikâyeler bir ortak duyguya yaslanmalıdır: kahkaha, hüzün, umut yahut şaşkınlık… Kalabalık, ortak bir hissin peşine düşmeyi sever. Anlatıcı, işte o duyguyu bulup büyütebilirse, kelimeleri adeta bir büyü gibi kalabalığın zihnine kazır.

Unutulmamalıdır ki kalabalıklar, tek bir ruh gibi davranır. Onlara hitap eden hikâye de bu ruhun damarlarında dolaşacak kadar canlı ve akışkan olmalıdır. İster bir meydanda, ister bir amfi tiyatroda yahut küçük bir salonun taşan kalabalığında olsun, hikâye anlatıcısının en büyük silahı; samimiyetle yoğrulmuş, ritimle bezeli, hayal gücüyle taçlanmış bir dildir.
 
Geri
Üst Alt