Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar derizya hani, o anlamda, Yaşar Nuri Öztürk'de doğrularını dik dik ve alışılmamış usulde söylediği için, pek itibar edilen bir kişilik değil ülkemizde.
Özel hayatındaki olumsuz gelişmeler ile itibarını malesef zedelemiştir. Haksızlar mı ? tabii ki degiller ama, benim için önemli olan kişilerin özel hayatlarından ziyade sahip oldukları ilim ve irfan durumudur, ki Yaşar Nuri Öztürk bu iki öğeyede sahip bir kişiliktir.
Dilerdim ki, özel yaşantısı ile kişıliğine gölge düşürmemiş olabilseydi, ama malesef olacakların önüne geçilemeyeceğini bir kez daha gördük.
Benim için halen daha, günümüzde ki ( konusunda ) sayılı ilim ve bilim adamlarından birisidir ve bu yerini, korumaya devam da edecektir
Insanoğlu ( hepimiz ) topraktan yaratılmıştır ! her an çamurlaşabilir(iz).
Kendisi hakkında önyargılı idim özel hayatı konusunda. Dün gece Okan Bayülgen'in programında konuktu ve bende programı baştan sona kadar izledim. Yaşar Nuri Öztürk'ün bilgisine hayran kaldım diyebilirim. Dün gece ki programda bir çok dini konuya değinmiş ve aslında dinin insanların anladığı kadar basit olmadığını anlatmıştır.
Özel hayatı beni çok da ilgilendirmiyor. Asıl önemli olan bilgisi, tecrübesi ve insanlara bunları çok güzel bir şekilde aktarabilmesidir. Yaşar Nuri Hoca da bunu harikulade bir biçimde gerçekleştiriyor.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar derizya hani, o anlamda, Yaşar Nuri Öztürk'de doğrularını dik dik ve alışılmamış usulde söylediği için, pek itibar edilen bir kişilik değil ülkemizde.
Acaba o doğrular sizin işinize geldiği için kendisini yüce bir kişilik görmenizden olmasın sakın?
Yaşar Nuri, 10 doğru söylediği lafın arasında 1 tane zehiri akıtarak herşeyi berbat eden ve aslında kendisi ilahiyatçı bile olmadığı halde, ilahiyat alanını durmadan karıştıran dengesiz birisidir. Ve kendisi düzensiz bir özel hayatı olduğu için değil, söyledikleri aslında doğru olmadığı için kimse tarafından sevilmemekte, hatta artık dikkate alınmaya değer dahi bulunmamaktadır, bazı (!) çevrelerin işine yarayan açıklamalar yaptığı için tv'lerde yeniden boy göstermeye başladı. Yoksa ne kendisine, na şahsiyetine, ne de ilmine zerre kadar değer verilecek birisi değildir.
Bir kaç örnek de vereyim de birileri çıkıp da bu mesajdaki bilgiler yanlış demesin; namazı üç rekata indirmiş, kadınlarla erkekleri yanyana, aynı safta camiye sokmuş, hadisleri külliyen devre dışı bırakmış, türbanı bir bez parçası haline gelmesini sağlamış, cuma namazını kırpmış, teravih namazını iptal etmiş ama şu anda gelinen sonuç itibariyle kimseye yutturamamıştır. "Evet, doğru" diyenler de zaten, dinle diyanetle pek ilgileri olmadığı için bu sözler işine gelen insanlardır. Ama göründüğü üzre; kervan yürümeye devam etmektedir.
"Gören gözler" şunu görmektedir ki; yukardaki fotoğraflarda yakınen müşahade edildiği haliyle yüzünde azıcık kalan nur da tamamen yüzünden gitmiş, artık gerçek yüzü simasını aksetmiştir. "Gören gözler" bunu görmektedir, "gör-e-meyen gözler" dil çıkarıp gülmeye devam edebilirler...
Ekleme:
İsminizin altında şu yazıyı gördüm; "Insanda yok ise edep!!! neylesin medrese mektep
Okuyup alimde olsa, yine merkep yine merkep ..." Tam da Yaşar Nuri için söylenmiş ve cuk oturmuş bir söz...
İsmail kardeşime sonuna kadar katılıyorum...Yaşar Nuri Öztürk'ün söylediği bazı sözler doğru olabilir ama bazen öyle cümleler kuruyor ki gerçekten din adına çok tehlikeli sözler bunlar biraz araştırırsanız bunu görebilirsiniz....
Acaba o doğrular sizin işinize geldiği için kendisini yüce bir kişilik görmenizden olmasın sakın?
Benim şahsi görüşümü bu insan hakkında aktarmış olmak ile, o kişiden ve düşüncelerinden ne gibi bir çıkarım olabileceğime, ayrıca konuyu bu denli saptırmış olmanıza bir anlam veremedim. Özellikle kendim o kişiyi tenkit etmiş bir mesaj yazmış iken, beni taraf tutan biri olarak belirtmiş olmanız, tamamen o kişiye olan kişisel gıcıklığınızdan kaynaklanmaktadır. Zaten bizim en önemli sorunumuz ön yargıdır ve bu huyumuzdan bir türlü vaz geçemiyoruz, geçemiyeceğiz de. Neyse her koyun kendi bacağından asılır misali, herkes bildiğiyle geçinsin.
Yıllardır ve halen daha doğru bildiklerimizin, kulaktan dolma, ondan bundan, eşimizden dostumuzdan, akrabadan,ninemizden, dedemizden öğrendiklerimizle yetinip inanmaya devam edelim değilmi. Evet edelim diyecekseniz buyrun edin o sizin sorununuzdur, ama gerçekleri öğrenmenin insana hiçbir zaman kötülüğü dokunmaz, bilakis ufku açılır. Kabul etmek zorda olsa sizin de denemenizi tavsiye ederim. Öğrenmenin yaşı yoktur çünkü. Yeter ki ön yargıdan uzak duralım ve öğrenememiş olduğumuz doğruları öğrenmeğe çalışalım. Bu kötü birşey de değil günah da değil.
Önceden büyüklerimiz TV şeytan icadıdır bakılmaz günah derlerdi, dimi ? ya şimdi ki durumumuz nedir.... ben o zaman bile inanmamıştım doğrusu
Saygılar.
Edit:: Eski Diyanet işleri Başkanı Prof. Süleyman Ateş benim hemşerim olur, iyi insandır, bilgilidir, müslümandır, inançlıdır, efendidir ama, Prof. Yaşar Nuri Öztürk kadar konusuna hakim değildir.
Sanıyorum şimdi adaha iyi anlamış olursunuz, Yaşar Nuri Öztürk'ü neden taktir ettiğimi.
Gördüğüm zaman bende güzel duygular uyandırmayan kişi. Nakilsiz kaynaksız aklınca fetva veren birde bunları bar bar bağırarak televizyonlarda anlatan zat. Kendisi mücdehit değildir. Hal ve tavırları iticidir. Kendi doğruları sünni islama göre yanlış olduğu için tepki alır
Benim şahsi görüşümü bu insan hakkında aktarmış olmak ile, o kişiden ve düşüncelerinden ne gibi bir çıkarım olabileceğime, ayrıca konuyu bu denli saptırmış olmanıza bir anlam veremedim. Özellikle kendim o kişiyi tenkit etmiş bir mesaj yazmış iken, beni taraf tutan biri olarak belirtmiş olmanız, tamamen o kişiye olan kişisel gıcıklığınızdan kaynaklanmaktadır. Zaten bizim en önemli sorunumuz ön yargıdır ve bu huyumuzdan bir türlü vaz geçemiyoruz, geçemiyeceğiz de. Neyse her koyun kendi bacağından asılır misali, herkes bildiğiyle geçinsin.
Yıllardır ve halen daha doğru bildiklerimizin, kulaktan dolma, ondan bundan, eşimizden dostumuzdan, akrabadan,ninemizden, dedemizden öğrendiklerimizle yetinip inanmaya devam edelim değilmi. Evet edelim diyecekseniz buyrun edin o sizin sorununuzdur, ama gerçekleri öğrenmenin insana hiçbir zaman kötülüğü dokunmaz, bilakis ufku açılır. Kabul etmek zorda olsa sizin de denemenizi tavsiye ederim. Öğrenmenin yaşı yoktur çünkü. Yeter ki ön yargıdan uzak duralım ve öğrenememiş olduğumuz doğruları öğrenmeğe çalışalım. Bu kötü birşey de değil günah da değil.
Peki neden Yaşar Nuri'nin görüşleri diyanet camiasında bir türlü takdir görmüyor sizce; diyanet'in yetkilileri eşinden, dostundan, akrabadan, nineden, dededen aktardıklarını din diye aktarıyor, Yaşar nuri ise sadece doğruları söylüyor ve de doğruları söyleyen tek kişi Yaşar nuri öyle mi?
Yahu iki gözüm, siz inanmaya devam edin, onun söylediklerini doğru bilin siz, işte ondan diyorum ben de ; "demek sizin işinize geliyor onun söyledikleri" diye.
Alıntı:
Özellikle kendim o kişiyi tenkit etmiş bir mesaj yazmış iken, beni taraf tutan biri olarak belirtmiş olmanız, tamamen o kişiye olan kişisel gıcıklığınızdan kaynaklanmaktadır.
Aha aha aha, güldüm, mutlu olabilirsiniz, bir espri bu kadar zekice olabilirdi zaten.
Tenkit ettiğiniz konu; özel hayatı. Takdir ettiğiniz konu; dine ait görüşleri. Benim de itirazı buna; adamın görüşü yok ki biz onu dikkate alalım, hadis kabul etmeyen, namaz kısaltan, teravihi, cumayı, bütün sünnetleri terketmemizi söyleyen bir adamın hangi görüşünü dikkate alayım? Ayrıca dikkate almadığım, adam yerine dahi koymadığım, hatta ve hatta ilgi sahasına girmeyen ilahiyat konusunda ikide bir çemkirip duran bir şahsiyete neden gıcık olayım ki; ben adam yerine koyduğum kişiye gıcık olurum, yaşar nuri de kimmiş?
Buraya bu mesajları yazmamın sebebi; zatınızın şahsında kendisini takdir edenler var ya hani; ne kadar yalnız olduklarını göstermek içindi. Tek sizin yazmanızdan da belli zaten. Dikkatinizi çekti mi bilmem; "teravih yoktur " engin vecizesi haricinde kendisini ramazanda pek televizyonlarda göremedik, acaba neden? Siz "kişisel gıcıklık" deyin, biz "takmamak, adam yerine koymamak, muhatap almamak" diyelim.
Süleyman Ateş dediniz değil mi, bakın arasındaki fark neymiş; Yaşar nuri hukuk ve ilahiyat bitirmiş olmakla birlikte doktorasını "İslam Felsefesi" alanında yapmıştır, Süleyman Ateş'in profesörlüğü ise ilahiyattan gelmektedir. Farkını da eğer çok merak ediyorsanız siz araştırın.
Süleyman Ateş, Yaşar nuriyi ilahiyat alanında havada karada döver, yaşar nuri kimmiş, o gitsin, chp ile hyp'nin kalıntıları ile uğraşsın, haddini bilsin.
Ben siyasi kişiliğin hiç bilmiyorum ama kitapları, bakış açıları, yorumların ve düşüncelerin seviyorum Irandakılar Suriyedekiler halka zülm etmeği keşke bıraksada oturup Yaşar Nuri Öztürk hocadan şii nediri öğrense .
ben Onu bir yazar olarak beğeniyorum ama partisi olduğun şimdi öğrendim
Peki neden Yaşar Nuri'nin görüşleri diyanet camiasında bir türlü takdir görmüyor sizce; diyanet'in yetkilileri eşinden, dostundan, akrabadan, nineden, dededen aktardıklarını din diye aktarıyor, Yaşar nuri ise sadece doğruları söylüyor ve de doğruları söyleyen tek kişi Yaşar nuri öyle mi?
Öncelikle yazmadığım bir şeyi bana mal etmeğe çalışmayın, önce iyi okuyun
Alıntı:
Yıllardır ve halen daha doğru bildiklerimizin, kulaktan dolma, ondan bundan, eşimizden dostumuzdan, akrabadan,ninemizden, dedemizden öğrendiklerimizle yetinip inanmaya devam edelim değilmi.
ve analiz edin, sonra da mevzu dışına çıkmadan cevap yazın, ki yorumunuzdan birşeyler öğrenelim. bilgilenelim.!! Diyanet yetkilileri hakkında kesinlikle bahsetmem çünkü o kişiler benim muhatabım değiller. Benim muhatap olduğum kişiler, sen, ben, o, öbürleri. Kesinlikle Diyanet ve o kurumun yetkilileri değildir.
Size, Yaşar Nuri Öztürk'ü kaele almanızı, açıklamalarını ve yorumlarını sakin bir kafa ile tekrar gözden geçirmenizi öneriyorum. Bu ülke, bu millet kimleri gördü, neleri yaşadı hepimiz biliyoruz. Bu gün kaele alınmayan isimler, şahıslar yarın ne olabiliyor, nerelere gelebiliyor görüyor ve yaşıyoruz. Küçük bir misal ! Kimin aklına gelirdi, önce hapishane'ye attıkları kişiyi sonrada baştacı edip Başbakan yapacaklar diye, hemde kaçıncı kez !!!.
O yüzden önyargılı olmayıp dikkatli konuşalım kişiler hakkında. Kimin nereye ve ne zaman gelip oturacağı hiç belli olmuyor ülkemizde.
Alıntı:
biz "takmamak, adam yerine koymamak, muhatap almamak" diyelim.
Bu ülkenin kaderini çizen ve belirleyen " zaten bu önyargılı istemezükcüler değilmidir " ki