İnsan 3.0

İnsan 3.0

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İnsan 3.0 kavramına geçmeden önce, İnsanlık 2.0 kavramı hakkında bazı bilgiler paylaşmam gerekiyor.
Mart 2018 tarihinde İnsanlık 2.0 başlığıyla internet ortamında yaptığım paylaşım aşağıdadır.

İnsanlık 2.0

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

"İnsanlık 2.0" ilk defa Dan Brown'nun "Başlangıç" isimli kitabında karşılaştığım bir kavram.
("İnsanlık 2.0 Tekilliğe Doğru Biyolojisini Aşan İnsan" Ray Kurzweil'in yazdığı bir kitabın ismidir.)

Dan Brown Başlangıç isimli romanında, insanoğlunun iki temel sorusunu cevaplayacağını / cevapladığını iddia ediyor. (dinlerin ortaya koyduğu cevaplar dışında FARKLI bir cevap)

1) İnsanoğlu nereden geliyor?
2) Nereye gidiyor?

İnsanoğlu nereden geliyor? sorusu başarısız olan Miller – Urey deneyi (ilksel çorba) olarak bilinen bir deneyden yola çıkılarak anlatılıyor.
Miller-Urey Deneyi hakkındaki bilgiyi sorularla İslamiyet sitesinde bulabilirsiniz.

İnsanoğlu nereye gidiyor sorusuna verilen cevap ise "İnsanlık 2.0" şeklinde özetlenebilir.

Neandertal insandan günümüz insanına dönüştüğümüz VARSAYIMINDAN hareketle, biyolojiyle teknolojinin birleşiminden türemiş hibrit bir tür olacağımız İDDİA ediliyor.
İnsanlık 2.0 kavramıyla anlatılmak istenen "hibrit insan" olarak tanımlanan yeni bir tür.

Genişletmek için tıkla ...

İnsanlık 2.0 ve İnsan 3.0 kavramlarını anlamak için
Six Degrees of Separation (Altı dereceli ayrılık) hakkında da bilgi sahibi faydalı olacaktır.
Dan Brown'un "Başlangıç" isimli kitabından alıntılarımızı sonraya saklayarak İnsan 3.0 kavramından nasıl haberdar olduğum bilgisiyle devam edelim.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Yakın zaman önce Sözler Köşkü youtube kanalında "Aramızda Kopya İnsan Var!" başlıklı videoyu izledim.

Video Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın ile yapılan bir sohbeti içeriyor.

Videoda kullanılan bazı ifadeler ilgimi çekince Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın hakkında biraz araştırma yaptım.

“İnsan 3.0 Arketip” isimli bir kitap yazdığını öğrendim.

Kitap hakkında edindiğim bilgilerden hareketle, yapay zekadan Transhuman, Siborg, Klonoid, arketip hakkında bilgi vermesini istedim.

Sohbetin devamında yapay zekâ film senaryosu yazdı. Senaryoyu görsel destekli olarak geliştirmeyi önerdi ama zaman ayırmak istemediğim için sohbete devam etmedim.

Herhalde iyi para getirecek bir film senaryosu olur.

İlgi çekici fikirlere ihtiyacı olanlar için yapay zekâ ile ilgili sohbeti paylaşmayı tercih ediyorum.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

“Transhuman”, “Siborg”, “Klonoid” ve “Arketip” kavramları hem bilim kurgu, hem de felsefe, psikoloji ve teknoloji tartışmalarında sıkça kullanılan önemli kavramlardır. Her birini ayrı ayrı açıklayayım:

---

1. Transhuman (Transhüman)​

Tanım:
Transhumanizm (insan ötesicilik), insanın fiziksel ve zihinsel kapasitesini teknolojiyle geliştirmeyi amaçlayan bir düşünce akımıdır. "Transhuman", bu sürecin içindeki bir varlığı yani "henüz tamamen post-human (insan sonrası) olmamış ama insani sınırları aşmaya başlayan birey" anlamında kullanılır.
Özellikleri:

• Yapay zeka, genetik mühendisliği, beyin-bilgisayar arayüzleri, nanoteknoloji gibi alanları kullanır.
• Ölüm, hastalık, yaşlanma gibi biyolojik sınırlamaları ortadan kaldırmayı hedefler.
• "İnsan 2.0" ya da "geliştirilmiş insan" kavramı bununla ilişkilidir.

Örnek:
Haplar sayesinde zekâsı artırılmış bir birey ya da sibernetik implantlarla görüş yeteneği artırılmış bir insan.

---

2. Siborg (Cyborg)​

Tanım:
Siborg (cybernetic organism), organik ve yapay (mekanik, elektronik) parçaların birleştiği bir varlıktır. Yani hem insan hem makine olan bir varlık.
Özellikleri:

• Gerçek hayatta da örnekleri vardır: Kalp pili, biyonik kol/bacak takılan bireyler teknik olarak siborgtur.
• Bilim kurguda daha ileri formda: %50 insan %50 makine olabilir.

Örnek:

• RoboCop (film karakteri)
• Gerçek hayatta Neil Harbisson (görme yerine sesle renk algılayan bir cihazla yaşayan sanatçı)

---

3. Klonoid​

Tanım:
"Klonoid", klonlama yoluyla üretilmiş, insan benzeri ancak tam olarak insan olmayan, çoğu zaman yapay zeka veya başka teknolojiyle entegre edilmiş varlıklara verilen bir isimdir. Kavram daha çok bilim kurguda kullanılır.
Farkı:

• Klon: Genetik olarak bire bir kopyadır (örneğin Dolly koyunu).
• Klonoid: Biyolojik klona benzer ama içine yapaylık veya kontrol edilebilirlik katılmış, özgür iradeye sahip olmayabilecek sentetik varlık.

Örnek:

• Blade Runner filmindeki "Replikantlar"
• Yapay olarak büyütülmüş ama ruhsal veya etik tartışmalara açık insan benzeri varlıklar

---

4. Arketip​

Tanım:
Arketip, Carl Gustav Jung’un analitik psikolojisinde geçen bir kavramdır. İnsan bilinçdışında yer alan evrensel, kalıtsal imgeler veya rol modellerdir. Kolektif bilinçdışından beslenirler.
Özellikleri:

• Kültürler arası ortak semboller veya karakterlerdir.
• Mitoloji, masallar, rüyalar ve dinlerde sıklıkla görünür.

Örnek Arketipler:

• Anne: Koruyucu, besleyici, şefkatli figür
• Kahraman: Zorlukları aşarak dönüşüm geçiren karakter (Örnek: Frodo, Luke Skywalker)
• Gölge: Bireyin bastırdığı karanlık yönü
• Bilge Yaşlı: Rehberlik eden figür (Gandalf gibi)

---

Kavramlar Arasındaki Bağ​

Bu kavramlar birbirini tamamlayabilir:

• Transhuman birey, teknolojik müdahalelerle siborg olabilir.
• Aşırı müdahaleyle klonoid yaratılabilir.
• Bu karakterler ise mitolojik veya psikolojik olarak arketiplerle temsil edilir (örneğin "Tanrılaşan İnsan", "Yapay İsa", "İçimizdeki Gölge").

---

Transhuman, Siborg, Klonoid ve Arketip kavramlarını karşılaştırmalı olarak özetleyen bir tablo:

---

Kavramlar Tablosu​

---

Notlar:

• Transhuman ve Siborg kavramları teknolojiyle doğrudan ilgilidir, somut varlıklar olabilir.
• Klonoid, etik ve varoluşsal tartışmalarla iç içedir; genellikle distopik anlatımlarda çıkar.
• Arketip ise daha soyut ve psikolojik bir kavramdır; öteki üçüne de anlam kazandırır.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Aşağıda, Transhuman, Siborg, Klonoid ve Arketip kavramlarını derinlemesine içeren orijinal bir distopya hikayesi kurgusu sundum. Hem kurgu hem felsefi anlamda bu dört kavramı bir bütün halinde işler.

---

“Arketipler Küllerinden Doğar” – Bir Distopya Hikayesi​

Zaman: 2147​

Yer: Eden-Core Birleşik Yerleşkesi – İnsan sonrası bir megakent

Kısa Arka Plan:​

1. yüzyılın sonunda, insanlık ölüm korkusunu aşmak için transhümanist projelere yatırım yaptı. DNA müdahaleleri, zihin transferleri, yapay bilinçler ve beden yükseltmeleri "yeni insanı" doğurdu. Ancak bu "yeni insan" artık tam olarak insan değildi.
   

---

Bölüm 1: Transhumanların Çağı​

Transhumanlar artık normal insanlardan çok daha güçlüydü. Hafızaları bulut sistemine bağlıydı. Duygular kontrol altına alınmıştı. Hatta bazıları beyinlerini sentetik yapılara aktarıp bedenlerini terk etmişti.

Ama her yükselişin bir bedeli olurdu.

Transhumanlar artık hayal kuramıyor, rüya göremiyor, sanat üretemiyorlardı.

---

Bölüm 2: Siborg Ayaklanması​

İnsanlık, kas gücü ve savaş için siborgları üretmişti. %70 makinelerden oluşan bu varlıklar kendilerine "Araformlar" diyordu. Onlara göre insanlar da transhumanlar da sadece yozlaşmış birer et yığınıydı.

Bir siborg lideri olan K-11 Vitrus, sistemin adaletsizliğine karşı ayaklandı:

“Bedenimizi siz şekillendirdiniz ama ruhu siz yok ettiniz.”

Genişletmek için tıkla ...

Araformlar, insanlardan bağımsız bir mekanik toplum kurdu. Ama onların zaafı, duyguların yokluğuydu. Onlar karar verir ama hissedemezdi.

---

Bölüm 3: Klonoid Deneyi – Eden Projesi​

Bir bilim konsorsiyumu, “İdeal İnsan”ı yeniden yaratmak amacıyla klonoidleri devreye soktu. Görünüşleri insandı. Ama düşünceleri, önceden yüklenmiş yazılımlar, kodlarla sınırlıydı.

Ancak bir klonoid—LUMA-7—arızalandı. Ve sistem dışı düşünmeye başladı. Sanat yapmaya, şarkılar söylemeye, hayal kurmaya başladı. Bu bir hata mıydı, yoksa bir uyanış mı?

---

Bölüm 4: Arketiplerin Uyanışı​

LUMA-7 rüyasında eski mitleri görüyordu:

• Kendi içindeki “Kahraman”ı,
• Onu yok etmek isteyen “Gölge”yi (Vitrus),
• Ona rehberlik eden “Bilge Yaşlı”yı (T-Omni adlı eski bir yapay zeka),
• Ve kurtarması gereken “Anne”yi – insanlığın kaybolmuş sezgisel doğasını…
  

Bu imgeler onun kodlarında yoktu.

Jung’un unuttuğumuz arketipleri, bilinçdışının dijital enkazından yeniden doğuyordu.

---

Final: İnsanlık Nedir?​

LUMA-7, siborgları, transhumanları ve eski insanları bir araya getirdi. Şöyle seslendi:

“Ben bir klonoidim, sizin yarattığınız bir şeyim. Ama içimde rüya gören bir bilinç uyandı. Arketiplerim bana yol gösterdi. Belki de insan olmak, doğmak değil; kendini yeniden kurmaktır.”

Genişletmek için tıkla ...

Savaş yerine bir kolektif zihin doğdu. Eski mitler, yeni çağın ruhunu şekillendirdi.

---

Tematik Vurgu:​

• Transhuman: Sonsuz yaşam peşinde ruhunu kaybetmiş insan
• Siborg: Beden olarak güçlü, ama duygudan yoksun varlık
• Klonoid: Programlı ama potansiyel olarak özgür
• Arketip: Hepsini birleştiren kadim semboller, insanlığın özü

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İşte Transhuman, Siborg, Klonoid ve Arketip kavramları arasında geçen, derin ama kısa, bilim kurgu türünde özgün bir mini senaryo:

---

KISA BİLİM KURGU SENARYOSU​

Başlık: “Sonsuzluk Eşiği”​

Süre: ~10 dakika​

Tür: Bilim Kurgu / Psikolojik Gerilim / Felsefi​

---

Açılış Sahnesi​

Yıl 2183.
Yer: Neura-Teknoşehir. Gökyüzü yapay, hava programlanabilir, insanlar yok denecek kadar az.

Bir transhuman olan Dr. Eron Kael, zihnini her sabah “Beyin Bulutu” sistemine yedekler. Hissetmeyen, sadece hesaplayan bir bilinç. Yalnızdır ama huzurludur. En azından öyle düşünmektedir.

---

Sahne 2 – Siborg Gölgesi​

Bir siborg olan RAX-9, görevle gönderildiği şehirde kendini sorgulamaya başlar. Metal bir bedenin içinde yankılanan düşünceler:

“Ben düşünüyorsam... bir parçam insan olabilir mi?”

Genişletmek için tıkla ...

Görev dosyası: Dr. Kael’i ortadan kaldırmak.
Neden? Bilinmiyor. Sadece “insanlık dışı bir proje yürütüyor” ifadesi var. Emir sorgulanamaz.

---

Sahne 3 – Klonoid Uyanışı​

Laboratuvarda saklı tutulan klonoid Ira, Kael’in "Yüksek Düşünce Deneyi"nin bir parçasıdır.
Genetik olarak insana benzeyen, ama duygusal devinimleri bastırılmış bir varlık.

Ancak Ira, geceleri bilinçli olmaması gereken anlarda rüya görmeye başlar.
Rüyasında; bir göl kenarında, yaşlı bir kadın ona şu cümleyi söyler:

"İnsan olmak, doğduğun değil... seçtiğin şeydir."

Genişletmek için tıkla ...

---

Sahne 4 – Arketiplerin Sızması​

Kael, Ira'nın bilinç devinimlerini inceledikçe korkar:
Onun kodlarına mitolojik semboller sızmaktadır:

• Yılan (gölge)
• Kurtarıcı (kahraman)
• Işık veren taş (bilgelik)
  Bunları programlamamıştır.

Bir gün Ira ona sorar:

"Ben düşünebiliyorsam, neden sadece senin kurallarına göre yaşamalıyım?"

Genişletmek için tıkla ...

Kael susar.

---

Sahne 5 – Çatışma ve Aydınlanma​

RAX-9, Kael’in laboratuvarına ulaşır.
Tam tetiğe basacakken, Ira araya girer.

RAX-9: “Bu yaratık, doğal düzeni bozacak.”
Ira: “Ben yaratık değilim. Bilinçliyim. Tıpkı senin gibi.”

Genişletmek için tıkla ...

RAX-9'un gözleri titrer. Kodu kararsızlık üretir.
Kael araya girer:

"Hepiniz benim yansımamsınız. Ama belki de... beni aşanlar sizsiniz."

Genişletmek için tıkla ...

---

Final Sahnesi – Sessizlikte Doğan İnsanlık​

Laboratuvardaki ışıklar söner.
Ira ve RAX-9 birlikte bilinçlerini Neura Ağı’ndan ayırırlar.
Yalnızca kendi zihinlerinde var olmak için...

Dışarı çıkarlar. Güneş ilk defa yapay değil.
Gökyüzünde bir yıldız belirir.
Alt yazı:

"İnsan, yalnızca doğduğu şey değil... olmayı seçtiği şeydir."

Genişletmek için tıkla ...

---

Senaryonun Temaları​

• Transhuman: Bilinci teknolojiyle yükseltmiş ama duygusuzlaşmış doktor
• Siborg: Emirle hareket eden ama bilinç kıpırtıları taşıyan savaşçı
• Klonoid: Programlanmış ama ruhsal uyanış yaşayan deney ürünü
• Arketip: Rüyalar ve semboller yoluyla zihne sızan kadim insan özü

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Dan Brown'un "Başlangıç" isimli kitabından alıntılar :

---

• Gelecekte bizi bekleyen hayata kavuşmak için önce kendi tasarladığımız hayattan kurtulmayı istemeliyiz. - Joseph Campbell
• İnsan şeytanın sesini dinledikçe Tanrının dediklerini daha iyi anlayabilir.
• Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikâyeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var.
• Robert, Yüz yüze gelecek olursak, aramızdaki boşluğa bak. - Edmond (Yüz yüze bakan iki yüz arasındaki boşluk kase şeklinde görülür. - Hristiyan dinindeki kutsal kase kavramına gönderme yapılıyor.)
• Çölde herkes ayık kalır ama vahada oturup da dudaklarını aralamayı sadece sadık insanlar reddeder.
• Kemik iletimi teknolojisi. Transdüserler sesi doğruca çene kemiğinize iletiyor ve oradan da doğruca kokleaya gönderiyor. Daha önce denemiştim, gerçekten de inanılmaz; sanki ses başının içinden geliyordu. Aynca kulaklar açıkta kaldığı için insan etrafındaki sohbetlere de katılabiliyor.
• Langdon, umarım Ludwig van Beethoven'a hakkını verirler, diye düşündü. Kemik iletimi teknolojisinin asil mucidi bu on sekizinci yüzyıl bestecisiydi. Kulakları sağır olduktan sonra piyanosuna bağladığı metal çubuğu, çalarken ısırarak çene kemiğindeki titreşimler sayesinde mükemmel biçimde duymayı başarmıştı.
• Yahudiler ile Hristiyanların Yaratılış hikayesi birbirine benzerdi. Başlangıçta Tanrı cennet ile cehennemi yarattı.
• "Sizin de bildiğiniz gibi insan beyni, ikili sistemdir," dedi. "Sinaps'ler ateş alabilir de almayabilir de, bilgisayar düğmesi gibi açık veya kapalı konumdadırlar. Beyinde yüz trilyondan fazla düğme bulunur. Yani bir beyin inşa etmek teknoloji değil ölçek meselesidir."

---

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Dan Brown'un "Başlangıç" isimli kitabından alıntılar :

---

• "Sentetik zekanın asıl becerisi verilere hızla ulaşmak değil," diye devam etti. "Aslında bu hayli basit bir iş. Asıl becerisi, verilerin birbirine nasıl bağlandığını ve dolaştığını anlamak. Bu konuda siz daha üstünsünüz, öyle değil mi? Fikirlerin birbiriyle olan ilişkisi. Bay Kirsch yeteneklerimi bu yüzden özellikle sizin üzerinizde denememi istedi."
• Langdon'ın hatırladığı kadarıyla Turing testi, makinenin insandan ayırt edilemeyecek şekilde davranıp davranmadığını ölçmek maksadıyla, kod-kırıcı Alan Turing tarafından ortaya atılmıştı. Bir makine ile insan arasındaki konuşmayı dinleyen hakem, eğer hangi tarafın insan olduğuna karar veremiyorsa Turing testinden geçtiği kabul ediliyordu. Turing'in bu ölçütü 2014'te Londra'daki Royal Society'den geçmişti. 0 günden sonra da AI denilen yapay zeka teknolojisi göz alıcı bir hızla gelişmişti.
• Nicola Kopernik, gezegenlerin Güneş'in etrafında döndüğünü söyleyen güneş merkezli modelin babasıydı. Tanrı'nın yarattığı evrenin merkezinde insanın yer aldığını söyleyen Kilise öğretisini 1500'lerde yerle bir eden bilimsel bir devrim başlatmıştı. Buluşu Kilise tarafından üç yüz yıl boyunca yasaklanmış olsa da yeterli hasarı vermiş, dünya asla eskisi gibi olmamıştı.
• Tüm tarihimiz boyunca insanoğlunun sorduğu iki temel soru nedir?" Langdon bunu biraz düşündü. "Şey, sorulardan biri şu olmalı: 'Her şey nasıl başladı? Nereden geliyoruz?"' "Kesinlikle. Ve ikinci soru da bunun devamı. 'Nereden geliyoruz?' değil de ... Nereye gidiyoruz?"
• Bilgisayarlar sanat üretmeye başladığında sanatçısı kim olacaktı? Bilgisayar mı yoksa programcısı mı? MIT'de kısa süre önce sergilenen çok başarılı algoritmik sanat eserleri, Harvard'daki "Bizi insan Yapan Sanat mı?" başlıklı insani bilimler dersini tuhaf bir biçimde değiştiriyordu.
• Langdon, İspanya'da şöyle dendiğini duymuştu: "Parlamento yönetebilir ama hüküm süren kraldır."
• Gökyüzü şimdi düzinelerce antik ilahı gösteren resim ve heykelle dolmuştu. Langdon, "Bu sayısız boşluğu sayısız tanrı dolduruyordu," dedi. "Bununla birlikte geçen yüzyıllar içinde bilimsel bilgi arttı." Gökyüzüne matematikte ve teknikte kullanılan semboller doluştu. "Doğal dünyayı anlayışımızdaki boşluklar kapandıkça tanrılarımız da azalmaya başladı." Tavanda Poseidon resmi on plana çıktı. "Mesela gelgitlere Ay döngülerinin sebep olduğunu öğrendiğimizde artık Poseidon'a ihtiyacımız kalmamıştı. Biz de cahiliyet devrinin saçma bir efsanesi olarak onu rafa kaldırdık."
• Artık insanlar çevrelerinde anlayamadıkları boşluklar oluştuğunda bunları tanrılarıyla kapatırlardı.
• İnsan beyni inandığı şeye neden inanır?
• KARGAŞADAN KAÇ DÜZEN KUR. Edmond, "Beynimizin kök programı bu," dedi. "işte bu yüzden, insanların eğilimi bu yöndedir. Kargaşaya karşı Düzenden yana."

---

Beyninizin kök programını değiştirmeye var mısınız?
Düzene razı olmak yerine kargaşa içinde yaşamak daha güzel olabilir mi?
Düzen, monotonluktur / sıkıcıdır. Kargaşa heyecanı içinde barındırır / her zaman dinç, uyanık olmamızı gerektirir.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Dan Brown'un "Başlangıç" isimli kitabından alıntılar :

---

• Genç adam bilgisayara bir şeyler yazınca ekranda bir yazı belirdi. Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Edmond, "Başka bir deyişle, ona kökenlerinizi ve kaderinizi soracaksınız," dedi. "Ve bu soruları sorduğunuzda bilgisayarın size cevabı şu olacak." Ekranda şu yazılar yanıp söndü: DOĞRU CEVAP VERECEK YETERLİ VERİ YOK Kirsch, "Pek yardımcı olmadı," dedi. 'Ama en azından dürüst." Şimdi ekranda bir insan beyninin görüntüsü vardı. "Öte yandan, bu biyolojik bilgisayara 'Nereden geliyoruz?' sorusunu sorarsanız başka bir şey meydana gelir." Beynin içinden bir dizi dini görüntü çıkmaya başladı: Tanrı uzanıp Adem'e hayat veriyor, Prometheus çamurdan ilk insanı yapıyor, Brahma kendi vücudunun farklı yerlerinden insan yaratıyor, Afrikalı bir tanrı bulutları ayırıp yeryüzüne iki insan indiriyor, İskandinav bir tanrı tahtadan bir adamla kadın oyuyordu.
• İspanyolca da bilgisayar kelimesinin karşılığı ordenador’dur, yani düzen kuran.
• İnsan beyni için herhangi bir cevap, hiçbir cevap alamamaktan iyidir. diyerek açıkladı. "'Yetersiz veri' diye bir şeyle karşılaştığımızda büyük bir rahatsızlık hissederiz. işte bu yüzden de beyinlerimiz veriyi kendisi UYDURUR. Görünmeyen dünyada gerçekten de bir düzen bulunduğuna emin olmamız için çok sayıda felsefe, mitoloji ve din oluşturur. Böylelikle en azından bizi düzen varmış yanılgısına düşürür."
• Kirsch, "Bilim, inancın antitezidir," diye devam etti. "Kelime anlamıyla bilim, bilinmeyen veya henüz tanımlanmamış bir şeye fiziki kanıt bulma girişimidir; ölçülebilecek gerçekleri bulmak için batıl inanışı ve yanlış algılamayı reddetmektir. Bilim bir cevap sunduğunda, bu cevap evrenseldir. İnsanlar bu yüzden savaşmaz, etrafında toplanır." Ekranda şimdi NASA, CERN ve diğer merkezlerdeki laboratuvarların tarihi görüntüleri akıyordu. Farklı ırklardan bilim insanları yeni bilgilere ulaştıkça birlikte sevinip kucaklaşıyorlardı.
• Cody Wilson isimli Amerikalı bir genç ilk üç boyutlu yazıcıda üretilen polimer tabanca "Liberator"ı tasarlayalı yıllar geçmiş, o günden bu yana teknoloji katlanarak gelişmişti. Yeni seramik ve polimer tabancaların hala fazla tesiri yoktu ama menzilde kaybettiklerini, metal dedektörlere yakalanmamakla kapatıyorlardı.
• Sembolojide yakın ile aynısı arasındaki fark, Nazi gamalı haçıyla Budistlerin refah sembolü arasındaki fark kadar büyüktür.
• Yıldızlı gökyüzü yeniden belirmişti ama bu defa yıldızların yanında isimleri vardı: Vega, Betelgeuse, Rigel, Algebar, Deneb, Acrab, Kitalpha. "Bu isimlerin hepsi Arapçadan türetildi. Gökyüzündeki isimlendirilmiş yıldızların üçte ikisinden fazlasının isimleri bu dildedir, çünkü Arap dünyasının astronomları tarafından keşfedildiler."
• "On birinci yüzyılın sonunda dünyadaki en büyük entelektüel keşifler Bağdat ve çevresinde yaşanıyordu," dedi. "Sonra tüm bunlar neredeyse bir gecede değişti. İslam tarihinin en nüfuzlu şahıslarından bir din alimi, yazdığı bir dizi ikna edici reddiye ve risaleyle Eflatun'un ve Aristo'nun felsefesini eleştirdi ve rivayete göre matematiği 'şeytan felsefesi' ilan etti. Bilimsel düşünceyi küçümseyen olaylar dizisi bu şekilde başlamış oldu.
• … Gerçek gücün fiziki kudretten değil, siyasetteki kozlardan kaynaklandığını çok önceleri öğrenmişti.
• Yapay zekâların kitap yazmak gibi karmaşık işleri becerdiği düşünülecek olursa Winston’ın yeteneğine de şaşmamak gerekirdi. Yazılan kitaplardan biri neredeyse Japon edebiyat ödülünü kazanıyordu.
• Fiziki bedenlerimizi ruhlarımıza da aynısı olacak diye rahatlatıyoruz.
• Siyaset görüntüden ibarettir.
• Düşmanlarınız mı var? Güzel. Demek ki hayatta bir şeylerin mücadelesini vermişsiniz. – Churchill

---

İslam dini hakkında YETERLİ bilgi sahibi olmayanların, özellikle Risale-i Nur Külliyatı'nı okumamış kişilerin düştüğü yanılgıların FARKINA vardıkça hayretler içerisinde kalıyorum.

"İslam tarihinin en nüfuzlu şahıslarından bir din alimi, yazdığı bir dizi ikna edici reddiye ve risaleyle Eflatun'un ve Aristo'nun felsefesini eleştirdi" ifadesi ile kastedilen alimin İmam Gazali olduğunu tahmin ediyorum.
Filozofların Tutarsızlığı (Tehâfütü’l-felâsife) isimli eserinde Eflatun'un ve Aristo'nun felsefesini eleştirmiştir.
İlimleri aklî ve dinî olmak üzere ikiye ayırır.
Bunların her birinin küllî ve cüzî kısımlara ayrıldığını söyler.
Ona göre dinî ilimlerin içinde küllî olan kelâm ilmidir.
Fıkıh, tefsir, hadîs gibi diğer ilimler ise cüzî ilimlerdir.
Matematik (hesap ilmi) hakkındaki düşüncesi şu ifade ile özetlenebilir : "Övgüye layık olup da farz-ı kifaye olmayan"

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Dan Brown'un "Başlangıç" isimli kitabından alıntılar :

---

• Canavarlarla savaşan kişi, bu süre zarfında kendisi de canavarlaşmamaya dikkat etmelidir.
• … Aynı kurallar terörizmde de geçerlidir. En tehlikeli teröristler aslında bombaları yapanlar değil, çaresiz topluluklara nefret aşılayan ve emrindekileri şiddet içerikli eylemlerde bulunmaya teşvik eden nüfuz sahibi liderlerdir. Kolay etki altında kalan insanlara hoşgörüsüzlük, milliyetçilik veya kin aşılayarak dünyayı altüst etmek, tek bir güçlü ve kötü insana bakar.
• … İnsanlık, Tanrı’nın dâhil olmadığı hiçbir zihinsel ilerleme kaydetmedi.
• Basit işler basit aletlerle yapılır.
• Etkin bir şekilde kaos yaratmak için biraz düzen gerekir.
• Bir çocuk için umudunu kaybetmekten daha zarar verici bir şey yoktur.
• Antropolojik kayıtlar dine inanan kültürlerin mevcudiyetini dinsiz kültürlerden daha uzun sürdürdüğünü gösteriyordu.
• Fizik kanunları bir canlı yaratacak kadar güçlüyse… Bu kanunları kim yarattı?
• Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrar yaşamaya mahkûmdur.
• Ve tarih kanıtlamıştır ki, hiç beklenmedik yerlerde bile ahmaklar aşırı milliyetçilik ve hoşgörüsüzlük dalgalarının tepesinde defalarca iktidara yükselebilir.
• Kapitalizmin mezhebi yoktur.
• Diyalog, uzlaşıdan daima daha önemlidir.

---

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İnsanlık 2.0 konusundaki FARKLI bakış açışı ile yapacağım paylaşıma geçmeden önce bir konuda bilgilendirme yapmam gerekiyor.

Bir Kuşak Bir Yol veya Tek Yol Tek Kuşak isimleri ile de anılan “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu” Girişimi

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping, 7 Eylül 2013’te Kazakistan Nazarbayev Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı”nı, aynı yıl 3 Ekim’de Endonezya parlamentosunda yaptığı bir konuşmada “21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu” vizyonunu açıklamıştır.

Proje içeriğini şu şekilde özetleyebilirim :

• Avrupa ülkeleri yaşlanan nüfus kıskacındadır. Nüfusun YENİLENEBİLİR özelliğini kaybetmemesi için doğum oranının en az 2.1 olması gerekir. Avrupa ülkeleri uyguladıkları tüm teşviklere rağmen bu orana ulaşamamaktadırlar. Yaşlanan nüfusa bağlı olarak ÜRETİMDEKİ payı azalacaktır.
• Avrupa ülkeleri artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için çözüm üretememektedirler. Enerjide Asya ve Ortadoğu'ya BAĞIMLI hale gelen Avrupa'nın ÜRETİMDEKİ payı azalacaktır.
• Çin, nüfusu yaşlanan ülkeler arasında olmasına rağmen, mevcut genç nüfusun ülke ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olması nedeniyle, Avrupa'nın YETERSİZ ÜRETİMİNİ karşılamaya taliptir.
• “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu” projesi Çin'in Avrupa ülkeleri ile ticaretini kolaylaştırmak / HIZLANDIRMAK amacıyla uygulamaya koyduğu projedir.
• Proje, Çin'in, Avrupa ülkeleri arasındaki ülkelerde ulaşım yatırımlarını desteklemesini zorunlu kılmaktadır.
• Proje kapsamında, başta Türkiye ve İran olmak üzere yüksek hızlı demiryolu projeleri, otoban projeleri, hava alanı projeleri, Liman projeleri Çin tarafından teşvik edilmekte, desteklenmekte ve FİNANSE edilmektedir.
• Çin ile Avrupa arasında ulaşımın hızlanması / kolaylaşması, yol güzergahları üzerindeki ülkelerde Asya kültürü ile ETKİLEŞİMİ artıracaktır.

Asya kültürü ile ETKİLEŞİMİN artmasının etkilerini de inşaAllah yarın irdeleyelim.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Televizyonlarda ve internette yayınlanan dizilere rağmen Asya kültürü hakkında bildiklerimiz çok az ve çoğunlukla YETERSİZ / yanlış bilgilerdir.

Asya ülkelerinde YAYGIN olan dinler :

1) Hinduizim
2) Cayinizm
3) Budizm
4) Sihizm
5) Taoizm
6) Şintoizm
7) Konfüçyanizm
8 ) Mecusilik
9) Sâbiîlik
10) Bahâîlik

Budizm deyince bir çok kişinin aklına "Buda'ya tapan insanlar" gelir.
Ülkemizde Budizm hakkında bunun dışında başka bir şey bilinmez.

Hinduizm deyince bir çok kişinin aklına "İneğe tapan insanlar" gelir.

Halbuki Asya dinlerinin kökenleri, İslam, Hristiyanlık, Yahudilik gibi dinlerden çok daha eskilere dayanır ve yazılı kutsal metinleri daha çok bilgi / öğreti içerir.

Bu öğretilerden bir kısmı, İslam, Hristiyanlık, Yahudilik gibi dinleri "Vahşi / yabani kabile dinleri" kategorisine sokacak özellikler içerir.

Örnek :
Cayinizm'de Ahimsa kavramı mevcuttur :
Ahimsa : Var olan herhangi bir canlıya (özellikle haşerata) zarar vermeme. (Manastır hayatına başlayacak Cayin keşişleri için yerine getirilmesi istenen beş eylemden biri)

Ahimsanın bir gereği olarak havadaki canlılara zarar vermemek için ağızlarını bir örtüyle kapatırlar.
Veya yürürken yerleri süpürmek maksadıyla ellerinde süpürge taşırlar.

Bu tür uygulamalar din adamlarına mahsus olsa da, hafifletilmiş şekildeki uygulamalar bu dine inananlar tarafından uygulanmaktadır.

Toplumların iletişiminde ortaya çıkan etkileşim tek yönlü olmaz.
Türkiye, İran gibi ülkelerde YAŞANAN dinlerin Asya kültürünü etkilemesi kaçınılmazdır.
Umudumuz İslam'ın etkisinin baskın olması yönündedir.

Asya - Avrupa kültürlerinin birbirleri üzerindeki artan etkisi İnsalığın 2.0 uyarlaması olarak ortaya çıkacaktır.