Seçim şekli nasıl olmalı?

[Oguzhan]

2007 Turkiye icin secim yili olacak,

2007 secimlerine bir yil kala ve Turkiyemizin secim ile kime devletimizi birakicagina gormemize az kaldi. Sizlerle bu konuyu tartismak istemiyorum, tartismak istedigim konu Turkiyenin politika sistemi.

Ben sahsen Tansu Ciller zamaninda uygulamaya giren 10% barajini cok dogru buluyordum (o an bile politikaya hayraligim varmis , daha 2 gun once 24e girdigimi dusunurseniz... ) ama o cocuk iken dusuncemdi. Simdi ise bu baraj'in en azindan kalkmasini istiyorum. 5 sene boyunca bir parti ugras ve caba veriyor ve baraji alamadi diye neredeyse politika hakkinda hic soz sahibi olmuyor.

Ote yandan ise cok partili bir ulkeyi dogru bulmuyorum. Yonetmek zaten cok zor bir olay birde onun yaninda 20 partiyi arkadas tutacaksan ozaman bir yerlerden ister istemez odun verirsiniz. Peki baraj kalksin diyorum ve cogul partili bir ulke dogru degil diyorum peki ozaman ne dogru? Bence 3 partili sistem. Dusuncem tartisilmasiz degil, yoksa buraya yazmazdim bunu, ama sizlerinde dusuncesini ogrenmek istiyorum. Secimler tarihinde sadece 2002 yilinda ilk defa tek partili bir iktidar gorduk, koalisyonlar ise Turkiyemizde cok guc gerceklestirilebilen bir husus. Kac defa yeniden secim yasadik bilmiyorum bile. Bunlari bence Turkiyenin artik cozmesi gerek. Ekonominin yaya girdigi gozukur gibi bence politik hatalar tehditide yerden kalksin ve yine bence 3 partili sistem bunu basarabilmek icin en dogru sey.

3 Partili politika sistemin sadece tek eksikligi var, oda tabiiki tartisilir. 3 Partili sistemde yeterince cesitli fikirler ulusmuyor. Yani olasi boyle bir durumda partilerin cok daha inovatif olmalari ve cok daha konulari kapsamalari gerekiyor. Ama yine her secim gibi, katilim orani az ise ya isler yolunda yada millet secimden memnun degil (degisiklik bekliyor). Katilim orani yuksek ise ozaman en dogrulari yapan secimi kazanir. Kapsama alani kucuk parti ise 3 partili secimlerdede yeterince oy almaz.

Saygilarimla

Not: tam olarak hatirlamiyorum buna benzer baslik varmiydi burda, kisaca aradim bulamadim, var ise ozur dilerim, baslik ozaman tasinabilir.

[Mustafa Taşlı]

Baraj sistemi şu anki haliyle pek adil görünmese de,bu sistemin daha önceki seçimlerde de şimdi barajın altında kalan partilerin işine yaramış olması az da olsa adaletsizliği hafifletiyor.
Amacım asla herhangi bir partiyi olumlu/olumsuz eleştirmek değil ama kurulduğu yıllardaki felsefesinden fersah fersah uzaklaşmış,misyonunu çoktan doldurmuş,ülke çapında sadece dededen,atadan kalma geleneklerle oy veren kemikleşmiş az sayıdaki partizan dışında taraftarı bulunmayan partiler bence ya aralarında birleşmeli ya da oylarını diğer partiler içinde eritmeli.
Birilerinin koltuk sevdası yüzünden devletin işleyişi aksamamalı.
Bence baraj şimdiki haliyle kalmalı.Bu baraj bugün banaysa yarın sana.Her fırsatta ahkam kesen türlü türlü partilere işte fırsat.Madem ki kendilerine bu kadar güveniyorlar baraj sayesinde bu iktidardan da kurtarırlar bizi.Malum iktidara şans tanımıyolar seçimde.

[sinan uğurlu]

Seçim sistemini değiştirmediğimiz sürece barajlı-barajsız,çok partili-tek partili hiç farketmez.
Millet vekili transferlerine göz yuman,ayrımcı zihniyetteki insanları bile T.C Millet Meclisinde söz sahibi yapan bir sistemde ne kadar uğraşırsan uğraş bir şeyi düzeltemezsin.

Önce zihniyyet,sonra seçim sistemi değişmeli.

[Emir ERTEN]

Hepimiz görüyoruz ki en faydalı sistem Tek partili ve barajlı sistem.
Ama oylamada göremedim.Şuan ki politika sistemi çok güzel.Yola devam...

[Yılmaz Edessa]

[gökhan(D)]

ABde bazi sesler barajimizin 5%e indirilmesini talep ediyor. Buna kesinlikle karsi durup, 10% barajinin Türkiye istikrari icin kacinilmaz oldugunu anlatmamiz lazim. En azindan bir 10 yil daha su an ki baraji korumak gerekiyor bence.

[halilce]

Baraj yüzdesinin azalması belki demokrasiye daha uygun ama bir de gerçekler var. Bu ülke koalisyon hükümetlerinden çok çekti.İyi ya da kötü tekparti iktidarları gerekiyor. Kötüyü farkedip bir daha seçmez toplum diyesim geliyor ama ya kötüyü anlayamaz sa ne olacak...
sevgiler..

[evrenpitrak]

Benim düşüncem, yukarıdaki sistemlerden farklı....

Türkiye' ye ek maliyet getirecek olmasına rağmen iki turlu ve çok partili seçim...

1. turda bütün siyasi partiler oylamaya dahildir. Bağımsız milletvekilleri bu turda seçilir.

%10 barajının üzerinde kalan partiler ikinci tura katılır. İkinci tur sonucunda partilere bağlı milletvekilleri seçilir, meclisteki sandalye sayıları belirlenir.

Böylece, hem milletin oyları boşa gitmez, hem de meclisin temsil oranı %100' e yükselir.

[ziya güney]

Politik sistemle ilgili olarak şüphesiz ülke barajı önemlidir. Ancak bu konuda başta milletvekillerinin hangi usul ve esaslara göre belirleneceği başka bir ifade ile parti içi demokrasi ve seçim sistemi de çok öenemlidir.

Yakın zamana kadar gerek milletvekillerini gerekse belediye başkanları ile il genel ve belediye meclis üylerini siyasi partilerin ilçede sayıları 400 ü aşmayan, il'de sayıları 600 ü aşmayan delegeleri seçerdi.
Bu listelere parti genel merkezleri şu veya bu şekilde müdahele eder bazı değişiklikler yaparak onar ve seçim kurullarına verilip vatandaşın tercihine sunardı..

Bu sistem çok tartışıldı sıralamayı yapacak delegelerin bir yemeğe satıldığı, çeşitli etki ve tesirler altında kalarak sıralama yaptıkları yazıldı çizildi..

Daha sonra siyasi partilerimiz her kademedeki bütün bu aday sıralamalarını merkez yoklaması tabir edilen bir sistem ile belirlemeye başladılar..Tabi bu sistemde tek hakim unsur siyasi parti genel başkanı ve yanındaki birkaç kişiden ibarettir..

Her ne kadar siyasi partiler kanunu ve parti tüzüklerinde bu yetki siyasi partilerin genel idare , merkez yönetim kurullarına verilmişse de uygulamada aday belirlenmesini ilgili kuruldan yetki alarak ya genel başkanlar veya genel başkanla birlikte birkaç kişilik başkanlık divanı üyeleri yapmaktadırlar..

Bugün gerek milletvekili listeleri gerekse belediye başkan adayları eskisinden de kötü , demokratik usul ve teamüllere tamamen aykırı olan bu sistemle belirlenmektedir.

Batıda aşağıdan yukarıya çalışan demokratik parlementer sistem ve topyekün siyaset kurumu bizde maalesef yukarıdan aşağıya emir kumanda zinciri ile çalışmaktadır..

Batı ülkelerinde uygulamalar ülkeden ülkeye çok farklı olmakla birlikte ana hatları ile şöyledir..

Siyasi partilerden milletvekili seçilmek isteyenler o partinin seçim çevresindeki teşkilatına müracaat ederler. O parti teşkilatı kendi içinde ya üyeleri veya delegeleri ile o seçim çevresinden çıkacak milletvekili sayının 2 katına indirir..yani bir bölümünü parti tüzük, proğram,disiplin vs açısından elemeye tabi tutar..

her seçim çevresinden çıkacak milletvekili saysının 2 katına indirilmiş listeler siyasi parti genel merkezlerince Seçim kurullarına verilerek halkın oyuna sunulur.

Halkın oyuna sunulan listelerde üst tarafta siyasi partiler amblemleri ile yer alırken alt tarafında da alfabetik sıraya göre yazılmış milletvekili adaylarının isimleri bulunur..

Vatandaş önce dünya görüşü, genel politik tercihine, parti proğramına ve kadrosuna göre bir partinin amblemin altına mühürü basar.. daha sonra da mühür bastığı siyasi partinin adayları arasında yandaki kutucuklara milletvekili olmasını istediği adayları işaretler..

Tasnif neticesinde önce o seçim çevresinden her partinin aldığı oy ve çıkaracağı milletvekili hesaplanır daha sonra da her parti listesinde en fazla tercih alanlar o partinin çıkaracağı milletvekili sayısına göre sıralanır..

Bu sistemin dışında çift turlu, dar bölge vs. gibi sistemler de bulunmaktadır..

Bu konudaki yazımızı bir anekdot ile bitirelim;
Bizim gibi sağlam temellere oturtulamayan demokratik ve parlementer sistemin yığınla diktatörü vardır..

[Mustafa Kavlak]

Demokrasi falan diyoruz ama, dünyada halkın sorunlarının gerçek manada parlementoya yansıdığı ülke az sayıda olduğunu düşünüyorum.
Ne kadar vekiller halkın iredesiyle seçilsede, yetkiyi eline alan istediğini yapıyor, ülkemizde de etkili bir otokontrol sistemi yok.
Bence tüm kurumlar koordinasyonlu bir şekilde çalışmalı ancak o zaman sorunların üstesinden gelebiliriz.
Mevcut hükümetinde öyle bir söylemi ulmuştu fakat pekte dikkate alınmadığını görüyoruz.
Yerine göre şu anki iktidarı desteklesemde eleştirmektende kaçınmıyorum.

Onun için halkı gerçek anlamda yansıtacak bir sistem gerekiyor adını ne koyarsanız koyun.