Oktay Kasman
17 yıl önce - Cmt 06 May 2006, 14:00
Hakikaten, Yeşilköy şehir içinde olmasına rağmen aynı zamanda yazlık bir yerdir.
Tarihi binaların korunmuş olması,Temizliği,bu semte ayrı bir kimlik veriyor.Belli ki
Belediyesinden Muhtarına kadar hepsi üzerine düşenleri fazlası ile yapmışlar.Hepsine
ayrı ayrı terşekkür etmek gerek.YALNIZ Marina ile Çınar oteline dogru giden ,Röne Parkın altındaki sahil yürüyüş yolunda bulunan banklar harap olmuş,oturmanın imkanı yok.
Belki Kış sezonu dolayısı ile gözden kaçmış olabilir.Kısa sürede onarılıp,ilave banklar bile konulacağını umuyorum.
|
Selcuk Aral
16 yıl önce - Sal 11 Tem 2006, 10:06
Sevgili Muhtar !
Sevgili Bülent Yurtsever !
Hem yazdiklarini, hem de resimlerini ilk günden beri, uzaklardan takip etmekteyim. Bu takibat sadece sahsinda *profi bir üyenin kendi bölgesini* anlatma ve tanitma cabalari icin degil. Bu daha cok hic Yesilköy’de oturmamis olmama ragmen: Hem cocuklugumda, hem gencligimde, her yaz bir kac ayimi Yesilköy’de yasamis olmamdan doguyor.
Cocuklugumun hatta gencligimin tamami (bir eside Moda’da vapur iskelesinin hemen bitisiginde bulunan *Deniz Hamami* benzeri, simdi hatirlamiyorum belki de bir esi, Yesilköy’ün incisi *Kapri Plajinda* gecti. Orada kaziklar üzerinde bulunan kabinelerin tepesinden *adam boyunu gecmeyen* suya baliklama atlarken, sagda solda bulunan kiza *göz kirpmayi*, laf aramizda surada biz-bize sayiliriz (bos ver WOW’cularin sayisi varsin 50’000’ni bulsun yazdiklarimi onlar da okusun) orada kücük Selcuk duvarlari delik kabine lerde *yandakileri dikizlemeyi* ögrendim. Hahaha... Aman Allahim, ne bicim bir itiraf ?
Daha sonralari *delikanlilik devri* Florya’da yazlikci olmamiza ragmen sabahtan aksama Nahiye sahasinda *tenis kortu yanindaki* kirmizi tenis topragindan yapilmis basketbol sahasinda *Ciroz Kampinda* gecti. O devirlerde Yesilköy’ün resmi olmayan, lige katilmayan, yazdan – yaz’a kurulan, Istanbul’un kalburüstü basketcilerinin oynadigi bir takimi bulunurdu. Yeni yetisen genc Selcuk icin sahalardan veya Spor Sergisarayinin tribünlerinden, tanidigi agabeyleriyle birlikte ayni takimda oynamak, bir seref, ayni zamanda hazlarin en büyügüydü.
Üstelik mac sonrasi dus yapacak yer olmadigi icin önce hep beraber gece yarisi (son mac 22 de baslardi) karanlikta denize girmek (kaybeden tarafi denize atmak. Hahaha...) daha sonra seyircilerinde cogunluguyla birlikte *Disko’ya* gitmek bir adet bir gelenekti.
Her neyse, neden ben de biraz *Yesilköy’lüyüm* dedigimi anlatabildim mi sana, Muhtar Biraderim. Anlattigim yerleri aradan 30 sene gecmesine bir daha görmeme (belki yerlerinde yeller esmesine) ragmen sanki elimle koymus gibi bulabilecegimi tahmin edebiliyormusun?
2500 km uzaktan Yesilköye kucak dolusu selamlar ve ölümsüz sevgiler !
Hepiniz, Hosca ve her zaman kalp'lerde kalin.
|